"İktidar, vatandaşa karşı şeffaf olmalı"

"İktidar, vatandaşa karşı şeffaf olmalı"

İYİ Partili Aylin Cesur koronayla mücadelenin siyasi değil, bilimsel olarak yönetilmesini önerirken iktidarı da, “Ben yaptım oldu anlayışı yerine şeffaf olun. Vatandaş gerçeği bilirse önlemini de ona göre alır” diye uyardı.

HALİL YATAR/YENİÇAĞ

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, salgın sürecinin şeffaf yönetilmemesinin vatandaşın tedbirlere uyumunu da azalttığını söyledi. Türkiye’nin halen salgında birinci dalga ile mücadele ettiğini vurgulayan Cesur, iktidarın bir an evvel insan sağlığını önceleyen radikal kararlar alması gerektiğini belirtti. Cesur, “Dünya ikinci dalgayı yaşarken biz halen birinci dalgada boğuluyoruz. Birinci dalganın ikinci piki ne zaman olur tartışmalarını yaşıyoruz. Bırakın ikinci piki bastırmayı birinci piki bastıramadık hala. Vaka ve ölüm sayısı yükseliyor" dedi.

Hastane ve valiliklerden gelen verilerin, Sağlık Bakanlığının açıkladığı rakamlarla eşleşmediğini anımsatan Cesur, “İşin boyutları bilinirse, vatandaşların da buna göre tedbirlere uyma oranı artacaktır. Derhal alınması gereken önlemler var. İş yerleri ve vatandaşın bireysel olarak alması gereken tedbirler var. Dolayısı ile hadisenin belirleyicisi devlet. Eğer devlet olarak bu salgın sürecindeki mevcut durumumuzu vatandaşınızla şeffaf olarak paylaşmaz iseniz, uyum olmaz, tüm tedbirleriniz boşa gider ve başarıya ulaşamazsınız” diye konuştu
Sadece vatandaşın tedbir alması ile sorunun çözülemeyeceğini anlatan Cesur  “Asıl tedbirleri devlet alacak. Durumu anlatıp vatandaştan da uyum isteyeceksiniz. Ekonomiyi etkilemesin diye yapılan bu şeffaflıktan uzak ve ‘ben yaptım oldu’ anlayışından bir an evvel vazgeçilmeli ve insan sağlığının önceleyen tedbirler alınarak uygulanmalı” ifadelerini kullandı.

TEST YAPMA KRİTERLERİ DARALTILMAMALI

Dünya Sağlık Örgütü’nde tüm dünyadan giden verilerin biriktiğini ve bu verilere göre açıklamalarda bulunulduğunu ifade eden Cesur şunları söyledi:

"Bu verilere göre uzmanlar açıklamalar yapıyor. Dünya Sağlık Örgütü yapılması gereken test sayını açıklamış. Bizim nüfusumuza göre günde 400 bin test yapılması gerekiyor. Bunu yapacaksınız. Filyasyon yöntemiyle de hastalığa yakalanmış veya yakalanan kişilerle temas etmiş kişiler tespit ediliyor, uygulayacaksınız. R0 denilen bir değer var bunun hesaplanması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü; R0 eğer 1’in üzerindeyse, bir takım yasaklar kalkmamalı, 1’in altına inmeden normalleşmezsiniz demişti. Bunu da ilk ben dile getirmiş idim. Bir ortalama R0 açıklandı hesaplayın deyince, 1’in üstü idi. 1’in üstünde normalleşmezsiniz, yaparsanız 1-2 ay içinde salgın kontrol edilemez hale gelir dedik ve maalesef bugün bunun eşiğindeyiz. Testleri artırmak yerine kısıtladılar, test yapılma kriterleri daraltıldı. Test sayısının kaç olduğu kadar kime yapıldığı önemli. Kim şikayetle gelirse yapılmalı dedik, hatta sadece başvuru yapanları değil tüm risk altında olanları; sağlık personelleri, güvenlik görevlileri, market çalışanları, kargo elemanları, ulaşım personeli gibi yüksek riskli gruplara düzenli olarak yapılmalı dedik. Bu yapılmadı, tam tersi temaslıya test yapılmadan ameliyata alınır düzenleme getirildi. Her gün sağlık personellerimizi kaybetmeye devam ediyoruz."