İktidar medyasının MHP-BBP-SP ittifak operasyonu sonuç mu veriyor?

30 Aralık 2014 / Akit: “Erdoğan’ı indirmek için gelelim yeni tezgâh meselesine... Milliyetçi kanatta gizli bir ittifak kuruldu gibi... Yapıyı tahkim etmek, bunu ‘milliyetçi-muhafazakâr’ çerçeveye oturmak gerekiyor... Evet... Mevzu bu... ‘Milliyetçi-muhafazakâr’ ittifak ve benzeri oluşumlara dikkat!..”
Bu yazı 28 Aralık’taki “İttifak neden olmasın?” başlıklı yazım üzerine yazılmıştı ve yazana göre benim 1991’e benzer ittifak önerim, dünyada Erdoğan ve Hamaney’i indirmeye odaklanmış Siyonist tezgâhın bir parçasıydı!..
Benzer yazı aynı gazetede 4 Ocak’ta da yayımlandı... Ve şu ifadeler kullanıldı: “Şer ittifakı için 2015 seçimleri olmak veya olmamak anlamına geliyor... Haziran seçimi AK Parti için sonun başlangıcı olacak... Eğer bunu başarabilirlerse... Yapabilirlerse... Su uyur düşman uyumaz... Haziran 2015 seçimine kadar... Dikkat, dikkat!..”
23 Mart 2015 / Kanal 7: “BBP ve Saadet Partisi, MHP üzerinden Meclis’e kendi kadrolarını mı yoksa paralel yapıya yakın isimleri mi taşıyacak merak konusu. Merak edilen bir başka konu ise bu ittifak gayretlerinin arkasındaki güç...” Söz konusu haberde her şeyi ‘paralel’e bağlayan kafa tekrar devreye giriyor ve Devlet Bey’e şöyle göz kırpılıyor: “Bahçeli’nin paralel yapıya karşı mesafesi biliniyor...”
26 Mart 2015 / Sabah: (Yine ‘paralel’e bağlama) “Günlerdir yaptıkları masa başı haberler, uyduruk anketler ve tahrik edici köşe yazılarıyla MHP-Saadet-BBP ittifakını kurgulamaya çalışan paralel suç örgütü bir kez daha hayal kırıklığına uğradı... Paralel suç örgütünden para sızdırmak için iletişimi koparmayan MHP ve CHP yönetiminin “seçimlerden sonra örgüt ile aramıza mesafe koyacağız “ diyerek tabanı sakinleştirmeye çalıştığı belirtiliyor...”
30 Mart 2015/Vatan: Hüseyin Yayman devreye giriyor ‘Paralel yapının MHP/BBP’planı diye... Kimdir Yayman? Özenle sakladığı ‘etnik takıntısı’nı ‘eski ülkücü’ yakıştırmasıyla aştığını zanneden birisi... Sınırlı kapasitesini İmralı, Kandil ve siyasî iktidarın mesajlarını kamuoyuna yedirme yolunda kullanan sözüm ona hoca ve gazeteci... Bebek katilleri iki yıldır “Silah bırakmayacağız“ dedikçe, iki ayda bir ‘PKK’nın silah bırakacağı tarih’i sürekli revize ederek açıklayan tipik bir ‘görevli’!.. Çıkarıldığı televizyonlarda ‘Şanlı Kobani direnişi, ikinci Stalingrad’ gibi HDP’lilerin diliyle konuşan zat... Twitter’daki kapak resmine İbrahim Kaypakkaya, Che, Deniz Gezmiş, Ahmet Kaya, Yılmaz Güney, Mahir Çayan’ı yerleştirecek kadar da ‘komplekssiz’ bir heval!.. Son unvanı ise AKP Hatay milletvekili adayı...
Yayman AKP’den aday ama MHP’in iyiliğini de çok düşünüyor!.. Tabii ‘paralel’ virüsünü ihmal etmeden şunları yazıyor: “Hükümeti çözüm süreci üzerinden vurmayı planlayan paralel yapı, MHP/BBP ittifakını kurdurarak AK Parti’nin önünü kesmek istiyor. Amacına ulaşabilir mi? Daha önce olduğu gibi bu defa da başaramayacaklar ve daha da keskinleşecekler. Devlet Bey’in kamuoyu önünde fazla konuşmasa da ontolojik olarak Gülen hareketine mesafeli ve devletçi bir tavrı olduğu biliniyor...”
30 Mart 2015 / Twitter: ‘Parsel parsel’in mucidi İ. Melih muhtemel bir ittifakı provoke etmek için tweet üzerine tweet atıyor... Onlardan birisi: “Devlet Bahçeli BBP ve SP ile ittifaka zorlanıyor... Bahçeli önce direndi... Akıl almaz bir şantaj yapıldığı iddiaları ortalığa yayıldı...”
30 Mart 2015 / Habertürk: Fehmi Koru ‘ikinci kişiliği’ Taha Kıvanç’ı olmayan bir anket üzerinden konuşturuyor: “Kulağıma fısıldanan bir bilgi olduğu için oranları aktaramayacağım bir anket benim gözümü açtı. MHP Lideri’nin elinde itibarlı bir kurumun yaptığı taptaze bir anket varmış... Ankette, “MHP seçime yalnız başına mı girmeli? AKP iktidarının alternatifi MHP liderliğinde geniş bir sağ ittifak olabilir mi? MHP, BBP ve SP’nin ittifak yaparak MHP çatısı altında seçime katılmasını ister misiniz? MHP-BBP-SP ittifakına oy verir misiniz?” gibi sorular yer alıyormuş... Kendilerine bu soruların yöneltildiği insanlar çok büyük bir oranda hep olumsuz cevaplar vermiş, en çok da MHP seçmenleri...”
***
İttifakı ilk gündeme getirenlerden birisi olarak 28 Aralık’taki yazımda şu noktaya dikkat çekmiştim: “Elbette bu tür ittifaklar kolay değildir, içeriden ve dışarıdan provokasyonlara açıktır... Her seçimde oyunu milliyetçiler üzerine kuran iktidar partisi için bu kolay sindirilebilecek bir durum olmayacaktır... Havuz medyası üzerinden ‘eski’, ‘yeni’memnuniyetsiz tetikçiler harekete geçirilecek, doğrudan veya dolaylı atışlar başlayacaktır... Bu hamlenin de ‘millî iradeye darbe’, ‘paralel tezgâhı’ veya ‘dış operasyon’olduğu pazarlanacaktır... Bu yolda bir hamle yapılsın, ilk rahatsız sesin ‘kritpolar’dan ve ‘havuzcular’dan gelecek olması tutturulan yolun doğru olup olmadığını belgeleyecek zaten!..
Bunlara hazırlıklı ve dayanıklı olmak lâzım... 2015 çok kritik bir yıl... ‘Önce ülkem’ diyen, ülkenin başına kötülük gelecek olduktan sonra partisinin de, koltuğunun da, milletvekilliğinin de canı çıksın diyen herkes için...”
***
Her şey ortada... Rakibinizin korkusu sizin yolunuza ışık tutarken şimdi kimler ellerini ovuşturuyor dersiniz? Hangi partiden kimin milletvekili olacağı beni hiç ilgilendirmiyor... Beni Türkiye’yi adım adım bölünmeye götüren ve seçim sonrası için daha büyük hedefler koyanların ne kadar daha az milletvekili çıkaracağı ilgilendiriyor... Herkesi aynı derecede ilgilendirip ilgilendirmediğinin anlaşılması için son haftaya girmiş bulunuyoruz... Günler daraldıkça gözleri parlayanlara, yağları eriyenlere şahit oldukça ümidimiz biraz daha azalıyor...
15 Mart’ta şu soruyu sormuştum: “MHP’nin çatı olmak kaydıyla herhangi bir parti veya partilerle ittifak yaparak seçime girmesi en çok kimi ve hangi partiyi rahatsız eder? Bir başka ifadeyle MHP’nin herhangi bir parti veya partilerle ittifak yapmadan seçime girmesi en çok kimi ve hangi partiyi memnun eder?”
Cevabı iktidar medyası ne de güzel veriyor değil mi?