Sera gazı salınımındaki artışı bağlı olarak ortaya çıkan iklim krizine karşı özellikle karbon salınımını azaltmak için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Ancak özellikle ABD, Çin ve Hindistan gibi büyük ekonomilerin yüksek oranda tükettiği fosil yakıtlar karbon salınımındaki artışın baş nedeni olarak görülüyor.
Öte yandan yapılan araştırmaya göre, konutlar ve konut yapı sektörü dünya genelindeki enerji tüketiminin yüzde 35’inden sorumlu tutuluyor. Karbondioksit salınımının yüzde 38’innden yine konut ve konut yapım sektörü sorumlu görülüyor.
Paris Anlaşması çerçevesinde küresel ısınmanın Sanayi Devrimi öncesi döneme göre 1,5 derece ile sınırlanmasına yönelik hedefe ulaşmak için 2030 yılına kadar yeni yapılan bütün binalarda 2050 yılına kadar ise tüm yapılarda karbon salınımının sıfıra indirilmesi öngörülüyor.
Konutlarda karbon salınımının sıfıra indirilmesi amaçlanırken ortaya ‘Pasif ev’ kavramı ortaya çıktı. Bu kavram en az enerji tüketimi ile sıcaklığın yıl boyunca yaşanabilir bir seviyede tutulduğu yapıları işaret ediyor. Buradaki temel amaç sıcaklık ne olursa olsun ısıtma ve soğutma sistemlerine en az seviyede ihtiyaç duyulmasıdır. Bunun için pasif evlerde en verimli şekilde ısı yalıtımı yapılıyor.
PASİF EV KAVRAMI NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Aslında bu kavram çok eskilere dayanıyor. İnsanlar Sanayi Devrimi öncesinde bu kavrama uygun yapılar inşa ediyorlardı. Taş, kerpiç ve ahşap gibi malzemeler kışın sıcağı içerde tutarken yazın evin serin olmasını sağlıyor.
Tarihler 1973 yılını gösterdiğinde OPEC’in Arap üyeleri aralarında ABD’nin de bulunduğu bazı ülkelere İsrail krizi nedeniyle petrol ambargosu uygulamıştı. Bu durum tüm dünyayı etkileyen bir petrol krizinin fitilini ateşlemişti. Petrol krizi sonrası enerji verimliliğinin önemi ortaya çıktı ve enerji verimliliğini ön planda tutan evlere ihtiyaç duyuldu.
Illinois Üniversitesi’nde görev yapan bir grup mimar ve mühendis enerji tüketimini en aza indiren ev tasarladı. Bu evin en temel özelliği yüksek düzeyde ısı yalıtımına sahip olmasıydı. Enerji verimliliği yüksek evlerin örnek olması amacıyla Kanada’da 1978 yılında bir ‘pasif ev’ inşa edildi. Bu ev enerji verimliliği konusunda konut yapım sürecinde belli standartların konulması amacıyla araştırma yapılması için inşa edildi ve bilimsel araştırmaların yapıldığı bir mekan oldu.
‘PASİF EV’ HANGİS STANDARTLARA DAYANIYOR?
Bir evin ‘Pasif ev’ olarak tanımlanması için bazı standartlar bulunuyor. Bu standartlar arasında kullanılabilir alanlarda ısıtma amaçlı kullanılan yıllık enerji tüketiminin 15 kwh’i aşmaması ve yıllık enerji ihtiyacının 120 kwh’den yüksek olmaması bulunuyor.
Dışarısı soğukken pasif evlerde mekanın içi sıcak olurken, dışarısı sıcakken pasif evlerin içi serin olabiliyor. Yapının içi tamamen yüksek ısı yalıtımı malzemeleri ile kaplanıyor. Öte yandan pasif evler ısı köprülerinin oluşmasını engelleyecek şekilde tasarlanıyor.