Warren ve annesi Bernice, cepheye giden baba Jack’in arkasından koşarken görülüyor. Fotoğraf pek çok kere yayınlandı ve özellikle savaş karşıtlarının propagandalarında sıklıkla kullandıldı.
Fotoğrafın çekildiği günlerde beş yaşında olan Warren Bernard, askerlerin yürüdüğü caddenin yakınlardaki General Wolfe İlkokulu’nda 1. Sınıf öğrencisiydi. Whitey'nin babası British Columbia Alayı'na kayıtlıydı ve şehrin çeşitli nöbet noktalarında görevlendirilmişti.
1939'da savaşın ilanından bu yana, British Columbia Alayı’na bağlı askerler sıkıcı ve monoton olan çeşitli koruma görevlerinde bulunuyorlardı. Aylarca bekledikten sonra alayın, "Denizaşırı" gizli bir yere taşınacağı haberi geldi. Birlikler onları bir sonraki varış noktasına götürmek için bekleyen trene doğru yürürken, The Province gazetesinden fotoğrafçı Claude P. Dettloff, tepeden aşağı yürüyen tüm sütunun fotoğrafını çekecek şekilde konumlandı.
Fotoğraf çekmeye hazırlanırken genç bir çocuğun yola doğru koştuğunu gördü. Annenin uzattığı eli ve ceketinin kıvrımı, oğlanın beyaz saçlarının şoku ve uzanan eli, babanın dönen gülümsemesi ve uzattığı elinin aşağıya doğru itişi, babanın oğlunun elini tutmak için tüfeğini diğer eline alması... Bütün bunlar eşsiz bir tablodan alınmış gibiydi… Arka planda yürüyen adamlardan oluşan uzun sıra, tüm bunları unutulmaz bir görüntüye, adeta planlanmamış bir kompozisyondan oluşan bir başyapıta, tüm zamanlar için donmuş, yürek yakan bir ana dönüştürdü. Dettloff'un yakaladığı fotoğraf dünyanın her yerinde ilgi gördü ve Life dergisinde dahi yayınlandı. Fotoğraf savaş sırasında Britanya’daki bütün okullara asıldı.
Daha sonra alayın gittiği gizli varış noktası da belli oldu. Fotoğrafın çekildiği yerden sadece üç saat uzaklıktaki Nanaimo idi. Alay, kıyıda Alman ve ardından Japon saldırılarına karşı savunma yapmak için uzunca bir zaman tetikte beklemişti.
Alayın büyük bir kısmı 23 Temmuz 1944'te kurulan D-Day sahiline indiklerinde ve Falaise Gap'ı kapatmaya yönelik ilk girişimlerden biri olan Totalize Operasyonuna katıldı. Operasyon sırasında beklenenin aksine herhangi bir mukavemetle karşılaşmadılar.
Müttefikler, Fransa'da konuşlanan Alman Ordusu hezimete uğrattıktan sonra diğer müttefiklerle birlikte geri çekilen Almanları Hollanda'ya kadar kovaladılar. Alay, Hollanda ve Kuzey Almanya'da bir dizi operasyonda da görev aldı. Katıldıkları son savaş 17 Nisan 1945'te Kusten Kanalı'nı geçtikleri görev sırasında yaşandı. Bundan bir ay sonra, daha açık bir tarih vermek gerekirse 5 Mayıs 1945'te, Avrupa'da Zafer Günü (VE-Day) ilan edildi. Savaş boyunca Alay 300’ün üzerinde zayiat verdi.
Whitey'nin babası Avrupa’nın en korkunç tiyatrosunda, hayatta kalmayı başaran şanslılardan oldu. Jack ve Bernice Bernard boşanırken, Whitey büyüdü ve Tofino'ya taşındı. 1964'te karısı Ruby ile tanışıp evlendi. Karısı Ruby verdiği bir röportajda “Whitey’ın fotoğrafı küçüklükten beri zihnime kazınmıştı. O benim için hiçbir zaman yabancı biri olmadı. Tanışmamızdan yıllar yıllar önce gördüm" demişti.
Whitey siyasete karışmadan önce hırdavat ve gaz satan küçük bir marina işletti. Daha sonra bir belediyenin meclis üyeliğine seçildi, ardından Meclis Üyesi olmadan önce birkaç yıl boyunca binbaşı olarak görev yaptı. Kendisi artık emekli ama oğlu Steven Bernard hala aile marinasını işletiyor.
New Westminster Şehri, fotoğrafın anısına Hyack Meydanı'ndaki 8. Cadde'nin altına yerleştirilmesi için bronz bir heykel yaptırdı. Şehir, heykelin açılışını 4 Ekim 2014'te yaptı. Aynı etkinlikte, Kanada Kraliyet Darphanesi, resimden uyarlanan bir sahneyi içeren üç madeni paradan oluşan bir serinin basıldığını duyurdu. Canada Post da bu ikonik görüntüyü içeren bir pul yayınladı.