İdlib'den çıkalım! Sonra?

Aykırı sesler çıkıyor: Ne işimiz var İdlib'de!

Tamam... Çıkalım. Ne olacak sonra? Hiç düşündünüz mü?

Sanıyorlar ki Türkiye emperyalist, istilâ için Suriye'ye girdi! Hemen ardından eklerler: "Esad'la görüşülsün!"

"Esad kadar başınıza taş düşsün!" dememek için kendimi tutuyorum! Bütün bir Suriye mi var? Beşşar mı kaldı!

Nedense İstilâcı Rusya değil; Türkiye!

"Bildiri" saldırılarını yine başlattılar. İmza toplamaya pek hevesliler. Şimdi de Suriye için bildir yayınladılar: "Suriye'den elinizi çekin, askerler evlerine dönsün." diyorlar. Emriniz olur haşmetmeablar!

Bir da suret-i haktan görüntü vermek isterler. Bunların "Barış Bildirisi" dedikleri o PKK'nın hendeklerini savunan bildiriden farkı yok. Zaten kaşarlanmış isimlerin imzaladıklarını görürsünüz. Bunlar, enternasyonalistirler. Tek ölçüleri var: Türk düşmanlığı.

Ömer Seyfettin'in 1911'de yayınlanan "Vatan! Yalnız Vatan..." eserinde yazdıkları bugünü anlatır:

"Milletlerin i'tilâ [yükselme] ve sukutlarına [düşmelerine] başlıca tesir eden âmil [etken] 'zihnî itiyatlar [alışkanlıklar]dır.' Zihnî itiyatlar bir illeti yükseltir, alçaltır. İrşat ve ikna ile zararlı fikirler intişar edince [yayılınca] netice gecikmez. Meselâ Beynelmileliyet [enternasnonalizm] fikri biraz fazla mürit peyda edince vatan düşmanlığı (antipatriotizm), askerlik düşmanlığı (antimilitarizm) baş gösterir. / 'Milletim nev'-i beşerdir, vatanım rûy-i ze­min!" diyen vatansızlar bizim mefkûremizi duya­mazlar. Bizim mefkûremizdeki hakikati hissedemezler. Onlar fen [ilim] ile temas etmemiş âlim cahillerdir. Fen ve tabiata mugayir olan ve 'Seneca'nın zamanından asırlar öncesi zamandan evvel gelen bir hayali tekrar ederler. Hayat âlemindeki 'uzvi­yet'i, bu uzviyetin var olan her şeye şâmil olan ezelî kanununu idrak etmezler. Milliyetleri, kav­miyetleri, mevzu ve yalan şeyler addederler..." (Ömer Seyfettin, Türk Ülküsü, yay. Arslan Tekin, s. 67).

(Hatırlatma: Ömer Seyfettin "Milletim nev'-i beşer..." derken Tevfik Fikret'e göndermede bulunur. Tevfik Fikret'in "Halûk'un Amenüsü" şiirinin ikinci bendinde "Toprak vatanım, nev'-i beşer milletim...İnsan / İnsan olur ancak bunu iz'ânla, inandım" mısraları yer alır. Victor Hugo'dan alıntıdır."

Ömer Seyfettin, önce asker. Vatan sınırlarında savaşmış. Tecrübeyle konuşuyor.

Türkiye'de 3 milyon 700 bin Suriyeli göçmen var. Resmî rakam. Kaçak girenlerle 5 milyondan aşağı değildir.

İdlib ve çevresinde, İran Rejimi'nden, Lübnan Hizbullah'ından devşirilmiş militanların, Beşşâr'ın sürüsünün, Putin'in katillerinin katliamından kurtulabilenler, İdlib'e kadar gelebildiler. Bombardımanla, 1 milyonu Türkiye sınırına dayandı. Eğer İdlib'ten çıkarsak milyonlar sınıra yürüyecek ve artık onları tutacak gücümüz kalmayacak.

Dünyaya "katliam" ve "göç"ü sesimiz kısılana kadar haykırdık ama oralı olmadılar. Bilerek oralı olmadılar. Her zaman yazarım ve söylerim: Hedef Türkiye'dir.

R. T. Erdoğan, Putin'le son telefon konuşmasından sonra söyledikleri üzerinde düşünmeliyiz: "Sizin orada ne işiniz var? Eğer siz üst kuracaksanız, üssü yine kurun ama şu anda orada siz, bizim önümüzden çekilin, bizi rejimle baş başa bırakın. Biz de rejimle gereğini yaparız.' Tabiî ona da 'Biz çekildik.' diyemiyorlar. Menfaatleri nedir inanın bunu çözebilmiş değiliz."

Maksat Türkiye'yi daraltmaktır.

Suriye'den çekilmemiz demek, Türkiye'yi hedefe koyanlara kapıyı sonuna kadar açmak demektir. Kim ister şehidimiz gelsin, kim isten evlere ateş düşsün.

turk-ulkusu-1.jpg

Yazarın Diğer Yazıları