İdeolojisiz siyaset ve rotasız hırs!..
Partileri tırtıklayan sözde araştırma firmalarının masa başındaki uydurma anketleri geçen haftaya kadar hayali galibiyetler, hayali mağlubiyetler algısı yaratmaktan öteye gitmemişti...
Sağdaki, soldaki yandaş medyanın tetikçileri ise karşılıklı olarak partilere taarruz ederken, bir yandan seçmen üzerinde sahte algı yaratmaya çalıştılar, diğer yandan da hizmet ettikleri odaklara hayali mutluluklar dağıtmaya çabaladılar...
Partilerin adları sanları hiç önemli değil, çünkü yazmaktan bıktık... Dananın kuyruğu partilerin aday listeleri açıklanınca koptu ki, ortaya çıkan vahim tablo sadece ahbap çavuş ilişkilerini, ideolojik savrulmaları, çıkar muhabbetlerini ortaya sermedi, aynı zamanda "Türkiye''yi bunlar mı kurtaracak, ülkeyi bunlar mı yönetecek" şeklinde toplumun kafasında büyük bir umutsuzluk da yarattı... Çünkü PKK''lı, Hizbullahçı, FETÖ''cu, TESEV''ci, liboş, Atatürk düşmanı, dönek, rantiyeci, ikiyüzlü, her tür şaibeli isim var listelerde...
CHP''nin 134 milletvekilinden sadece 66''sı aday gösterilirken, oy oranları yüzde biri bile aşmayan partilere hangi ideolojilerden geldiklerine bakılmaksızın, hangi tartışmaların içinde oldukları, hangi şaibelere karıştıkları görülmeksizin 60''dan fazla kontenjan tanınmasının muhalefet tabanında yarattığı kızgınlığın sonuçları sandıkta ortaya çıkacak...
Muhalefet cenahında ortaya çıkan tabloya bakılırsa; aday gösterilen isimler ve bunların sıralamadaki yerleri, ne CHP tabanını mutlu etmiş, ne de CHP listelerinden giren küçük partileri...
FETÖ''nün Abant toplantılarının eski müdavimi, kadrolu milletvekiliymiş gibi yine CHP listesinde baş gösterirken, Mersin''de (eski AKP''li) bir DEVA adayının Fethullah Gülen''e yönelik övgüleri koca bir kentteki CHP tabanını şoke etmiş...
Sadece Öcalan sevdalısı karanlık rantiyeci isimler değil, cumhuriyete savaş açan Taraf adlı tetikçi gazetenin yazarlarından Yüksel Taşkın''ın Atatürk duyarlılığının en yüksek olduğu İzmir''de liste başı yapılmasıyla da parti tabanına adeta meydan okunmuş...
Kemalizmi ırkçılık diye tanımlayan bu zatın nasıl olur da CHP gibi bir partide genel başkan yardımcılığına kadar çıkarılması sorusu da çok karanlık!!!
AKP LİSTELERİ KAYGILI...
Peki; parti emektarlarını göz ardı eden, eski AKP''lilere, tarikat-cemaat sevdalılarına, Mustafa Sarıgül gibi isimlere kucak açan CHP listeleri tepki çekti de, AKP''nin çekmedi mi?..
Vekil yapısının yüzde 65''i değişen AKP listelerindeki dağınıklığın, iktidar cenahında zaten var olan oy kaybını nasıl bir sonuca götüreceği de seçim akşamı ortaya çıkacak...
AKP gibi, 20 yıldaki tahribatlar yüzünden kaçınılmaz olarak oy kaybeden bir partideki listeler, Erdoğan''ın aday gösterirken hiç kimseye acımadığını ve her türlü riski de göze aldığını çok net biçimde ortaya çıkarmış...
Güneydoğu''da Kürtlerle Araplar arasındaki demografik denge birçok şehirde göz ardı edilmiş, Urfa gibi bazı şehirlerde listeler bir tek aşirete teslim edilmiş, Mardin, Diyarbakır gibi bölgelerde ise uzun yıllardır AKP''yi destekleyen aşiretlerin üzeri çizilmiş...
HÜDA PAR''ın Güneydoğu''da yarattığı tahribat AKP''de zaten sıkıntıya yol açarken, DEVA ve Gelecek gibi partilerin de AKP''nin liste savaşlarının yarattığı gerilimden yararlanmak için her türlü fırsatı kollayacağından kimse kuşku duymuyor...
Bu arada AKP listeleri de kendi içinde ideolojik savrulmaya işaret etmiş... Çünkü listelerde Atatürkçü kılığında uzun yıllar milleti kandıran ekran figürleri de var, Fethullah Gülen''le hasbıhal edenler de, adı şaibelere karışanlar da...
PARTİLER-ADAYLAR KARIŞIK, GİDİŞAT SÜRPRİZ...
HDP/PKK çizgisinde, yeşil sol vs. yapılarla bazı marjinal partilerin listeleri de olabildiğince sırıtmış...
İşte sadece CHP''de İlgezdi gibi Seyit Rıza hayranları yok, solcu geçinen partilerde de ikinci cumhuriyetçi liboşlar, bir dönem FETÖ''nun, bir dönem AKP''nin kucağında oturan, şimdilerde Öcalan sevdasıyla ayrılıkçı siyasetin tezgahına düşürülenler de var ki, toplum onların cemalini de, sırrını da biliyor, gazeteciliğinin, solculuğunun Türkiye karşıtlığına dayandığını da...
Evet; siyaset yelpazesinin tüm kanatlarından yansıyan çarpık, çelişkili, şaibeli tablo sadece oraya buraya savrulmuşların ideolojik ikiyüzlülüklerini deşifre etmiyor, aynı zamanda siyasetin toplumları kandıran, uyutan çıkara dayalı kirli bir tezgah olduğunu da net biçimde ortaya koyuyor...
Çünkü ne sağcının sağcılığı kalmış listelerde, ne solcunun solculuğu, ne de dincinin dinciliği...
Ne cumhuriyetçilik kalmış, ne Atatürkçülük, ne milliyetçilik, ne de muhafazakârlık kalmış parti listelerinde...
AKP''liler ise "tüm partiler"in listelerinde ki, vah vah...
Velhasıl; ayrılıkçılığın, bölücülüğün, şeriatçılığın, tarikatçılığın, cemaatçiliğin ve rantiyeciliğin cirit attığı, (sadece tuhaf değil, omurgasız) bir seçime gidiyor Türkiye...
Peki; tüm partilerin; oraya buraya savrulan, siyaseti ticarete dönüştüren iki yüzlü figürlerle yola çıktığı bir seçim, sağda solda Türkiye için bir umut olabilir mi?..
Cevap nettir; Hiçbir partinin, hiçbir listesinden (kadrolu vekillerle parasıyla rozet peşinde olanlar dışında) pek kimse memnun olmadığına göre, ideolojisiz, tüzüksüz, programsız siyasetin rotasız hırsı ülkeye bir fayda getiremez...
O yüzden; "seçmen bu siyasi karakteri bozulmuş yapı içerisinde yolunu nasıl bulacak, kime güvenecek, oy kullanırken cumhurbaşkanı ya da milletvekili listesi arasında nasıl karar verecek" soruları bütün partiler için çok derin bir handikaptır...
Çünkü tarihin en yaşamsal seçimi yaklaşırken, sadece ülkenin gidişatından kaygı duyan milyonlarca insan değil, sözde bu kaygıları dağıtmak için oraya buraya savrulan partiler de aday, program, strateji gibi endişelerle gidiyorlar sandığa...
14 Mayıs seçimi sadece yaşamsal değil, şaşırtıcı sürprizlere de gebe vesselam...