İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çanakkale''de Yedek Subay Temel Eğitim Mezuniyet Töreni''ne katıldı.
Burada açıklamalarda bulunan Soylu; "Sayın Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hazırlıklar yapılıyor. Münbiç''te, Tel Rıfat''ta... Allah''ın izniyle Cumhuriyet''in 100''üncü yılına girmeden yani 29 Ekim 2023''ü yaşamadan Kandil''i de temizleyip, ay yıldızlı bayrağı o terör yuvalarının tepesine takmak bizim boynumuzun borcudur." dedi.
"İNSANLIK ADINA HUZUR VE REFAH ADINA DÜNYAYA NE SÖYLEDİLERSE YALAN ÇIKTI"
Soylu, Almanya''da 16 milyon, Amerika''da 51 milyon göçmenin yaşadığını dile getirdi.
Orta Doğu ve Afrika''dan gelen göçmenlere Akdeniz''i ve Ege''yi 11 yıldır "mezarlık" yapanların, göçmen botlarını kurşunladığını vurgulayan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bize yıllarca hukuk dersi verdiler ama PKK''dan DEAŞ''a, FETÖ''den DHKP-C''ye kadar desteklemedikleri terör örgütü kalmadı. Bize yıllarca demokrasi dersi verdiler. Bizim ülkemizden Afrika''ya, Orta Doğu''ya, Orta Asya''ya kadar darbe tezgahlamadıkları ülke kalmadı. Bize yıllarca insanlık dersi verdiler. Afrika''da sömürmedikleri ülke kalmadı. Irkçılık yapmadıkları millet kalmadı. Bize yıllarca gelişmişlik ve medeniyet dersi verdiler. Avrupa''da üretip doğuya satmadıkları sentetik, kimyasal uyuşturucu kalmadı. İnsanlık adına huzur ve refah adına dünyaya ne söyledilerse yalan çıktı. Size niye ihtiyaç var biliyor musunuz? Çünkü dünyada ürettikleri kötülük de artık bunların kontrolünden çıktı. Eskiden kirli de olsa tezgahlarına hakimdiler. Oyunlarına, kurgularına hakimdiler ama artık öyle değil. Ne terörü ne göçü ne uyuşturucuyu ne de iç savaşları hatta Ukrayna''daki gibi dış savaşları bile kontrol edebiliyor değiller. Aklı başında bir diplomasi, aklı başında bir barış üretebilecekleri kabiliyetleri artık söz konusu değil. Dünyayı nereye sürüklediklerini Karadeniz''de, Ege''de, Akdeniz''de kurdukları tezgahların neticesini hesaplayabiliyor değiller. Batı medeniyeti bugün mızıkçı çocuklar gibi huzur bozmaktan başka kendi problemlerini doğuya yıkmaktan başka bir şey düşünmüyorlar, bir şey yapmıyorlar ve yapamıyorlar."
Türkiye''nin güçlü ve ayakta kalmak zorunda olduğunu anlatan Soylu, sadece kolluk birimleriyle değil üretimiyle, sanayiyle, mühendisiyle, öğretmeniyle, ahlakıyla, aile yapısıyla, çalışkanlığıyla, inancıyla hep birlikte ayakta kalmak zorunda olunduğunu ifade etti.
"DÜNYANIN EN STRATEJİK VE EN BAŞARILI GÖÇ YÖNETİMİNİ ORTAYA KOYUYORUZ"
İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye''nin güneyindeki gelişmelere değinerek, şunları anlattı:
"Yanı başımızda bir terör devleti kurmak istiyorlar. Bir terör koridoru oluşturmak istiyorlar. Oralardaki insanları başta bizim ülkemiz olmak üzere sürgün edip kendilerine Batının maşası, militan bir devlet kurmak istiyorlar. Hiçbirine müsaade etmiyoruz. İdlib''de ve diğer operasyon bölgelerinde güvenli alanlar oluşturuyoruz. Hayatı normalleştiriyoruz. Biz Batı gibi orada sömürge alanı oluşturmuyoruz. Kendi kendilerini yönetebildikleri, huzuru sağlayabildikleri bir alanı oluşturmaya çalışıyoruz. Hem oralardan ülkemize yeni bir göç akınını engelliyoruz hem de ülkemizdeki göçmenlerin oralara onurlu ve güvenli geri dönüşlerini sağlamak için güvenli bölgeler oluşturuyoruz. Bir yandan kaçak göçmenleri engellemek için sınır güvenlik önlemlerimizi en üst seviyeye getiriyoruz. Diğer yandan kaçak göçe kaynaklık eden ülkelerdeki istikrarsızlığın giderilmesi için medeniyetimize ve tarihimize uyan bir rehberlik ortaya koymaya çalışıyoruz. Kimsenin elini havada bırakmıyoruz. Kimseye sırtımızı dönmüyoruz. Kim ne derse desin dünyanın en stratejik ve en başarılı göç yönetimini ortaya koyuyoruz. Tüm fitne ve deformasyon çabalarına rağmen göçü bu ülke için bir güce, geleceğe ait bir katkıya dönüştürmek için de çabalıyoruz."
"SAVUNMA SANAYİMİZDE MİLLİLİK VE YERLİLİK ORANIMIZ YÜZDE 80''LERE DAYANDI"
Türkiye''nin kendi savunma sanayi ürünlerini üretmeye başladığını hatırlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savunma sanayimizde yüzde 20''deydi bizim millilik ve yerlilik oranımız. Bugün yüzde 80''lere dayandı. Şimdi yeni bir harekatın hazırlığını yapıyoruz. O gün Zeytin Dalı Harekatı''nda Afrin''e girerken, kahraman Mehmetçiğimiz ve bütün arkadaşlarımız bir büyük mücadeleye adanmışlık ruhuyla giderken, dünyadaki Batılı ülkeler bize ambargo uyguladılar. Zannettiler ki biz Afrin''de çakılıp kalacağız. Bizim mühendislerimizi, savunma sanayindeki kahramanlarımızı hesap etmediler. Mühimmatlarımızın bittiği haberi gelmeden, Batının ürettiklerinden daha iyisini üretip, Afrin''de mücadele eden ve terör örgütünden oraları temizleyen kahramanlarımıza yetiştiren; Almanya''nın, Amerika''nın savunma sanayi değil, bizim şu göğüslerinde ay yıldızlı hilalin onurunu yaşayan bizim Türk mühendislerimiz bizim evlatlarımızdı. Allah onlardan razı olsun. Bizi kimseye muhtaç etmediler. Yıllarca İsrail, Amerika bize insansız hava aracı verecekler diye bekleşirken, bozulduğunda ''Tamir eder misiniz?'' diye rica eden gözlerle bakan Türkiye''den, bugün içinde bulunduğumuz Jandarma Genel Komutanlığının 50''nin üzerindeki insansız hava aracını ülkemin terörle mücadelesinde, göçle mücadelesinde Ege''den Akdeniz''e kadar Gabar Dağı''ndan Cudi dağlarına kadar Tendürek''ten Ağrı Dağları''na kadar adım adım merhale merhale evlatlarımızın aşağıda bu mücadeleyi gerçekleştirirken hem beşik gözetleme yapan hem de terör örgütüne kımıldayabilecek bir alan bırakmayan anlayışını üreten de Amerika''nın, Avrupa''nın adamları değil bizim şu göğüslerinde ay yıldızlı inancı taşıyan evlatlarımızdır."