İçimizdeki IŞİD
Fransa'daki katliam sonrası, aynı zamanda iktidara yandaşlık paydasında buluşan bir kesimden gelen "oh olsun" mesajları karşısında hayrete kapılanlara bilgi mahiyetinde:
Gezici Araştırma'nın Mayıs 2016 anketi verileri, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yüzde 19.7'sinin IŞİD'i desteklediği, yüzde 23.2'sinin de sempati duyduğu yönünde.
Tıpkı genel seçimlerden sonra o bir türlü bize denk gelmeyen, hiç karşılaşmadığımız, tanışmadığımız, varlığını -sandık dışında- kanıtlayamadığımız "iki kişiden biri" gibi herhalde bu da ama Türkiye'de her 5 kişiden biri IŞİD destekçisi; Gezici'nin açıkladığı rakamlara bakılırsa.
Türkiye'de son iki yılda yüzde 100 artmış bu terör örgütünü "benimseyen(!)"lerin sayısı!
Suriye'den kaçıp Türkiye'de yaşamaya başlayanlar arasında daha da ürkütücü "IŞİD sempatizanı" oranı:
Yüzde 57!
Sadece Türkiye değil; Abdullah Ağar'ın takibine göre her ne kadar Irak ve Suriye'de "küçülüyor" gibi gözükse de Libya, Nijerya, Afganistan ve Mısır'da belirgin biçimde -taban genişleterek- büyüyor IŞİD.
***
Peki nasıl oluyor da dünyanın birçok farklı noktası vahşetinden nasibini aldığı, hunharlığı alabildiğine afişe edildiği ve geride aralarında "Müslüman" kadınların, çocukların da bulunduğu binlerce kurban bıraktığı halde "IŞİD ile tabanı arasındaki bağ kopmuyor?"
Çünkü, rahmetli Yaşar Nuri Öztürk'ün deyişiyle "Allah ile aldatıyor".
***
Örgütün kitabını yazan Ağar'ın ikazı dikkate değer:
Karşınızda;
- "dinsel bir terminolojiyle, tagut, rafizi, peşşeytan, ateist çeteler, kafir diye tanımladığı güçlerle,
- Irak-İran Savaşı, Körfez Savaşı ve 2003 işgalinden kalan travmaları, mezhepsel kırılmaları olan aç, sefil, cahil ve ümitsiz kitleleri "cennet" vaadiyle örgütleyen" bir yapı var.
Askeri manada kolunu kanadını kırmak önemli ama yeter mi?
Ağar'ın mücadele unsurlarından biri olarak sunduğu "IŞİD ile taban tuttuğu/tutacağı kitle arasına bir yalıtkan yerleştiremeye" kafa yoruyor mu mesela bu canavarın doğumhanesi de olan malum strateji merkezleri?
Yoksa, nihai maksat hasıl olana, kendisini "İslam coğrafyası" olarak tanımlayan bölgeye yeni bir "demokrasi işgali(!)"ne kadar böyle iyi mi!
+++++
Ders olsun...
Nice'deki terör saldırısı sonrası Fransız taksiciler dehşet alanından uzaklaşmaya çalışan insanları sabaha kadar ücretsiz taşıma kararı almış ve gereğini de yapmışlar.
Keşke Atatürk Havalimanı'nı hedef alan terör saldırısından sonra İstanbul'daki taksici kooperatifleri de, içlerinde "100 dolardan aşağı kontak açmam" diyen fırsatçılar olduğu haberlerini "iftira, alçaklık, kahpelik" diye yalanlamak yerine benzeri bir karar alsaydı. O zaman kimse ne fırsatçılık, ne iftira zemini bulurdu.
++++++
Zırdeli Dumrul
Suyu olmayan derenin üzerine kurduğu köprüde yol kesip "geçenden beş, geçmeyenden on akçe" alan Deli Dumrul'un hikayesini bilmeyen pek azdır.
Osmangazi Köprüsü'nde hedeflenen araç geçişine ulaşılamazsa açığı köprüden geçmeyen vatandaşlardan alınacak "vergi görünümlü haraç" ile kapatmayı planlayan iktidara en güzel benzetmeyi, bu hikayeden ilhamla Zeynep Küçük yaptı:
Deli değil Zırdeli Dumrul!
Bakalım tıpkı Deli Dumrul gibi ancak Allah korkusu olmayanların yapabileceği hak gasplarına girişen çağımızın Zırdeli Dumrul'ları da mitolojik hikayedeki gibi uğurlarına canlarını feda edecek birilerini bulabilecekler mi "hesap vakti"?
+++++
GÜNÜN SORUSU
Rejimden sonra bu da "Harf karşı devrimi" mi?
++++++
Olabilir de, olmayabilir de
Biri ezkaza "öldükten sonra cesedimi yakın" dese bir yeryüzü mahşeri oluşturur ve ne hadlerine düşünmeden, ahirete bırakmadan oracıkta veriverirler "cehennemlik" hükmünü...
Ama iş insanları ölmeden diri diri yakanlara gelince, nedense karar veremiyorlar bir türlü... Terörist olabilir de, olmayabilir de... O denli ki hâlâ "IŞİD terör örgütü müdür" sorusuna cevaben "emin değiliz" diyebiliyor Emniyet Müdürlüğü!
+++++
"Huysuz ve tatlı kadın" gibi bir şey mi oluyor şu "modern ve barbar IŞİD'li" de; kızıyormuş gibi yapıp içten içe ilan-ı aşk gibi bir şey!
+++++
Dünya tersine döndü
Bir dönem Türkiye'de ne kadar takipçisi varsa "darbeci-terörist" diye derdest edilen Aleksandr Dugin de Ankara'da "devlet katında!" ağırlandığına göre "Ergenekon" yaftalı Ümraniye Davası'nı nihayete erdirmek için daha ne olması bekleniyor; "dünyanın tersine dönmesi"ne rakip gelişmeler bunlar!