Hürriyet'in dünkü manşeti!
Dün, “Bu çağda bu kafa” diyor ve şöyle devam ediyordu Hürriyet:
“Erzurum’un Aşkale İlçesi’nin işgalden kurtuluşunun 90. yıldönümü törenlerinde yine istenmeyen görüntüler ortaya çıktı.”
Biz de merak ettik:
“- Allah Allah, acaba neymiş bu ‘istenmeyen görüntüler’?”
Okuduk ve öğrendik:
“Kaymakam Zeyit Şener’in başkanlığındaki komisyonun hazırladığı kurtuluş programını büyük ölçüde belediye organize etti. Ermeni çetecileri belediye işçileri temsil etti. Soğukta bir yandan üşüyen öğrencilerin ve çocukların korkarak izlediği törenlerde sarhoş Ermenilerin kırık kılıçlar ve süngülerle katliamı sahnelenmesi hoş karşılanmadı.”
İnsan merak ediyor:
“- Ermeni katliamına muhatap olan Aşkalelilerin o günleri anması acaba kimler tarafından hoş karşılanmadı?”
Ve gerçekten öğrenciler ve çocuklar “Korkarak mı izledi” bu sahneleri? Bu topraklarda Ermeni mezaliminin hatırlatılmasından hoşlanmayanlar herhalde, Türk milletinden yapmadığı bir soykırımı tanıması için işe Türk diplomatları öldürterek başlayan ASALA uzantısı Ermeni diyasporasıdır.
Ki onların bu milletten soykırımı tanıma, tazminat vermeyi kabul etme ve toprak olmak üzere üç “T” ile formüle edilen talepleri vardır. Yine Aşkale’de Ermeni çetecilerin 90 yıl önce yaptıkları katliamların hatırlanmasını bugün hoş karşılamayanların başında elbette ki mevcut sınırları tanımayan asgariden Ağrı Dağını toprakları içersine katmak için çalışan ve PKK’nın yeni Bekaa Vadisi olmak için kucağını açmış bekleyen Ermenistan gelir. Acaba Hürriyet bir “zihniyet” olarak bu kesimlerin mi sesi?
Sen Ermenistan olarak daha dün yani 1992 yılında Türk köyü Hocalı’da 1300 Türk’ü katledeceksin, yine Hocalı’da yaşayan Ahıska Türklerini evlerinde yakacaksın, binden fazla Türk’ü yaralayacaksın, katliamdan kaçmayı başarabilen iki bine yakın Türk, 12 kilometre uzaklıktaki Agdam’a vardıklarında çoğunun ayakları donmuş olacak, kangrenleşecek ve sonra kesilecek, kadın erkek demeden yaşlıların yüzlerini jiletleyecek, kadınların göğüslerini peynir gibi kesecek, pek çok çocuğun kafa derilerini yüzeceksin ve Karabağ’dan yüz binlerce Türk’ü sürüp yerinden yurdundan edeceksin, bütün bunlar ve 90 yıl önce yaptıkların hatırlandığında, “Bu çağda bu kafa” olacak öyle mi?
Hani diyeceğiz ki, geçmişte acı şeyler yaşanmış ve fakat Ermeniler bundan pişman olmuş, Türkler de olayların her yıldönümünde tarihten kin ve nefret üretiyor, o zaman haklısınız. Lâkin tam tersi oluyor, Ermeniler her geçen gün azıyor, arkasına Amerika’yı Avrupa Birliği üyelerini de almış, Türk’e, “Beni kestin, bunu kabul et, tazminat öde, toprak ver!” diyor, onların demesi ile kalsa neyse, yine Amerika başta olmak üzere bütün Avrupa, “Evet sen haklısın, Türkler seni kesti, her dediğini kabul etsin” diye parlamentolarından kararlar çıkartıyor. Yetmiyor, “Ermeni soykırımı yoktur demek!” suçtur deniyor, “Yalan söylüyorsun, işte belge, işte kayıt!” diyen bilim adamları bile hapislere atılıyor. Her şeyin hakikat ve Türk milleti aleyhine geliştiği bir dünyada Türk evladı Ermenilerin yaptığı soykırımı senede bir yıl hatırladığında birileri niye böyle gocunuyor!
Biz üç yıl önce, “Göreceksiniz bu memlekette Antep niye Gazi, Maraş niye Kahraman, Urfa niye Şanlı olmuş, bunların hatırlanması ve okutulması da yasaklanacak” dediğimizde, bu işin bu kadar da çabuk olacağını beklememiştik. Bugün ABD’sinden Kanada’sına, Fransa’sından Yunanistan’ına kadar asılsız Ermeni iddiaları okul kitaplarında okutulmakta ve fakat Ermenilerin Türk insanına yaptığı mezalimler ve Osmanlı’nın bu mezalimler karşısında gösterdiği sabır ve insanlık, Türk Milli Eğitimi tarafından bu milletin evlatlarından esirgenmektedir.
Asıl eleştirilmesi gereken bu değil midir?
Amerika ve Avrupa ’olmamış Ermeni soykırımı’ anıtlarından yürünemez hale gelmişken suspus olanların Aşkale’deki masum bir hatırlayıştan rahatsızlık duymalarını Allah(c.c.)’a havale ediyor ve; “Ne zaman uyanacaksın ey millet!” diye de bir “sitem” notu düşmekten kendimizi alıkoyamıyoruz.