6.5 milyona yakın memur ve memur emeklisinin gözü hükümetin zam teklifinde. Hükümet zam teklifini bugün açıklayacak.
AKP iktidarı ile memur sendikaları arasındaki maaş zammı pazarlığı sürerken ana muhalefet partisi CHP iktidarı sert sözlerle eleştirmeye devam ediyor.
CHP Genel Başkan yardımcısı Veli Ağbaba toplu sözleşme öncesinde memurun her geçen yıl bir geçen yılkinden daha çok gelir kaybına uğradığını belirterek, memurun eridikçe eridiğini iktidarın ise memurun erimesini görmemezlikten geldiğini belirtti.
Ağbaba memurların bu ay içinde sonlanacak toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde memurların bir yıllık kaybını gözler önüne serdi.
Ağbaba en düşük devlet memurlarının maaşının bir yılda en az 54 dolar ve 60 Euro değer kaybettiğini vurgularken, yoksulluk sınırının da en düşük memur maaşından bin 69 lira daha fazla olduğuna dikkat çekti.
Ağbaba yıllardır devletine hizmet veren bir memurun da evine yeni bir eşya alamadığını belirtti. Artan döviz kurları neticesinde memurların maaşının Euro ve dolar karşısında erimeye devam ettiğini ifade eden Ağbaba, "2020 yılında 4 bin 230 lira en düşük memur maaşı ile 618 dolar alınabiliyorken, Temmuz zammı ile birlikte en düşük memur maaşı 4 bin 880 lira olmasına rağmen, en düşük memur maaşı ile şu an 564 dolar alınabiliyor. Yine geçtiğimiz yıl en düşük memur maaşı ile 540 Euro alınabilirken, bu yıl zamla birlikte en düşük memur maaşı ile sadece 480 Euro alınabiliyor" diye konuştu.
Ağbaba, "Türkiye''de memurların yüzde 70''inden fazlası yoksulluk sınırı altında maaş almaktadır. Ayrıca TÜİK verileri gerçek enflasyonu yansıtmamaktadır. TÜİK verilerine göre enflasyon 19 olarak açıklanmasına rağmen gıda oranlarında yaşanan artış bu sayının oldukça üstündedir. Yoksulluk sınırı son bir yılda bin 619 lira artarken, en düşük memur maaşındaki artış ise yüzde 8,45 zam ile 550 lira oldu. Yoksulluk sınırı en düşük memur maaşından bin 69 TL daha fazla oldu" ifadelerini kullandı.
Ağbaba, şunları söyledi:
"TÜİK verilerine göre Türkiye''de 48 milyon vatandaş, eskimiş mobilyalarını ve ev eşyalarını yenileyemiyor. Memur maaşları yoksulluk sınırı altında olduğu için, yıllardır kamu hizmeti veren bir emekçi aldığı ücretle evinin eşyasını yenileyemiyor. Temmuz ayı itibariyle toplu sözleşme gereği memur maaşlarına zam oranı yüzde 8,45''te kalırken, sadece tek bir masanın fiyatı yüzde 33, tek bir sandalyenin fiyatı yüzde 40 ve tek bir kanepenin fiyatı ise yüzde 42 oranında arttı."
6.5 MİLYONUN GÖZÜ ZAM TEKLİFİNDE
Memurlar ve hükümet arasında 2 Ağustos''ta başlayan 6. Dönem Toplu Sözleşme süreci devam ediyor. İlk toplantıda Memur-Sen hükümetten 2022 için yüzde 21, 2023 için ise yüzde 17 zam talebinde bulundu.
Sendikanın talepleri arasında taban aylığa 600 lira seyyanen zam da yer aldı. Tarafların en geç 23 Ağustos''a kadar uzlaşma sağlamaları gerekiyor. Uzlaşı sağlanamazsa zam pazarlığında son sözü Hakem Heyeti söyleyecek. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleriyle 4 milyon memur ve 2 milyondan fazla memur emeklisinin 2022 ve 2023''teki mali ve sosyal haklarının belirleneceğini, bu kesimin aileleriyle beraber düşünüldüğünde görüşmelerin toplumun büyük bölümünü yakından ilgilendirdiğini söyledi.
Taban aylığa 600 lira seyyanen zam, 2022''de yüzde 21, 2023''te yüzde 17, her yıl yüzde 3 olmak üzere 2 yılda toplam yüzde 6 refah payı artışı taleplerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı''na 26 Temmuz''da sunduklarını anımsatan Yalçın, şöyle konuştu:
"6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ilk oturumunu 2 Ağustos''ta yaptık. Bu oturumun ardından komisyon çalışmaları süreci oldu. Hizmet kollarının ve toplu sözleşmenin geneline dair taleplerin tasnifi yapıldı.Şu an masa müzakereye hazır hale geldi. Yarından itibaren müzakereye başlayacağız. Önümüzde yasal takvime göre 11 günlük süre kalıyor. 22 Ağustos itibarıyla görüşmeler olumlu ya da olumsuz sonuçlanacak.
Temel beklentimiz, masadan uzlaşının çıkmasıdır. Herkes tarafından yeterli ve geçerli karşılanan makul talepler sunduk. Kamu İşveren Heyeti''nin masaya getireceği teklif, memur ve memur emeklisini hayal kırıklığına uğratmamalı, taleplerimize ve kamuoyunun beklentilerine uygun olmalı. Masayı yoracak, umutsuzluğa neden olacak bir teklif istemiyoruz."
