Hukukun üstünlüğü, sistemden intikam alma zihniyetinin iktidarında paspas olunca hukukçuluk acı veren bir mahcubiyet oluyor. Bizim zamanımızda sayısı ''''üç'''' olan hukuk fakültelerinde ciddi ekonomi, maliye ve vergi hukuku dersi alsak da hiçbir zaman ekonomist olamadık. Bu yüzden iyi bilenleri takip, izleme ve dinlemeyle ekonomide olup biteni anlamaya çalıştık.
Halka yansıyana kadar iyi sanılan ekonomimizde 2014''de başlayan bozulmanın ardışık krizlere girmesinin kaçınılmaz olduğunu naçizane yazıp, konuşup izaha çalıştık. Ülkemizin yönetilemediğini savrulduğunu vurguladık, gelinen nokta sürpriz olmayıp geç kalmış bir akıbettir. Üretimi öteleyip ithalatı önceleyen bir ekonomide, özelleştirme namıyla yağmalanmış kaynaklarımız, üstüne üstlük bir de israf ve yolsuzluklarla tükenince duvara tosladık.
Dünyada kıyamete kadar stratejik olacak 2 temel madde var, enerji ve gıda. Enerjide güneş ve rüzgârdan yararlanıp içeride üreterek dışa bağımlılığı kısmen azaltsak bile tümden yok edemeyiz. Ancak gıdada her şeyi üretmek mümkün iken bunu yapmayıp saman ithal edecek duruma geldik.
Çiftçiyi tarlasına küstüren, mazot gübre zamlarıyla buğdayı ekilemez hale getiren iktidardan önce bu ülkede yıllık 21 milyon ton buğday üretilirdi. Dahilde işleme haricinde buğday ithaline gerek olmazdı. Bu yıl beklenen rekolte 18 milyon ton ve Putin izin vermezse dışarıdan da alamayacağız. O yüzden ekmek 5 lira oldu bu gidişle Eylül''de 6, yılın sonunda 8 lira olacak.
Buğdayın anavatanı Anadolu''da iklim, toprak herşey müsait iken buğday ekimini beceremiyorlar. Ama 11 bin km ötedeki Venezuela''nın taşlı tarlalarına buğday ekip buraya getirecek, haklımızda ekmek edip ucuza yiyecekmiş. Nasrettin Hoca''nın çalı, koyun, yün hikayesi bile bundan daha gerçekçi.
Sıkıştıkça çıkarılan gaz misali müjdelenen doğalgaz bu kışta gelmeyecek. Dünyada emtia ve içeride dövizde artışlarıyla iki katına çıkacak fiyatlarla gaz alamayan ahali pençeleştiği açlık yanında soğukla da boğuşacak.
Faiz-enflasyon kuramı akıl dışı olduğunu üç ayda ispatladı. Eylül''de faiz 19, enflasyon 17 idi. Faizleri 14''e düşürdük enflasyon 75 oldu. Merkez Bankası çoktan havlu attı ama ekonomist hala direniyor. Kur Korumalı Mevduat ile günü kurtardı ama Hazineye yani halka faturası ağır olmaya başladı.
İktidara güvenmediği için ahaliye yastık altı çağrıları işe yaramadı. Gözünün feri 5 ayda sönen bakan Nebati''nin galericilik, çiftçilik ve tuhafiyecilikten biriktirdiği derin bilgi icadı yeni finans ürünü icadı GES''e de talep olmadı.
Bir yıldır gidişat oraya denilen sermaye kontrolü de ufaktan başladı. Önce ihracatçının dövizine çöktüler yetmedi. Şimdi BDDK eliyle 900 binden fazla döviz bulunduran şirketleri makasa aldılar. Fazlasını bozdurmayana kredi vermeyeceklermiş. İhracatının yüzde yetmişi ithal hammadde ya da ara malına dayalı olan adam ne yapacak?
Bu da akıl dışı olduğundan sonuçsuz kalacaktır, iş adamı akıllıdır ekonomi ve finans bilir, yurt dışına paravan şirket kurup aktarır . Üç otuz dövize muhtaçlıktan katil Selman''a temenna çakanlar bu kafayla ancak ürküttükleri yabancı sermayeden sonra yerliyi de kaçırır.
Ekonomik çöküş daha da hızlanacak ve iktidar çok zor geçecek bu kışa girmeden seçim yapmaya çalışacak. Ancak erken seçim karardı almak için de muhalefete muhtaç. Halk desteğini artıran muhalefet tabanı henüz yeterince farkında değil. İktidarın ezici hakimiyetindeki medya bombardımanı altında acaba diyor. Oysa iktidar yandaşı ahali bile kaybettiklerini görüyor ve biliyor.
Gerçek anket halkın içi sokaklar, pazarlar, haneler işyerleri ve sosyal hayatın kendisidir. Erdoğan yenilmez armada değil artık siyasi hayatının en zayıf dönemini yaşayan ve kaybetmeye mahkûm biridir. O yüzden anayasal olarak adaylığı olur- olmaz tartışması yerine kendimize güvenerek hodri meydan diyelim. Değişime karar veren halkın ezildiği, uzun süren iktidar yıkımının hasar ve zararını en kısa sürede giderecek, ahlaklı, adaletli ve liyakatli bir iktidara hazırlanalım.