HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, A Haber'de seçim sonuçlarına dair değerlendirmelerde bulundu. Yapıcıoğlu'nun HDP'nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'el tutma' çağrısına verdiği yanıt ise dikkat çekti.
"BAZI ŞARTLAR GERÇEKLEŞSE BELKİ O ELİ TUTARIZ"
Demirtaş’ın HÜDA PAR'a yönelik, "HDP'lilerin elini tutun" çağrısına "Aslında Demirtaş’ın o çağrısına da dikkat ederseniz orayı okursanız belki sadece birileri bir-iki cümlesini aldı, ama dünyanın hakareti var orada. Her türlü hakaret var. Alışmışlar hakaret etmeye. Bir taraftan hakaret ederken öbür taraftan işte gidin falanların elini tutun diye. Bazı şartlar gerçekleşse belki o eli tutarız" dedi.
"ELLERİNDEKİ KÜRT KANINI YIKASINLAR"
HDP'ye destek için şartlarını sıralayan Yapıcıoğlu, "Bir; ellerindeki Kürt kanını yıkasınlar. Başta Selahattin Demirtaş. Bir şiddetle aralarına mesafe koysunlar. Ellerindeki Kürt kanını yıkasınlar. Dilleri ellerinden daha kirli. Onu da yıkasınlar" ifadelerini kullandı.
"KANDİL'DEN AYAR GELİYOR"
Yapıcıoğlu, Demirtaş ve HDP'yi hedef aldığı sözlerine "O dilleriyle söylemleriyle yüzbinlerce insanın mağdur ettiler. Binlerce insanın kanına girdiler. Onu da bir temizlesinler. Meşru zemine gelsinler. Ve kendilerine ait bir iradelerinin olduğunu ortaya koysunlar. O da belki. Şu anda ne konuşacağız onlarla. Selahattin Demirtaş bir şey söylüyor. Kandilden ona ayar geliyor. Mersin’deki olayı kınadı. Ne oldu sonra ukala oldu. Yapamıyorsun bari dua et. Ukalalık yapma otur yerine. Ağır bazı ifadelerle haddi bildirildi. Şu anda yine bir açıklama yaptı. HDP’den ayrı bir cevap geldi" diyerek devam etti.
NE OLMUŞTU?
Demirtaş, geçen günlerde verdiği röportajda HÜDA-PAR'la ilgili şu ifadeleri kullanmıştı: "HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Bey’i avukatlık yıllarımdan tanırım, kendisine şunu belirtmek isterim: Kürdün eli, Saray’ın bahçesinde bir Kürt siyasetçi için idam sloganları atılırken tuttuğunuz Mustafa Destici’nin elinden kıymetsiz değil. Bugün gidip tutmanız gereken el, Meclis’te HDP’lilerin elidir. Hiçbirimiz artık kirli oyunlara prim vermeden halkımızın çıkarlarına odaklanmalıyız. Umarım bu mesajlarım, tarihsel önemi itibarıyla karşılık bulur."