Amerika Birleşik Devletleri ve Çin hükûmeti arasında yaşanan ticaret savaşında zarar gören taraflardan biri de hatırlayacak olursanız Huawei idi. ABD, Çinli teknoloji devini ajanlık yapmakla suçlamıştı ve şirkete devasa yaptırımlar getirmişti. Daha sonra ABD, Huawei’nin ABD’li şirketlerle iş birliği yapmasının önüne geçmek istemişti fakat bunu anında başaramamıştı.
ABD, ülkesindeki şirketlere Huawei ile iş birliğine kısmen devam edebilmeleri için özel ticaret lisansı getirmişti. Bu ticaret lisansı, normalde 19 Ağustos’ta sona eriyordu ancak ABD, şirketlerinin geçiş sürecini kolaylaştırmak adına ticaret süresinin geçerlilik süresini üç ay daha uzatmıştı. Ortaya atılan son iddialara göre ise ticaret lisansının geçerlilik süresi yenilenmeyecek yani lisansın geçerliliği 19 Kasım’da sona erecek. Böylece Huawei’nin ABD’li şirketlerle olan ilişiği tamamen kesilecek.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın siber politika bölümünde yardımcı sekreter olan Rob Strayer’a göre ABD’nin lisansı uzatması olanaksız. Hatta basın mensuplarına verdiği demeç, bunun da ötesine geçiyor. Strayer, yaptığı basın açıklamasında Huawei’nin internet altyapısını kullanmaya devam eden ülkelere ABD tarafından ceza verilebileceğini bile söyledi.
Ticaret lisansının bitmesi zaten beklenen bir şeydi. Öyle ki ABD’nin daha önce diğer ülkelere yaptığı baskılara bakarsak Huawei’yle çalışan ülkelere baskı yapması bizi hiç şaşırtmaz ancak bir de ipin diğer ucuna bakalım. Huawei, şu anda zaten getirilen yaptırımlardan payını alıyor. Şirketin global satışlarında düşüş yaşanıyor.
Huawei’nin son çıkardığı telefonu Mate 30 da şirketin Çin dışında sattığı telefonlarında "Google servislerini kullanmamak" gibi bir ilki gerçekleştiriyor. Zaten Android ve diğer hizmetleriyle kullanıcılarını memnun eden Google’dan mahrum kalan Huawei, bir de yaptırımlar tam anlamıyla uygulanırsa Qualcomm ve diğer ABD’li şirketlerin ürettiği bileşenlerden de mahrum kalacak. Yine de Huawei’yi hafife almamak gerek.