‘Çatlı’nın çantası bende’
Ümraniye davasının tutuklu sanığı Sami Hoştan, Susurluk kazasında kaybolan Abdullah Çatlı’nın çantasının kendisinde olduğunu açıkladı
Haber: Salim Yavaşoğlu
Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk’un İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde çapraz sorgusu yapılırken söz alan Sami Hoştan, Bolluk’un savunmasında Susurluk’tan çok söz ettiğini belirterek, bu konuda bazı şeyler söylemek istediğini kaydetti. Kazayı ilk duyduğunda olay yerine gittiğini, Çatlı’nın cenazesini alan ve gömenin kendisi olduğunu belirten Hoştan, Çatlı’nın eşyasını alıp ailesine de kendisinin teslim ettiğini söyledi. Hoştan, “Çanta da bende. Karar günü size teslim edeceğim” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, “Çanta boş mu?” diye sordu.
İçinde belge yoktu
Hoştan da “Boş” diye cevap verdi. Hoştan, çantanın içinde Çatlı’nın kızına ait bir kolye, arabasının satılmasından dolayı 26 bin Mark para olduğunu, bunları da Çatlı’nın eşine eşyayla birlikte teslim ettiğini bildirdi. Sami Hoştan, bunları eşine teslim ederken çantanın da boş olarak kendisinde kaldığını ifade etti.Hoştan, çantanın içinde herhangi bir belge ve bilginin bulunmadığını öne sürerek, böyle bir belge ya da bilgi bulunması halinde bundan mutlaka haberinin olacağını sözlerine ekledi.
Kırcı’nın iddiası
Ümraniye iddianamesinde Çatlı’nın çantasının Ali Yasak tarafından Veli Küçük’e verildiği öne sürülüyordu. Küçük’ün olay sonrasında “Allahtan o çantayı şey yaptık, çanta başkalarının eline geçseydi mahvolurduk” dediği savunuluyordu. Bahçelievler olayı hükümlüsü Haluk Kırcı’nın da bu konuda iddiasi vardı. Kırcı, 1999’da polise verdiği ifadede şunları anlatmıştı: “Bu çanta, Çatlı’nın sürekli yanında taşıdığı bir çantaydı. İçinde Mikro Uzi marka bir silah, telefon fihristi, şahsi belgeleri ve günlük gibi bir defteri vardı. Bordo kaplı telefon fihristinde bütün ilişkilerini yansıtan telefon numaraları yazılıydı. Çanta ise şifreli ve kahverengi deri kaplıydı. Bu çanta kazadan sonra kayboldu. Eğer çanta bulunursa Susurluk çözülür. Çatlı bütün ilişkilerini o defterine yazıyordu.”