Fiztoterapist Damla Arslan, “ Skolyoz, bazı hormonal değişikliklere, vitamin ve mineral eksikliklerine ve genetik faktörlere bağlı olarak gelişebilir” diye konuştu.
“KIZ ÇOCUKLARINDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR”
Günümüzde skolyoza neden olan faktörler kesin olarak bilinmemektedir. Ancak skolyozun bazı hormonal (leptin, melatonin) değişikliklere, vitamin ve mineral eksikliklerine, çeşitli bağ dokusu anomalilerine, anormal biyomekanik yüklenmelere ve genetik faktörlere bağlı olarak gelişebilir. Skolyoz her yaştan bireyde görülebilmekle birlikte en çok çocukların hızlı büyüme (ergenlik) dönemi olan adölesan dönemde, kız çocuklarında 11-18, erkek çocuklarında 13-18 yaş aralığında karşımıza çıkar. Skolyoz, kız çocuklarında erkeklere göre çok daha fazla sıklıkta ortaya çıkar ve özellikle adet döngüsünün başlamasından önceki ve sonraki bir yıl içerisinde görülme sıklığı artar.
SKOLYOZ ÖNLENİR Mİ?
Skolyozun sebebi kesin olarak bilinmeyen bir deformite olması nedeniyle önlenebilir olmadığını söyleyen Arslan, şöyle konuştu:
“Yapısal skolyozun varlığı durumunda da ağır sırt çantası taşımak, kötü postürde durmak gibi faktörler eğriliğin ilerlemesine neden olur. Kemik gelişimi devam ettiği sürece skolyozun ilerleme ihtimali vardır. Özellikle hızlı kemik gelişimi ve boy uzamasının olduğu adölesan dönem, skolyozun ilerlemesinde en riskli dönemdir. Kemik gelişimi ve boy uzaması durduktan sonraki dönemde çok daha yavaş da olsa skolyoz ilerlemeye devam edebilir. Kız çocuklarında görülen skolyozun ilerleme ihtimali, erkek çocuklarına göre daha fazladır.”
Arslan, skolyozlu bir bireyin günlük yaşamında dikkat etmesi gerekenler ile ilgili, “Skolyozlu bireylerde omurga, bu aktiviteler sırasında daima fazla yüke maruz kaldığı ve skolyozu arttırıcı yönde destekleyen pozisyonlara gitme eğilimindedir. Uyku dışında geçirilen sürede yapılan bu aktiviteler sırasındaki pozisyonel hataları düzeltmek ve doğru pozisyonlamaları öğrenmek, omurga üzerine binen gereksiz yükleri engelleyecek ve aynı zamanda egzersiz etkisi yaratacaktır.” diye konuştu.
İHA