Op. Dr. Mehmet Ege Akça, Horlama ve uyku apnesinin genellikle burun tıkanıklığına bağlı olmadığını söyleyerek, “Genel bilinenin aksine horlama ve uyku apnesi burun tıkanıklığına bağlı değil, yumuşak damak ve dilin uyku esnasında arkaya düşmesine bağlı olmaktadır. Daha nadir olarak zayıf hastalarda burun tıkanıklığına bağlı horlama ve uyku apnesi görülebilmektedir” diye konuştu.
“EHLİYET ALMAYA ENGEL OLABİLİR”
Horlama ve uyku apnesinin genellikle kilolu bireylerde görüldüğünü anlatan Akça, “Bu sebeple obezite sınırları içerisinde olan kişilerin ehliyet alabilmesi veya ehliyetini yeniletmesi için kendilerinde uyku apnesinin olmadığının kanıtlanması gerekmektedir. Tanı ve tedavide uykuda oksijen değerleri, solunum durma süresi gibi birçok parametrenin bakıldığı polisomnografi (uyku testi) altın standarttır” ifadesini kullandı.
TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ
Tedavisi hakkında bilgiler veren Op. Dr. Mehmet Ege Akça sözlerine şöyle devam etti:
“Zayıf hastalarda cerrahi yöntemler ve uykuda solunum cihazı (CPAP) önerilmektedir. Kilolu bireylerde öncelikle kilo verilmesini amaçlayan diyet, spor, genel yaşam değişiklikleri, mide operasyonları gibi alternatifler düşünülmelidir. Ancak bunların erken dönemde yapılamadığı durumlarda yine cerrahi yöntemler ve uykuda solunum cihazı (CPAP) uygulanılmaktadır”
ÇOCUKLARDA DURUM FARKLI MI?
Çocuklardaki horlama ve uyku apnesinin çoğunlukla geniz eti ve bademcik büyüklüğünden kaynaklandığını belirten Op. Dr. Akça, bunun erişkinlerden farklı olarak gelişme geriliği, diş çürümeleri, konuşma problemleri ve hatta ‘tekrarlayan orta kulak iltihaplarına’ sebep olabileceğinin altını çizdi.
AA