Korona virüs salgı tüm dünyada olumsuz etkisini sürdürürken, salgının etkilendiği ülkelerden biri olan Hong Kong'tan gelen görüntüler dikkat çekti.
Hong Kong'ta kafes evlerde yaşayan insanlar salgın öncesi evde durmamak için dışarıda vakit geçirip sonrasında ise sadece uyumak için bu evleri tercih ediyordu. Şimdi zorunlu olarak bu evlerde kalanlar izolasyonun çok mümkün olmadığını dile getiriyor.
ENDİŞELİ DURUM HAKİM
CNN International'ın haberine göre bu kafes evlerde kalanlar oldukça endişeli. Çünkü evler arasında sadece 1 ya da 1 buçuk metre mesafe bulunuyor. Eski, kirli ve koruyucu herhangi bir şey yok.
Durumu olmayan insanlar gerçek anlamda bu boyutlardaki kafeslerde yaşıyor ve eşyalarını kafeslerde barındırıyorlar. Bu korkunç şartlarda yaşamak bile aylık yaklaşık 200 dolardan fazlasına mal oluyor. Bu sınıfın mensubu insanlar için kafes evlerde umumi daireler bulunuyor. ortak bir mutfak ve banyo kullanıyorlar, 5-6 odanın bulunduğu umumi alanda odalara sadece yatak ve masa sığabiliyor.
Yine de o kadar çok kişinin aynı banyo ve tuvaleti kullandığı düşünülünce kalanlar "Dışarıdan korkmuyoruz, içerisi daha tehlikeli" diyor.
Her daireye en az 2 kabinlik bir tuvalet düşüyor. Birleşmiş Milletler'e göre 'kafes evler' insan onuruna hakaret niteliğinde. Kafes evleri genellikle 100 metrekareden daha küçük , şehrin hapishane hücrelerinin çoğundan sadece 25 metrekare daha büyük. Yani bir hapishaneden çok da farkı yok.
10 kişiden dokuzu küçük evlerde dünyanın en pahalı fiyatlarına oturuyor.