Eski çağlarda da hipodromlar yapılırdı. Eski hipodromların en tanınmışı ve en güzeli İstanbul'da, bugünkü Sultanahmet meydanının bulunduğu yerdeki hipodromdu.
U biçimli yapının oturma yerleri, iki kenarı boyunca basamaklar halinde yükselen sıralardan meydana gelirdi. Hipodromun ortasında uzanan bir duvar yarış pistini ikiye böler, yarışmacılar bu duvarın çevresinde dolanırdı.
AYNI ANDA 10 ARABA YARIŞABİLİYORDU
Aynı anda 10 arabanın yarışabildiği büyük hipodromlarda yarış pistinin genişliği 100, uzunluğu 200 metreyi geçerdi. En eski hipodromlar eski Yunanistan'da Atina, Delphoi, Korint, Delos kentlerinde bulunuyordu.
ZAMANLA YOK OLDULAR
Fakat bunların hepsi zamanla yok oldu. Bugüne ulaşabilen yalnız Arkadya'daki Likez Hipodromu'dur.
İstanbul'da Sultanahmet Camii'nin önünde uzanmış olan Atmeydanı, Bizans döneminde yapılmış en büyük hipodromlardan biridir.
375. m. uzunluğunda ve 85-95 m. genişliğindeydi. Hipodromların uzunlukları ortalama 180-200 m. arasında, genişlikleri ise 120 m. kadar olurdu.
ESKİ HİPODRUMLARDA BÖLÜMLER
Eski hipodrumlar belli başlı bölümlere ayrılırdı.
İşte onlardan bazıları...
Koşu yapılan alan, hipodromu ortasından ikiye ayıran set, atlının döndüğü yerdeki işaret (viraj noktası) ve seyircilerin oturduğu yerler olmak üzere alanlara ayrılırdı.
