Hint keneviri de özerkliğe dahil mi? (1)
Türkiye yıllarca “PKK’ya terörist diyebilir misin?” sorusunu yanlış kişilere sormuş... Esas bu soru başkalarına sorulmalıymış!..
90’lı yılların televizyon kanallarındaki programları hatırlayın... DEP, HEP, HADEP gibi biribiri ardına PKK’nın sivil uzantısı olarak kurulan parti temsilcilerine aynı soru tekrarlanıp durulur, hiç bir sonuç alınamazdı... Hiçbirisi bu soruya “evet” cevabı vermez, lafı eveleyip geveledikten sonra, bu sorunun anlamsızlığını vurgulamaya çalışırlardı... Aslında onlar açısından her şey normaldi... Çünkü kendileri de PKK’lıydı ve bir PKK’lıdan kendisine “terörist” denilmesi isteniyordu!..
Geçin onları... Bugün, meselâ Cengiz Çandar’a sorsanız aynı soruyu, “evet” cevabı alabilir misiniz? Ya da Ali Bayramoğlu’na... Olmadı Hasan Cemal’e... Olmadı ‘Büşra Ersanlı lobisi’nin başı Aslı Aydıntaşbaş’a... Bu eksende, Kandil’e röportaja gidip, posta güvercinliği yapan bunların ve diğer ismini zikredemediğim köşe yazarlarının PKK’ya doğrudan “terörist” nitelemesinde bulundukları herhangi bir yazısını hatırlıyor musunuz?
TESEV adına yazdığı raporda, sözde Kürt sorununa çözümün merkezine Abdullah Öcalan’ı yerleştiren ve Hükümet’e çözüm için PKK olgusunu bir terör örgütü olarak değil, “Kürt isyanının temsilcisi olarak değerlendirin” çağrısı yapan Cengiz Çandar mı onlara “terörist” diyecek?
Aynı raporda, Çandar, örgütün artık özerklik istediğini ve Murat Karayılan’ın bu özerklik sağlandıktan sonra Türk ordusunun ‘Kürdistan’da üstlenmesine karşı olmadıkları’nı lutfettiğini bildiriyordu!..
Bir millet bu kadar aptal yerine
konulabilir mi?
“Ne versek yerler” gözüyle bakılıyor... “Arpa da versek yerler, küspe de versek yerler” zannediliyor... Bu muamelenin başka adı yoktur... Türkiye medyasında kalem sallayan, köşeleri tutan önemli bir kesim kimden yana belli değil...
KCK operasyonlarının “PKK’ya savaşa devam et” çağrısı olduğunu yazan da var, Murat Karayılan’ın inine gittiğinde onun gözünde ’barış pırıltısı’ yakalayan da... Eğer PKK saldırmışsa hemen kötü kanaat sahibi olmamalı, bunun ‘barışa bu kadar yaklaşılmışken’ zamanlamasına dikkat etmeliyiz!.. Yoksa Öcalan’ın tecridini kaldırmayan ‘savaş baronları’nı suçlayıp, teröristi bir anlamda mazur görmeliyiz!.. “Türk ordusu PKK’yı yenemez, o yüzde Öcalan’la masaya oturmalı” diye yazı yazanlara saygı duymalıyız!.. Habur rezaletine devamı savunmalı, Oslo çuvallamasına üzülmeli ama takılıp kalmadan devamını istemeliyiz!..
***
Diyarbakır’da bir ay içinde iki büyük hint keneviri operasyonu yapıldı... İki operasyonun toplamında yarım milyon tona yakın hint keneviri ele geçirildi... Yakalanan ürünlerin piyasa değerinin ise trilyonlar olduğu ifade ediliyor... Çok büyük bir uyuşturucu operasyonuydu bu... Lice, Hazro, Hani ve Kocaköy’de gerçekleşen bu operasyonlar PKK’nın en önemli finansman kaynağına darbe vurmaya yönelikti...
Bu örneklerden de anlaşılıyor ki, örgüt yürüttüğü terörizmin finansmanını önemli ölçüde uyuşturucudan karşılıyor... Bu yönüyle PKK/KCK sadece terör örgütü değil, dünyanın en büyük uyuşturucu örgütü... Hem aracılık ediyor, hem de ekiyor, imal ediyor, taşıyor, son tüketiciye ulaştırıyor...
Yarın devam edeceğiz...