"Hezarfen Ahmet Çelebi" oyuna başkentte yoğun ilgi

"Hezarfen Ahmet Çelebi" oyuna başkentte yoğun ilgi

İstanbul Devlet Tiyatrosunca bir Türk bilginin tutku ve heyecanının anlatıldığı Uçmak "Hezarfen Ahmet Çelebi" oyunu, Ankara'da sergilendiği 6 günde, 3 bin 600 kişi tarafından izlendi.

Yerli yazarların oyunlarının sergilendiği Devlet Tiyatrolarının (DT) 6. Ankara Buluşması, 10-15 Aralık'ta gerçekleştirildi. 

İstanbul Devlet Tiyatrosunun sahneye koyduğu Uçmak "Hezarfen Ahmet Çelebi" oyunu, DT Ankara Buluşması kapsamında çıktığı başkent sahnesinde tiyatroseverlerden yoğun ilgi gördü.

Ömer Faruk Oyal'ın yazdığı, Hakan Çimenser'in yönettiği, 17. yüzyılda bir bilim insanın tutkularını ve yalnızlığını bazı sürpriz sahnelerle anlatan oyunu, 6 günde 3 bin 600 kişi izledi.

Başrol Ahmet Çelebi'yi canlandıran Tolga Evren yaptığı açıklamada, 17. yüzyıl İstanbul'unda geçen oyunun herkesin bildiği masalsı bir konuyu izleyiciye aktardığını söyledi.

Hezarfen'in "bin ilimli" anlamına geldiğine işaret eden Evren, oyunda bilim adamı Ahmet Çelebi'nin biyografik hikayesinin ele alındığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Oyun, Ahmet Çelebi'nin uçma macerasının çocukluğundan başlayarak, bir tutkuya dönüşmesini ve vazgeçilmez bir hedef haline gelmesini anlatıyor. Fakat o zamanın toplumunda, o çağda bu işlerle uğraşmak çok zor ve meşakkatli. Çevresinde onu anlayan ne ailesi ne dostları var. Yalnız bir insan. Pek kimseyle tutkusunu konuşamıyor, dertleşemiyor. Her şeyi kendi yapmak zorunda. O yüzden bana biraz da trajikomik gelen bir oyun."

"TAM BİR CESARET ÖRNEĞİ"

Evren, Hezarfen Ahmet Çelebi'yi canlandırırken kendisini en çok 17. yüzyıl insanı olmanın zorladığını dile getirerek, "Hepimiz modern dünyanın, çağdaş yaşamın insanlarıyız. 16-17. yüzyılda bugünü yaşayan bir insanın uğraşacağı meşgalelerin hemen hemen hiçbiri yoktu. O zaman düşünceler daha feodal, yapı daha baskıcı, sosyal toplum bugünkü gibi değil, şartları daha oturmamış." diye konuştu.

Ahmet Çelebi'nin öyle bir dönemde, herkesin "Hayır, yapamazsın, düşeceksin." dediği bir ortamda, hayatını ortaya koyup uçmaya çalışmasının tam bir cesaret örneği olduğuna dikkati çeken Evren, şöyle devam etti:

"2020'li yıllarda biz sanatçılar tarihimizle ilgili bu tip şeyler anlatabiliriz. Hezarfen Ahmet Çelebi'nin o kapalı toplumda kimsenin inanmadığı bir şeyi yaparkenki tutkusu ve sadece kendisinin inanması... Tarihimizdeki bilim insanlarının öykülerini bugünün insanlarına anlatmak bence çok değerli."