İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş Afet Kriz Merkezi''nde açıklamalarda bulundu.
Soylu açıklamalarında Kılıçdaroğlu için sert ifadeler kullandı.
Bakan Soylu, "Bir ülkede grup başkanvekilliği yapmış, milletvekilliği yapmış ana muhalefet genel başkanlığı yapan bir kişi bu kadar mı istismar eder hayatı." dedi.
"SİYASET YAPILACAKSA HESABI SORULUR"
Soylu açıklamasında, "Hiç mi birilerinin içide sevgi kırıntısı kalmamış. Burada eğer bir siyaset yapılacaksa bu hesap sorulur. Burada herkesin morale ihtiyacı var. Bunu hep beraber sağlamak durumundayız. Bir çok alanla karşı karşıyayız hepsini çözebilmek için adım atmaya çalışıyoruz. Neymiş AFAD Düzce depreminde şunu açıklamış şöyle açıklamış. Bir ülkede grup başkanvekilliği yapmış, milletvekilliği yapmış ana muhalefet genel başkanlığı yapan bir kişi bu kadar mı istismar eder hayatı." ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu''nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Devlet tüm imkan ve kabiliyetini sevk etmektedir. AFAD ölüm sayılarını sürekli olarak açıklamaktadır. Enkazdan yaralı olarak kurtarılanların sayılarını açıklamaktadır. Çok büyük bir operasyon yürüttüğümüzü söylemek istiyorum. Arama kurtarmadan beslenmeye kadar, lojistiğin toplanmasından sevkine kadar ve gelen ayni yardımların dağıtılmasına kadar, define kadar buradan tahliye edilecek insanların tahliye edilmesine kadar yaklaşık bazen günde 100-150 parça işin aynı zamanda farklı kişilerle yürütülmesini sağlamaya çalışıyoruz.
Sadece burada görev yapan polis, jandarma ve TSK mensubu arkadaşlarımızı sayısı 20 bin. Herkes burada büyük bir mücadeleyi ortaya koymaktadır. Son aldığımız rakam 5 bin 323 vatandaşımızı Kahramanmaraş''ta kaybettik. Allah rahmet eylesin. 4 bin 493''ü de şu ana kadar defnedildi. Defin noktasında da savcılığımız aynı zamanda emniyet kriminal aynı zamanda Diyanet, aynı zamanda sağlık aynı zamanda yıkama işlemleri yürütülmektedir.
"500 BİN ÖĞÜN YEMEK VERİLİYOR"
Çok kısa bir zaman içerisinde her türlü faktör de değerlendirilerek bunlar burada yapılmakta ve sağlanmaktadır. Burada dinimizin emrettiği, inancımızın emrettiği tüm usuller hiçbir eksiklik olmadan gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda hukuki bütün usuller de gerçekleştirilmektedir. Şurada günde ilçeleri ile beraber 500 bin öğün yemek verilmektedir. 500''ün üzerinde köyü var buranın. 170 saatin üzerinde çalışarak ihtiyaçlarını ulaştırmaya çalışıyoruz.
"FİTNENİN PEŞİNDE..."
Önümüzdeki sürecin her birimiz için ve vatandaşlarımız için esas yakınlarını kaybedenler için önemli ve zor olduğunu biliyoruz. Kesinlikle sosyal medya dahil hiçbir şeyden etkilenmeden bizim vatandaşımıza görevimiz var ve görevimizi yapmak zorundayız. Birileri açık arayabilir elbette eksik olabilir. Bu kadar büyük tüm dünyanın büyük olarak nitelendirdiği böyle bir depremde elbette ki bazen yetişmekte zorlandığımız ama ardından yetiştiğimiz meseleler olacak. Bunu istismar konusu yapmak, siyaset çıkar sağlamak depremin ortaya koyduğu hasardan çok daha büyük bir hasardır. Deprem ne zaman olacağını bilmediğimiz ama deprem ortaya koyduğu hasarla hepimizi etkilemektedir. Fakat diğer tarafta insanlık suçu işlemektedir. İnsanın nasıl bir ruh hali olabilir ki fitnenin peşinde gidebiliyor.
''YAĞMA İHBARLARININ YÜZDE 99,9''U ASILSIZ''
Asayiş olayları ile ilgili, biz her ihbara gidiyoruz. Yağma ihbarlarının yüzde 99,9''u asılsız. Asılsız ihbar olmasının temel sebebi bazen vatandaş evinin korunmasını istiyor. Bazen vatadaş evinden bir şeyler alıyor. Şurada bir ayakkabı mağazası var 4 günde camları kırık bir tane ayakkabı alınmış değil. Bir güvensizlik algısı oluşturup milletin değerleri ile oynamak yanlıştır.''''
KILIÇDAROĞLU: ''AFAD KENDİ RÖNTGENİNİ ÇEKMİŞ''
Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı Twitter''dan Düzce depreminin ardından AFAD''ın hazırladığı raporu paylaştı. AFAD’ın tüm eksiklikleri rapor halinde sunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Sadece 2 buçuk ay önce Düzce’nin Gölyaka ilçesinde bir deprem meydana geliyor. Görece küçük bir depremdi. AFAD trarafından bir rapor hazırlandı. Raporda koordinasyon hazırlanmadı, toplanma alanı yanlış seçildi, yardımlar geç geldi, çadır takibi yapamadık, görevli personelin takibi yapılmadı, koordinasyon oluşturulamadı, yemek dağıtımında sorun yaşandı, afet nakliye personeli 2 gün sonra geldi, düzgün bir zarar tespit raporu oluşturulmadı, öğretmen ve imamlardan ekip kuruldu diyor."