Aralık 2019’da Çin’de ortaya çıkan korona virüsü kısa sürede dünya çapında bir krize dönüştü. Neredeyse görülmedik ülke kalmayan virüs nedeniyle 350 binden fazla insan hayatını kaybetti.
Pek çok sektör durma noktasına gelirken, sınırlarını bir bir kapayan ülkelerin sağlık sistemleri de adeta bir sınavdan geçti. Sağlık çalışanları tıbbi ekipman yetersizliklerine rağmen gece gündüz demeden çalışırken, hastaları hayatta tutabilmek için olağanüstü çaba sarf etti.
"SALGIN SÜRECİNCE SIKINTI YAŞANIYOR"
Sağlık sisteminde tüm dikkat korona virüsüne verilince, salgından önceki günlerde insanlığın en büyük düşmanlarından kanserle ilgili başka bir tehdit ortaya çıktı. İngiltere’nin en büyük yardım kuruluşlarından Macmillan Kanser Desteği’nin yaptığı araştırmaya göre, salgın sürecinde kanser hastalarının teşhis ve tedavisinde sıkıntılar yaşanıyor.
ÖNCEKİ YILA GÖRE 500 YÜKSELDİ
Araştırmaya göre Birleşik Krallık genelinde haftada yaklaşık 2 bin kişinin kanser hastası olduğu tespit edilemiyor. Macmillan’da araştırmayı yürüten ekipten Steven McIntosh, “Mart ve Nisan aylarında Birleşik Krallık genelinde geçtiğimiz yıla göre kanser hastalarının ölümünde 500 artış görüldü. Hastalara tanı koyulamaması saatli bir bomba gibi. Bu durum tedavi sürecinde de büyük problem yaratıyor” dedi.
‘KAPASİTE ARTIRILMALI’
McIntosh, University College London’ın çalışmasına da atıfta bulunarak, hastanelerin kemoterapi randevularının yüzde 60’ını iptal etmek zorunda kaldığını vurguladı. Olası bir ikinci dalga öncesi hükümete çağrıda bulunan McIntosh, korona dışındaki hastalar için kapasite artırılmasını istedi.