Avrupa Endokrinoloji Derneği Üyesi Okan Bülent Yıldız hormonların kanserden diyabete, kısırlıktan kalp hastalıklarına, 200'den fazla hastalığın asıl nedeni olduğuna işaret etti. Yıldız, Türkiye'nin bugün Avrupa Birliği'ne girse, obezite oranı ile birinci sıraya yerleşeceğini vurgulayarak "Obeziteye Tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları eşlik ediyorsa kişinin ömründen 5 ila 20 yıl götürüyor. Çocuklarda da obezite artıyor. Bir çocuk 18 yaşına kadar ömrünün 2,5 yılını TV karşısında geçiriyor. Bu oran okul süresinden bile yüksek" dedi.
Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı ve Polonya Eski Başbakanı Dr. Ewa Kopacz, hormon bozukluklarına bağlı hastalıklara dikkat çekti. Bu konuda politikacılar ve sağlık bakanlıkları nezdinde de farkındalık çalışmaları yapılacağına değindi. Konunun, Avrupa Parlamentosu'na taşınmasında büyük katkısı olan Avrupa Endokrinoloji Derneği Üyesi ve Hacettepe Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, Demirören Haber Ajansı'na önemli açıklamalarda bulundu.
Aynı zamanda Avrupa Endokrinoloji Derneği Üreme ve Gelişim Endokrinolojisi Alan Lideri de olan Prof. Dr. Yıldız, hormonların kanserden diyabete, kısırlıktan kalp hastalıklarına, 200'den fazla hastalığın asıl nedeni olduğuna işaret etti.
"OBEZİTE HORMONAL BİR HASTALIK"
Avrupa'da yetişkinlerin yarısından fazlasında ve her 3 çocuktan birinde obezite görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Yıldız, "Obezite aslında bir yeme bozukluğu değil, altta yatan hormonal nedenleri olan ciddi ve ölümcül bir hastalık. Tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları ve kanserlerin de yer aldığı 200'den fazla hastalığın riskini ciddi oranda artırıyor ve Avrupa'da her yıl 1.2 milyonun üzerinde ölüme neden oluyor. Obezite, eşlik eden Tip 2 diyabet veya kalp damar hastalığı olan kişilerde yaşam süresinden 5 ila 20 yıl çalıyor. Kovid -19 pandemisi sırasında da obezitesi olan kişilerin enfeksiyona daha kolay yakalandıklarını, hastalığı daha ağır geçirdiklerini ve ölüm risklerinin arttığını da gözlemledik. Bu ve diğer etkileri nedeniyle hormon bozukluklarının çok yakından takip edilmesi gerekiyor. Ülkelerin sağlık politikalarında bu farkındalığı yaratmak için ilk adımı bu şekilde atmış olduk" diye konuştu.
"GÜNLÜK HAYATTAKİ 1500'DEN FAZLA KİMYASALA DİKKAT"
Hormonları bozan kimyasallara da dikkat çekerek bunların AB ülkelerinde yılda 270 milyar Euro'ya varan sağlık harcamasına neden olduğuna da işaret eden Prof. Dr. Yıldız, "Vücudumuzdaki hormonların normal çalışmasını bozan ve bizim dışarıdan soluduğumuz hava, içtiğimiz su, yediğimiz yemek ya da cildimiz aracılığıyla aldığımız bazı kimyasallar var. Bunların 1500'den fazla olduğunu biliyoruz. Bu kimyasallar vücudumuzda hormon benzeri ya da hormon karşıtı etkiler yaparak sağlıklı olma durumunu bozuyor. Biz bu kimyasalların başta üreme fonksiyonunu bozup kısırlık olmak üzere, diyabet, obezite, tiroid hastalıklarına neden olduklarını biliyoruz. Ve bugün Avrupa Birliği'nde yıllık 270 milyar Euro'ya ulaşan bir sağlık harcamasına neden oluyorlar. Böcek ilaçları, kozmetik ürünler, oyuncaklar, mobilyalara kadar hayatımızdaki pek çok üründe var bu kimyasallar. Örneğin bebekler için kullandığınız temizlik malzemelerinde, şampuanlarda koku ve parfüm içermeyen ürünleri tercih etmek önem arz ediyor."
DHA