İHA’nın haberine göre; Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Büşra Değirmenci, boyun ağrısının oldukça sık görülen bir kas iskelet sistemi hastalığı olduğunu ve çoğu insanın yaşamları boyunca en az bir kez boyun ağrısı yaşadığını söyleyerek, “Bunların yaklaşık yüzde 15’i kronik boyun ağrısına dönüşür” dedi.
Değirmenci, bu sık görünen boyun ağrısının sebepleri hakkında hem bilgilendirmelerde hem de basit egzersiz önerilerinde bulundu.
Uzm. Dr. Büşra Değirmenci öncelikli olarak ağrının sebeplerine değinerek, “Boyun ağrısı, farklı anatomik yapılardan ve birçok farklı hastalıktan kaynaklanabilir.
Boyundaki kaslar, tendonlar, bağlar, intervertebral diskler, servikal sinir kökleri ve faset eklemlerin her biri ağrı kaynağı olabilir. Boyun ağrısı denilince akla ilk boyun fıtığı gelse de aslında ağrıların çoğu kas, bağ dokusu ya da duruş bozuklukları kaynaklıdır” dedi.
BU BELİRTİLERE DİKKAT
Günlük yaşantımızda pek çok etkenin de yine boyun ağrısına sebep olabildiğini aktaran Değirmenci, “Özellikle masa başında çalışanlarda, bilgisayar kullananlarda boyun ağrısı yaygındır. Öne eğilerek çalışmak, uzun süre boynu öne eğik tutarak telefona bakmak, tablet/bilgisayar kullanmak, el işi yapmak, araba sürmek, uygun olmayan yastık seçimi, elde bulaşık yıkamak gibi boynun belli bir pozisyonda uzun süre tutulduğu ev işleri gibi nedenler ağrıya neden olabilir. Günlük yaşamda maruz kalınan stres boyun ağrısını arttırır. Boyun ağrısı ile beraber birlikte sırt-omuz ağrısı, ellerde uyuşma, baş dönmesi ve baş ağrısı görülebilir. Kas ve bağ doku kaynaklı ağrılar dışında travmalar, osteoartrit (kireçlenme), disk hernisi (boyun fıtığı), omurga kanalında daralma, romatizmal hastalıklar, omurgayı tutan enfeksiyöz ve tümöral hastalıklar da boyun ağrısı nedeni olabilir” şeklinde konuştu.
“BOYUN FITIĞINDA EN SIK ŞİKÂYET KOL AĞRISIDIR”
Boyun fıtığı olup olmadığına dair de belirtilerin neler olabileceğini ifade eden Değirmenci, “Omurlar arasında yer alan disklerin dejenere olup elastikiyetini yitirmesi ve omurlar arasından dışarı taşması ile fıtık ortaya çıkmaktadır. Boyun fıtığında en çok rastlanılan şikayet boyun ağrısına kol ağrısının eşlik etmesidir. Fıtıklaşan diskler sinir uçlarına bası yapıp şiddetli ağrıya neden olabilir. Yapılan fizik muayene sırasında kol veya elde kuvvet ve his kaybı tespit edilebilir. Nörolojik muayene teşhislerine göre radyolojik inceleme istenir. Tek başına MR görüntüleme ile boyun fıtığı tanısı konulmaz. Hastanın şikayeti, muayene teşhisleri ve radyolojik incelemeler örtüştüğü takdirde boyun fıtığı tanısı konur” dedi.
“HASTAYA YAKLAŞIMDA İLK BASAMAK AKUT YA DA KRONİK AYIRIMIDIR”
“Boyun ağrısı yakınması olan akut durumlarda ağrının, hasara sekonder gelişmiş olan ödem ve inflamatuar durumunun kontrol altına alınması, hasar gören yapıların korunması, erken mobilizasyonuna geçilmesi, ekleme binen yükün azaltılması ve egzersizler tedavinin temel öğeleridir” diyerek tedaviler hakkında da konuşan Uzm. Dr. Büşra Değirmenci söyle devam etti:
“Kronik döneme geçildiğinde eklem hareket açıklığının sağlanması, kas gücünün, dayanıklılığının ve koordinasyonunun kazanılması, normal aktiviteye dönüşün hızlandırılması ve patolojinin tekrar etmesinin önlenmesi tedavide uygulanması gereken yöntemlerdir. Cerrahi yöntemler ise şe şekildedir: Medikal tedavi, sıcak-soğuk uygulamalar, egzersiz, çeşitli fizik tedavi modaliteleri, tetik nokta enjeksiyonu, kuru iğneleme, ozon enjeksiyonu, proloterapi, omurgaya yönelik enjeksiyonlar ve sinir blokları gibi enjeksiyon yöntemleri, kinezyolojik bantlama, ortezleme ve cerrahi yöntemler kullanılmaktadır.”
30-40 DAKİKADA BİR KISA MOLALAR VERİLMESİ
Boyun ağrısının hafifletilmesi adına tavsiyelerde de bulunan Değirmenci, “Boyun ağrısı yaşayan kişilerde yastık kullanımı önemlidir. Uyurken de boynun doğal duruşunun bozulmaması gerekmektedir. Yastığı yanlış pozisyonda kullanmak boyun kaslarında spazma, kafanın öne doğru itilmesiyle boyun düzleşmesine yol açabilir. Sigara kullanımı disklerde dejenerasyona yol açarak fıtıklaşmaya zemin hazırladığı için sigara kullanımından kaçınılmalıdır. Masa başı çalışanlarda uygun ergonomik değişiklikler yapılması oldukça önemlidir. Bilgisayar ekranı ile baş mesafesi çok fazla olduğunda kişi daha iyi görebilmek için boynunu öne doğru uzatma ihtiyacı duymakta, bu da boyun düzleşmesine yol açabilmektedir. Klavye ve mouse dirsekler 90 derece bükülü ve destekli şekilde kullanılacak durumda konumlandırılmalıdır. Boynun aynı pozisyonda sürekli durması kasların zorlanmasına ve yorulmasına yol açarak boyun ağrısının oluşumuna katkı sağlar. Bunu önlemek için 30-40 dakikada bir kısa molalar verilmesi, molalarda egzersiz yapılması önerilmektedir” ifadelerini kullandı.
Değirmenci son olarak boyun ağrısından kurtaracak basit egzersiz önerilerini şu şekilde sıraladı:
Başınızı nazikçe çeneniz göğsünüze değecek şekilde öne eğin ve burada 5 saniye tuttuktan sora aynı şekilde arkaya doğru eğin.
Başınızı kulağınız omzunuza değecek şekilde yavaşça sağa doğru eğerek, 5 saniye tuttuktan sonra aynı şekilde sola doğru eğin.
Başınızı omzunuzu görecek şekilde sağa döndürün, burada 5 saniye tuttuktan sonra aynı şekilde sola döndürün.
Her iki elinizi alnınıza dayayın, boynunuzu öne bükmeden başınızı ellerinize doğru itin.Her iki elinizi başınızın arkasına dayayın, boynunuz arkaya bükülmeden başınızı arkaya ellerinize doğru itin.Sağ elinizi yüzünüzün sağ tarafına yerleştirin, boynunuz yana bükülmeden başınızı sağa doğru itin. Aynısını sol taraf içi tekrarlayın.Omuzlarınızı kaldırarak önden arkaya ve arkadan öne doğru çevirin.
Omuzlarınızı yukarı kaldırıp, omuz kaslarınızı sıkın ve 10 saniye kadar bekleyip bırakın.
Parmaklarınızı birbirine kenetledikten sora kollarınızı öne doğru uzatıp iterek sırtınızı gerin.
Parmaklarınızı arkada kenetleyerek omuzlarınızı geriye doğru esnetin.