Editör: Naim Arıoğlu
Prof. Dr. Tengiz, “Türkiye’de her üç yetişkinden biri hipertansiyon hastasıdır ve tüm ölümlerin yüzde 25’inden doğrudan sorumludur. Hipertansiyonun önemli bir sağlık sorunu haline gelmesinin bir nedeni, hastalığın toplum içindeki farkındalık durumunun, ilaç kullanım ve kan basıncının kontrol altında olma oranlarının düşük olmasıdır. Ülkemizde tüm hipertansiyon hastalarının yaklaşık yarısı hipertansiyon hastası olduklarının farkında, yarısı ilaç kullanmakta ve ancak üçte birlik kısmının kan basınçları kontrol altındadır. İlaç kullanan hastaların ise yarısında kan basıncının kontrol altındadır” diye konuştu.
Prof. Dr. İstemihan Tengiz, “Tansiyon ölçüm cihazının doğruluğu, doğru kan basıncı ölçümü için vazgeçilmezdir. Cihazların doğruluğunun ölçülmesi için protokoller uygulanmaktadır. Ölçümde kullanılacak cihazı alırken, bu protokollerden geçerlilik almış olanlardan tercih edilmelidir. Piller düzenli olarak kontrol edilmelidir. Bilekten ölçen aletler daha popülerdir, bilek çapı obeziteden daha az etkilenir. Ancak unutulmamalıdır ki, ölçüm yeri küçüldükçe hata payı artar” diye konuştu.
Prof. Dr. İstemihan Tengiz, şöyle devam etti: “Hipertansiyon her ne kadar 3 kişiden birisinde görülen bir hastalık ise de, 55 yaş ve üzerinde her 2 kişinden birisinde görülmektedir. Hipertansiyon, beyin kanamasından böbrek yetmezliğine, inmeden körlüğe kadar birçok hastalık için zemin hazırlamaktadır. Tedavinin yapılmaması yaşamsal sorunlara yol açar. Doğru tansiyon ölçümü hipertansiyonun ilk tanısında önemli bir referanstır.”
Ölçüm sırasında; acele ölçüm yapılması, hastanın yeterli süre dinlenmemesi, kolun çıplak olmaması, ölçüm sırasında elin yumruk yapılması, sırtın arkaya dayanmaması veya desteklenmemesi, ölçüm yapılırken konuşulması hatalı sonuçlar doğurabilir.
İHA