Fatih ERBOZ / Ankara
Türkiye son günlerdeki orman yangınları nedeniyle önemli miktarda ağaç varlığını kaybediyor. Muğla'da geçtiğimiz haftalarda çıkan orman yangınına müdahalede helikopter yetersiz kalırken, uçakların kullanılmaması tartışması İzmir'de önceki günlerde çıkan yangında da gündeme geldi. Daha önce Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı da yapan emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, "Hem helikopter sayısı az, hem de Türk Hava Kurumu uçakları kullanılmıyor. Sıkıntı buradan çıkıyor" dedi.
Türk Hava Kurumu'nun son yapılan ihalede dışarıda kaldığını ifade eden Karakuş, şunları söyledi:
"Parasal nedenler ileri sürülüyor bu konuda. Bu konuda yüzde yüz bir şey söylemek zor elbette. Ben de Türk Hava Kurumu Başkanlığı yaparken bu tür sorunlar oldu maalesef ancak biz o zaman sorunu aştık. Özel bir şirket devredeydi. Türk Hava Kurumu'nun malı olan, milletin malı olan, milletin verdiği kurban derileriyle alınan uçaklar kullanılmayacak, orman yangınlarında yetersiz kalacağız. O dönemde de elimizdeki ne uçak ne helikopter yangın söndürmeye yeterli olmaz dedim, yetkililere durumu izah ettik. Sonuçta anlaşmaya vardık. 9 pilot 12 uçak vardı. Daha sonra 5 uçak aldık Portekiz'den, iki İngiliz uçağını da devreye soktuk. Toplam 19 uçak ve 19 pilot vardı biz görevi devrederken. Yangın söndürme pilotunu yetiştirmek de kolay değil. Asgari 700 saat uçması ve eğitim yapması gerekiyor. Yıllar içeresinde çeşitli şekillerde zarar gördü maalesef kurum. Şu anda ellerinde 5 Kanada uçağı var. Kanada uçağı da dünyanın en iyi yangın söndürme uçakları."
Çam yangınlarında helikopterler kullanıldığında kozalakları fırlattığını ve bu nedenle tekrar başka yerde yangın çıktığına da dikkat çeken Karakuş, "Çam ormanı yangınlarında helikopter kullanılmaz ama helikopter kullanıyorlar. Helikopterlerin daha etkin su atabilmesi için kazanlarının su atma mesafesi 10 metreden, 30-40 metreye çıkarıldı. Bu seferde helikopterin kazanı çok sallandığı için suyu tam olarak yangının üzerine atamıyor. Yetkililer uçakların çok hızlı olduğunu, ateşin üzerine suyu tam olarak atamadığını dile getiriyor. Bu şekilde bir olay var. Elimizde helikopter bile yeterli olsa zaten yangınlar büyümezdi. Hem helikopter sayısı az, hem de Türk Hava Kurumu uçakları kullanılmıyor. Sıkıntı buradan çıkıyor" diye konuştu.
2002 yılında yangınların olası durumlarına göre uçakların dağıtıldığını belirten Karakuş, sözlerini şöyle tamamladı:
"2002 yılındaki düzenimiz 19 uçak Türk Hava Kurumu'nun, Türk Hava Kuvvetlerinin de 6 uçağı vardı. 10 tonun üzerinde su atıyorlardı. 2 uçak Dalaman, 2 uçak Antalya, 4 uçak İzmir'in Selçuk ilçesinde, 4 uçağımız Edremit'te, 4 uçağımız Çanakkale'de bulunuyordu. Yine 4 uçağımız İstanbul'da bulunuyordu. Yangın çıktığı zaman belirli yerlere dağılmış olduğu için yangına müdahale ediyordu. Genişleme olursa takviye ediyorduk. Uçaklar helikopterlerden hızlı olduğu için yangına çok daha hızlı müdahale ediyor. Yangına müdahale edilemezse, hiç rüzgâr olmasa bile ısınan hava yukarıya çıktığından yangın büyüyor."
