HDP'ye verilen oylar!
Adam, "Boğaziçi'nde oturuyorum, viski içiyorum, oyumu da HDP'ye veriyorum" diyor. HDP'nin hangi hizmetinden dolayı oyu hak etmiş olduğunu yakından irdeleyelim.
Altı milyonu aşkın vatandaşın oyunu almış olan HDP'nin, vekillerinin, belediye başkanlarının ve eş genel başkanlarının söz ve eylemleri bu partinin ne yapmak istediğini açıkça ortaya koyar niteliktedir. Bunlara bir bakalım:
-Dünün BDP'li bugünün ise HDP'li vekilleri, Şemdinli'de silahlı PKK'lı militanlarla yolda buluşup, kucaklaşırlar. Zamanın Başbakanı Erdoğan, PKK ile kucaklaşan bu 'vekillerin fezlekelerini hazırlayıp TBMM'ye getirmezsek millet de Allah da bizi affetmez' der.
-Bir HDP'li vekilin PKK'ya verilmek üzere Suriye'den getirilen ağır silahları teslim alacak kuryeyi, olay yerine götürdüğüne ilişkin görüntüleri kameralar tarafından tespit edilmiştir. Yer Van'dır.
-Seçim kutlaması sırasında "Buradan defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız keleşi size çevirmesini iyi biliyoruz" diyen de HDP'li bir vekildir.
-Beraberindeki 7 kişiyle Kağızman ve Digor kırsalındaki bölücü terör örgütü PKK mensuplarına gıda ve yaşam malzemesi götüren bir başkası da HDP'li vekildir.
-Yüksekova'da "PKK'nın öyle bir gücü var ki sizi tükürüğüyle boğar" diyen de HDP'li bir diğer vekildir.
-Kızıltepe ilçesinde BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, terörist başı Abdullah Öcalan'ın posterini açanlara yönelik tepkilere yanıt vererek; "Öcalan'ın daha heykelini dikeceğiz" diyor.
-Demirtaş, HDP'nin, "Öcalan'ın Projesi" olduğunu açıklamıştır.
-HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "Biri sizi linç etmeye gelmişse kendinizi savunmanız meşru müdafaa hakkıdır, insani olarak da haktır" diyor.
-Demirtaş, aynı zamanda "Zannediyor musunuz Bodrum, Cizre'ye çok uzak. Cizre yanarken Bodrum'daki mutlu olabilir mi?" diye tehdit kokan sözler de sarf etmiştir.
-Demirtaş, Cizre'ye 800 kilo patlayıcı yerleştirmiş, onlarca roket atarla donatılmış olan ve her sokak başına kazdıkları hendeklerde direnen teröristler için "Cizre'yi savunan çocuklar" demiştir.
-Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, HDP olarak "Biz sırtımızı, YPG-YPJ'ye dayıyoruz" dedi.
-HDP'li Selahattin Demirtaş, 6-7 Ekim'de Kobani'yi bahane ederek kendi tabanını sokağa çıkmaya çağırıyor ve bu çağrı sonucunda sokaklar savaş alanına dönerek 52 kişi hayatını kaybediyor.
HDP'li vekillerin ve eş genel başkanlarının sözleri, davranışları ve tutumları hiçbir yoruma ihtiyaç göstermeyecek kadar açıktır. HDP'li belediye başkanlarının da terörü organize etme, teröriste yardım ile yataklık ve teröre hizmette sınır tanımadıkları, meydana gelen olaylar ve gelişmelerle kanıtlanmıştır.
-Hakkâri Valisi Yakup Canpolat, "HDP'li belediyeler dağa eleman kazandırıyor" açıklamasını yapmak zorunda kalmıştır.
PKK'nın mahalle aralarına kazdığı hendeklerin, HDP'li belediyelerin desteği ile gerçekleştirildiği belirlenmiş. Belediyelerin işlemin kendileri tarafından yapıldığının anlaşılmaması için, özel iş makineleri kiralayarak, gece saatlerinde belirlenen yerlere hendek kazdırdıkları ortaya çıkmıştır.
-"Türkiye'de bir iç savaş yürüttüğümüzü söyleyebiliriz" ifadelerini kullanan HDP'li belediye başkanıdır.
HDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı, "Devlet, gelip benim belediye başkanımı gözaltına alırsa, ben de özerklik ilan ederim" demiştir.
HDP; vekilleri, eş genel başkanları ve belediye başkanlarıyla yasaları, anayasayı ve devleti yok saymaktadır. Kendilerini Kandil'e ve YPG'ye adamış durumdadırlar. Her yerde ve her zaman Devlete, millete ve yasalara meydan okumaktadırlar.
Bu kadar çok şehit verilmesinin nedeni, HDP'nin terör örgütü PKK ile organik iş birliği içinde olmasıdır.
HDP'ye verdikleri oylarla moral ve motivasyon sağlayanlar, onların söylediklerini ve yaptıklarını da onaylamış oluyorlar. Boğaziçi'nden ya da başka bir yerden HDP'ye destek verenler, kahpe pusularda katledilerek al bayrağa sarılan şehitlerin vebalini taşıyorlar. Çünkü onlar, oylarıyla Mehmetçiğin katledilmesine dolaylı olarak destek vermiş oluyorlar.