HDP’ye hangi bakanlıklar verilmeli?
HDP ile koalisyonu savunanlar, bu koalisyonda HDP’nin payına hangi bakanlıkları düşünüyorlar, onu da açıklasalar ya!.. İçişleri mi, Dışişleri mi, Adalet mi, Millî Eğitim mi, Millî Savunma mı? Evet hangileri?
İlk dış ziyaretini Kandil’e yapan bir Dışişleri Bakanı fena durmazdı değil mi? Ya da gerilla marşlarının müfredata sokulmasını ve yıllarda ‘andımız’la uyuşturulmuş çocuklarımıza devrimci bilinç aşılanmasını teklif eden bir Millî Eğitim Bakanı!..
Açıktan Bakan atanabildiğine göre bir PKK’lı Millî Savunma Bakanı olsa ve Türk Silahlı Kuvvetleri ondan sorulsa!.. Hatta o silahlı kuvvetlerden ‘Türk’ü çıkarsa yerine etnik ortaklığımızı ve renkliliğimizi simgeleyen yeni bir isim bulsa!..
Bir İçişleri Bakanı düşünelim, kendisi ve partisi Türkiyelileşmiş ama kulağı Kandil’de!.. Fiilen uygulanmakta olan bölgesel asayişi PKK lehine özelleştiren!..
Olmadı, eşcinsel milletvekili adaylarından birisi Sağlık Bakanı!.. Bakanlığın devir teslim törenine el ele tutuştuğu erkek arkadaşıyla gelse meselâ!.. Protokollerde hep onunla beraber yer alsa!..
Veyahut da eli masumların, yetimlerin, şehitlerin kanında bir Adalet Bakanı!.. Hukuku ona emanet etsek, o da gerekeni esirgemese!..
* * *
Genelleme yapmayalım, bazı ulusalcıları ve CHP’lileri anlamak mümkün değil... Bir kısmı yemedi içmedi, seçimden önce de HDP’ye çalıştı... Kimin eli kimin cebinde belli değil... Adam Ergenekon ve Balyoz’dan üstelik ‘kilit isim’ olarak yatıyor... Diğer taraftan o tiplerin yatışı ‘ordudaki millî unsurların tasfiyesi’ olarak sunuluyor...
Hem Ergenekon’da hem de Balyoz’da yargılanan çoğunluğu masum askerlerle birlikte onlar da tahliye oluyorlar... Sonra bir bakıyorsunuz, önce milletvekilliği, ardından bölücülerle koalisyon militanlığına evriliyorlar!.. Üstelik Mustafa Kemal’in partisinden!.. Kendi partisine değil de bölücülere oy verdiğini çekinmeden açıklayan milletvekilleri de cabası!..
‘Bir numara’ olarak çıkarılıyor karşımıza... Meslek hayatı boyunca sadece ‘irtica’yla değil, ‘Türk Millîyetçiliği’yle de amansız mücadele etmiş... Hızını alamamış, emekli olduktan sonra Ahmet Necdet Sezer tarafından görevlendirildiği üniversitede yine Türk Millîyetçiliğiyle savaşmış...
Gelin görün ki, toptancı bakışa göre o da ulusalcı!.. Kumpasa gelen Millî ordumuzun kahramanlarından!.. Ne işimiz vardı, Yemen’de, Galiçya’da diyen kahraman!.. İşte bunun için diyoruz, kimin eli kimin cebinde belli değil diye...
* * *
Bir gazete... Ömrü boyunca tek parti savunuculuğundan Nazi hayranlığına, Menderesçilikten 27 Mayıs cuntacılığına, Atatürkçülükten Marksistliğe kadar her yere savrulmuş, bir tek Türk Millîyetçiliği yapmamış... 80’lerin ikinci yarısından itibaren PKK’yla mücadelede can veren askerlerimiz için uzun süre ’şehit’ diyememiş...
Sorsanız bugünkü çizgisi ulusalcı ama ne ulusalcı!.. Kandil’i en sempatik yönleriyle ayağınıza getiriyor!.. Ustaca röportajlar, son derece başarılı makyajlar, ‘IŞİD’in kararttığı coğrafyanın parlayan yıldızları’nı cilâlayan dil... PKK/PYD’nin gayrîresmi ajansı!..
Dünyada Marksist kimlik eskisi gibi para etmediğinden ülkemizde hayatını ‘ulusalcı’ olarak devam ettiren bir kavim var!.. Bunlar pergelin sabit ayağını din düşmanlığına oturttukları için, gerçek-sahte ayırt etmeden neyi dine ait veya ilişik görüyorsalar ona düşmanlık ediyorlar... Onun karşısındaki herkesi ‘müttefik’ addediyorlar... Eh serde devrim kardeşliği de olunca bu birliktelik biraz daha kolaylaşıyor!..
Onların gözünde HDP, sadece fazla oy aldığı için değil, misyonu uygun düştüğü için meşrûdur... O zaman bize aynı soruyu tekrarlamak düşüyor: HDP ile koalisyonu savunanlar, bu koalisyonda HDP’nin payına hangi bakanlıkları düşünüyorlar, onu da açıklasalar ya!.. İçişleri mi, Dışişleri mi, Adalet mi, Millî Eğitim mi, Millî Savunma mı? Evet hangileri?