Hazır giyim ve ayakkabı endüstrisiyle markalar tek ses oldu

Hazır giyim ve ayakkabı endüstrisiyle markalar tek ses oldu

Yüksek girdi maliyetleri sebebiyle fiyat tutturmakta zorlanan ve ihracatın yanı sıra iç pazarda da satışları daralmaya başlayan hazır giyim ve ayakkabı üreticileri ile markalar, çözüm önerilerini tartışmak için toplandı.

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel ile Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya’nın katıldığı üçlü toplantıda, gidişata ‘dur’ demek ve ibreyi yeniden yukarıya çevirmek amacıyla ham madde ve yarı mamul ithalatında uygulanan ek vergi oranlarının acilen düşürülmesi istendi.
BMD, TASD ve TGSD başkanlarının buluşmasında ilgili kurumlardan ortak beklenti ve talepler şöyle sıralandı:
Türkiye'de emek yoğun sektörlerin rekabetçiliğinin zarar görmesinin ana sebeplerinden biri yüksek girdi maliyetleri. Ham madde ve yarı mamul ithalatındaki ek vergi oranlarının düşürülmesi, yan sanayiciler için farklı teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi gibi önlemler bu sorunu hafifletebilir. Ayrıca, sahte ve kayıt dışı üretimle mücadele, devletin vergi kaybını ve kayıtlı üreticilerin rekabet gücünü korumak açısından kritik.
Finansman ihtiyacı olan firmalar için uzun vadeli, düşük faizli kredilerin sağlanması da önemli bir destek sağlayabilir. Son olarak, fahiş kira artışlarının enflasyon ve ticari hayat üzerindeki olumsuz etkilerini dengelemek için kira artışlarına yönelik düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerekebilir. Bu düzenlemelerle, sektörel ve ekonomik sürdürülebilirlik sağlanabilir.
BMD BAŞKANI SİNAN ÖNCEL:
Perakende satışları Temmuzda sert fren yaptı

BMD, 211 üyesi ve çatısı altındaki 514 marka ile gıda dışı perakende sektörü olarak faaliyetini sürdürüyor.
Temmuzda markalarımızın yüzde 66’sının adet satışı hazirana göre geriledi. Aynı dönemde cirosunun daraldığını beyan eden markalarımızın oranı ise yüzde 35. Temmuz ayına geçişte, her üç firmadan ikisinin cirosunda daralma var. Hazır giyim ve ayakkabı kategorilerinde ortalamanın üzerinde gerileme var. Kısaca belirtmek gerekirse, perakende satışlar temmuzda sert fren yaptı.

Temmuz 2023’e kıyasla ciro artışının resmi enflasyonun altında kaldığını beyan eden markalarımızın oranı yüzde 66’ya ulaşmış bulunuyor.

SON BİR YILDA KİRALAR DOLAR BAZINDA YÜZDE 32,11 ARTTI
Markalar için işçiliğin yanı sıra kira ve ortak alan giderleriyle ham madde en önemli maliyet kalemlerini oluşturuyor.
10 uzama yılı sona eren kontratlarda 4-5 kat kira artış talepleriyle karşılaşıyoruz. Son bir yılda kiralarda dolar bazında yüzde 32,11 artı. Ciro kirasının uygulandığı mağaza için rayiç bedel üzerinden uyarlama davası açılmaması gerektiğini düşünüyoruz.
İki sene öncesine kadar perakende cirolarının yüzde 10’u turist alışverişinden geliyordu. Türkiye Avrupa’daki birçok ülkeden daha pahalı hale geldiği için turist alışverişinin ortalama cirolardaki payı yüzde 4 düzeyine gerilemiş bulunuyor.
Sabit giderlerdeki artış trendinin devam ettiği bir dönemde satışlardaki gerileme tüm sektörü panik hava oluşturuyor. Sektördeki hasar daha fazla büyümeden ham madde ithalatındaki yüksek gümrük vergileri ve ciro kirası içeren kontratlar konusunda mevzuatın güncellenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

TASD Başkanı Berke İçten:
Ham madde ve yan sanayi ithalatındaki vergiler makul seviyelere indirilmeli. Yaklaşık 6 milyar dolarlık bir hacme ulaşan ayakkabı endüstrisi son iki yıla kadar net ihracatçıydı. 2021’i 512 milyon, 2022’yi 338 milyon dolar artıda kapattık. Fakat yüksek maliyet artışlarına paralel olarak sektör yurt dışında pazar kaybı yaşarken, ithalat adeta patladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2023’ü 1 milyar 270 milyon dolarlık ihracat ve 1 milyar 400 milyon dolarlık ithalatla tamamladık. Dış ticaret dengemizdeki bozulma bu yıl hızlanarak devam ediyor.

Ocak-Haziran döneminde 137 milyon çift ayakkabı ihracatı karşılığında 630 milyon dolar gelir elde edebildik. İhracatımız söz konusu dönemde adet bazında yüzde 20,3, değer olarak yüzde 13,8 geriledi. İthalatımız ise 6 aylık dönemde yaklaşık yüzde 22 artışla 817 milyon dolara yükseldi. 2023’ün tamamında 130 milyon dolar olan cari açığımız bu yılın ilk 6 ayında 190 milyon dolara ulaştı.

BİR ÇİFT SPOR AYAKKABININ MALZEMESİNDE ÇİN İLE ARAMIZDA 3,9 DOLAR FİYAT FARKI VAR
İhracattaki dramatik düşüşe karşılık ithalatın patlamasının temelinde sektörün rekabetçiliğini kaybetmesi temel faktör olarak bulunuyor. Girdi maliyetleri ile kur arasındaki makas giderek açıldığı için fiyat tutturamıyor, Asya’daki rakiplerimize oranla çok pahalı kalıyoruz. Misal bir çift spor ayakkabı için kullanılacak malzemeyi hesapladığımızda Çin ile Türkiye arasında 3,9 dolarlık fiyat farkı meydana geliyor. İşçilik ve diğer maliyet kalemlerini eklediğimizde fark çok daha genişliyor.

Mevcut koşullarda işçilik maliyetlerini düşürme imkânı olmadığı için ham madde ve yan sanayi tedarikinde ayakkabı üreticisinin eli rahatlatılmalı, ithalatta yüzde 100’ü aşan vergiler makul seviyelere düşürülmeli.
Ayakkabı sektörünün yıllık 70-80 milyon dolarlık ham madde ve yan sanayi ithalatı var. 6 milyar dolarlık ticaret hacminin olduğu sektörde bu miktarın normal olduğunu değerlendiriyoruz.
Mevcut kapasitemizle Türkiye’nin ithal ettiği ayakkabıların büyük bölümünü biz üretebiliriz. Bu sebeple küresel markaların ülkemizde üretim yapabilecekleri zemin oluşturulmalı. İlgili markalara Türkiye’de sattıkları ürünün belli bir oranını, örneğin yüzde 30-40’ını ülkemizde üretme koşulu getirilmeli.

Türkiye’de yıllık 200 milyon çifte yakın ‘çakma ayakkabı’ üretiliyor. Vergi ve SGK primi ödemesi başta olmak üzere yasal hiçbir mevzuata tabi olmayan bu firmalar, sektörde haksız rekabete yol açıyorlar. Ülkemizin ve sektörümüzün yurt dışındaki imajını da olumsuz etkileyen ‘çakma ayakkabı’ya karşı Ticaret Bakanlığımızın başlattığı mücadeleyi daha etkin bir şekilde sürdürmesini bekliyoruz.

TGSD BAŞKANI RAMAZAN KAYA:
Yeniden toparlanmak için esnek, yenilikçi ve sürdürülebilir üretim modellerini benimsemeliyiz. Türk hazır giyim sektörü, küresel piyasalardaki zorluklar ve ülkenin ekonomik koşulları nedeniyle üretimden ihracata kayıplar veriyor. Ancak sahip olduğumuz tecrübe ve güçlü altyapı sayesinde bu zorlu dönemi geride bırakma konusunda kararlıyız.

KAMUNUN DESTEĞİ TOPARLANMA SÜRECİNİ HIZLANDIRIR
Diğer yandan, kamunun destekleyici politikalar geliştirmesinin toparlanma sürecini hızlandıracağına inanıyoruz. Bu çerçevede kamudan öncelikli beklentilerimiz arasında bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmesi, asgari ücret desteği verilmesi, sektörün 4-5 yıllık dönüşüm sürecini finanse edebilmesi için uygun koşullarda orta vadeli krediler sağlanması, ihracatta özel kur uygulamasına geçilmesi, sektörümüzü etkileyen ithalatta yüksek koruma önlemlerinin kademeli olarak azaltılması ve kaldırılması ile iş gücü maliyetleri üzerindeki SGK yüklerinin azaltılması yer alıyor.

ORTAK SIKINTILARIMIZ VAR
Hazır giyim sektörü olarak perakende ve ayakkabı sektörü ile ortak sıkıntılarımız bulunuyor. Kira giderleri, işçilik maliyetleri, sahte ürün gibi zorlukları aşmak ve sektörlerimizin sürdürülebilirliğini sağlamak için belirli noktalarda birlikte hareket etmeliyiz. Bu güç birliği yalnızca sektörlerimize değil ülke ekonomimize de değer katar.

bmdresim.jpg