İYİ Parti İstanbul milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Türk milletinin borçlu yaşamaya alıştığını söyledi.
Nuhoğlu, "Bankalar öncülük etti; inşaat sektörü patladı; konut kredileri öyle pazarlandı ki müşteri getiren emlakçılara sıfır arabalar hediye edildi, yurt dışında tatillere gönderildi. Daha önce 'Tasarruf edilsin.' diye ailelere kumbara veren bankalar, kredi kartı vermeye başladı, çocuklara bile ek kartlar verildi. Yeter ki tüketim artsın. Bunun için cazibe merkezleri oluşturuldu; alışveriş merkezleri küçük şehirlere, ilçelere varıncaya kadar çoğaldı. Yeni alışkanlıklar oluştu, ahenk bozuldu. Para yetmeyince bankalar devreye girdi; konut kredisinden sonra, taşıt kredisi, tüketici kredisi, tatil kredisi, eğitim kredisi, hatta bayram kredisinden askerlik kredisine kadar akla gelen her konuda kredi verildi ve nihayet, herkes borçlu oldu" diye konuştu. Nuhoğlu şunları söyledi: "Ekonomik krizle birlikte, sosyal yapı sarsıldı; şiddet eylemleri, aile içi sorunlar, boşanmalar, uyuşturucu alışkanlıklarının yayılması, ahlaki değerlerin çöküşü, ümitsizlik, çaresizlik ve intiharlar vicdan sahibi herkesi yürekten yaraladı. Saray başta olmak üzere, kamuda israf, yolsuzluk, akraba ve partilileri kayırma üst seviyelere çıktı. Ne demekti 3Y? Yoksullukla, yolsuzlukla ve yasaklarla mücadele etmek demekti. 3Y'yle, başlangıçta verilen sözlere uygun mücadele edilemedi; tam tersine, yolsuzluk ve yoksulluk çok arttı, bu artışa sebep olanlar zengin oldu. Yasaklar ise alan değiştirerek yaygınlaştı. Sonuç itibarıyla 3Y'yle geldiler, 3Y'yle gitmeye hazırlanıyorlar."
Nuhoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk milletinin geleceğini kurtarmak için yasama, yürütme ve yargı olarak üç kuvvet üstüne düşen görevleri yapmak zorundadır. Yürütmenin başı Cumhurbaşkanıdır, yargı da Cumhurbaşkanına bağlı gibi çalışıyor. Geriye yasama kalıyor, bu görev Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Peki, bu görevi yerine getirebiliyor muyuz? Kamuoyunda Türkiye Büyük Millet Meclisine güven var mıdır? İtibarını koruyabiliyor muyuz? Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne itibar kazandırmak ve yeniden, Türk milletinin güven duyacağı bir konuma getirmek mümkündür. Bu Meclis, İstiklal Savaşı'mızı yöneten, başarılı olan ve Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran Gazi Meclistir. Bu Meclis'in kuruluş felsefesine ve kurucu iradeye sahip çıkmak ve saygı göstermek her milletvekilinin esas görevi olmalıdır" ifadelerini kullandı.