Hayır, sizinle aynı Allah'a inanmıyoruz!

25 Nisan 2008 Cuma.
Kanal 7’de Mustafa Karataş Hoca, bir vatandaşın kendisine, “Hocam, Müslümanlıktan Hıristiyanlığa geçersem günaha girmiş olur muyum?” diye soran bir elektronik posta gönderdiğini söylüyor.
Ve bizim yüreğimiz “cız!” ediyor.
Adam dinden çıkıyor, cennetten cehenneme geçiyor, “Günaha girmiş olur muyum?” diye soruyor.
Peki, niye?
Niye olacak, Türkiye bir misyonerler cenneti oldu da onun için. Niye olacak, misyonerler tarafından, “Hepimiz aynı Allah’a inanıyoruz!” yalanı söyleniyor ve bazı Müslümanlar tarafından bu “misyoner yalanı” tasdik görüyor da ondan. Niye olacak, toplum nazarında itibarı yüksek kimi isim ve kalemler tarafından, “Hıristiyanlar da cennete girecektir” deniyor da ondan. Niye olacak, “Hıristiyanlarla amentüde ittifakımız var” görüşü Müslüman Türk milletine benimsetilmeye başlandı da ondan. Niye olacak, “İbrahimi dinler” kavramı ile Hıristiyanlık Müslümanlıkla aynı kefeye kondu, sanki, yok birbirlerinden farkı, zannı Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar yayılmaya başladı da ondan.
Dostlar, üniversite camiasında, kimi evlerde, kimi toplantılarda bu konuda ne kadar tehlikeli sularda geziniliyor bir bilseniz!
Başa dönecek olursak..
Şunu bilelim ki, biz Müslümanlar Hıristiyanlarla asla aynı Allah’a inanmıyoruz. Zâten bizim inandığımız Allah’a da onlar inanmıyor. Bu konuda ister Müslüman ister bir Hıristiyan, “Biz aynı Allah’a inanıyoruz” dediğinde doğru söylemiyor. Çünkü Hıristiyan, Hz. İsa’yı tanrı kabul ediyor. Tanrı annesi olarak kabullendikleri için Hıristiyanlar, Hz. Meryem’i de tanrı kabul etmektedirler. Şimdi biri çıkıp hayır böyle bir şey yok derse, o kişi Kur’anı inkâr etmiş demektir. Çünkü, Maide suresinde (5/116) Cenab-ı Allah, İsa aleyhisselam’a şöyle sesleniyor:
“- Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara: ’Beni ve anamı, Allah’tan başka ilah bilin’diye sen mi dedin?”
Demek ki neymiş?
Demek ki Hıristiyanlar Hz. İsâ ve Hz. Meryem’i ’Allah’tan başka Allah’kabul ediyorlarmış. Bunu ben söylemiyorum. Bunu bir şeyh, bir profesör değil, bunu Allah söylüyor. Şimdi biri çıkıp, Hıristiyanların öyle bir iddiası yok demek, “Allah yalan söylüyor!” demektir.
Rabbinin bu sorusuna İsa(a) şu cevabı veriyor:
“- Hâşâ!; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim, Sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben senin zatında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca Sensin!”
Peki İsâ(a), “Beni ve anamı Allah’tan başka Allah bilin” değil dememişti de ne demişti? Bunu da Maide suresinin 117’inci ayetinde Allah(c.c.) bizlere doğru şekliyle bakınız nasıl öğretiyor:
İsa aleyhisselam:
“- Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim. ’Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz Allah’a kulluk edin’dedim.
Evet, İsâ doğruyu söyledi amma sonrakiler ve özellikle Pavlus İsâ’nın Allah’tan aldığı ve aldığı gibi naklettiğini bozdu, bugünkü hale getirdi.
Bir Müslüman için gerçek sadece budur.
Buna rağmen bir Hıristiyan çıkıp, “Biz, siz Müslümanlarla aynı Allah’a inanıyoruz” derse, biliniz ki bir misyonerdir ve yalan söylüyordur. Ona bu yalanı söylemesini, Hz. İsa yani Allah’ın dinini üç tanrılı dine çeviren Pavlus şu sözleri ile telkin etmiştir:
“- Ben özgürüm, kimsenin kölesi değilim. Ama daha çok kişi kazanayım diye herkesin kölesi oldum. Yahudileri kazanmak için Yahudilere Yahudi gibi davrandım. (..) Güçsüzleri kazanmak için güçsüzlerle güçsüz oldum. Ne yapıp ne edip bazılarını kurtarmak için herkesle her şey oldum.
İşin aslı budur.
Bir Hıristiyan bir Müslüman’a “Seninle aynı Allah’a inanıyoruz” ve “Hz. Muhammed de peygamberdir” dediğinde Pavlus’un yap dediğini yapıyor, tuzağa düşürmek için sana yalan söylüyordur. Çünkü Hz. Muhammed’i Peygamber olarak kabul ettiği an, “Hak geldi, batıl zail oldu (İsrâ/81)” hükmünce üç Allahlı inancını terk edip, Allah’ın dini İslâm’a girmesi bir mecburiyet olur.
Selâm ve dua ile.

Yazarın Diğer Yazıları