Haydi çocuklar Meclis'e…
Anayasa tartışmalarının içinde pek de dikkat çekmeyen ve gündeme gelmeyen bir konu var, milletvekilliği yaşının 18'e inmesi… Bu kadar tekme, tokat ve hakâret arasında biraz da tebessüm edelim…
Haydi çocuklar Meclis'e yani…
Sabah erken kalkılacak… Saçlar taranacak, dişler fırçalanacak.. Sandviçler, meyve suları, şişe suları, kaynamış yumurta, bir parça kek ve bir adet mevsimine göre meyve konulmuş, erkekler için mavi, kızlar için pembe renkli beslenme çantaları anneler tarafından hazırlanacak, servisler kapının önünde çocukları bekleyecek, anneler "Allah zihin açıklığı versin, Meclis Başkanınıza saygısızlık etmeyin, söz almadan konuşmayın, yerlere sakın çöp atmayın" deyip çocuklarını Meclis'e uğurlayacaklar, servis şoförlerine tenbihte bulanacak anneler; "Karşı şeritte sakın bırakmayın, TBMM kapısından girdiğini görün" diyecekler, çocuklar servis aracının camından annelerine el sallayacaklar ve günlük yasama mesaileri başlamış olacak vekil çocukların…
Çocuklar Meclis'in giriş kapısında nöbetçi memurlara, "Günaydın amca" diyecekler, nöbetçi memurlar "günaydın çocuklar, dikkat edin yerler buz düşmeyin bir yerinizi sakatlamayın sakın" diyecekler…
İlk oturumda havada uçuşan kağıttan uçaklar, pembe koltukların tepesinde gezinen milletvekili çocuklar, Meclis Başkanının "Yerlerinize oturun bakiim, önce şu kulaklıklarınızı çıkarın, müzik dinlemeyi bırakın, kendi aranızda konuşmayın, oğlum Serdar bırak şu elindeki iddia kuponlarını, bu hafta Beşiktaş maçı üst olur, geç yerine yoklama yapacağım, kızım sen de bırak şu telefonu elinden" gibi çâresiz ikazları duyulacak Meclis Tv ekranlarından…
Ekran başındaki vekil çocukların anneleri böbürlenecekler, "Bak halası bizimki ne kadar yakışıklı" diyecekler…
İlk oturumların şaşkınlığı geçtikten sonra başlayacak kanun teklifleri…
-Meclis'te playstation salonları kurulsun…
-Genel Kurul salonuna dev ekranlar kurulsun, Dijitürk aboneliği yapılsın ve derbi saatlerinde oturum olmasın…
-Meclis'teki halı saha yetmez, yeteri kadar halı saha açılsın…
-Meclis'te Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Bursaspor stor açılsın…
-Meclis'te iddia bayii açılsın…
-Sırt çantasıyla, taytla, yırtık kotlarla Genel Kurul Salonuna girilebilsin…
-Sinema salonları açılsın…
-Konser alanı yapılsın ve her ay bir konser organize edilsin, Halil Sezai, Teoman, Koray Avcı konsere davet edilsin, Cem Yılmaz her ay gösteri yapsın…
-Her 'Survivor'a, her 'O Ses Türkiye' ve her 'Yetenek Sizsiniz' yarışmalarına bir erkek ve bir kız vekil konuk yarışmacı katılsın…
-Çocukların yabancılık çekmemesi için Meclis bahçesinin bir bölümüne cafeler sokağı yapılsın…
-Vekiller için okul devamsızlığı kaldırılsın, yalnızca sınavlara girebilme hakkı verilsin…
Tabii bu arada kırmızı pasaportları olacak çocukların, vize sorunlara kalmayacak ve erkek vekil çoğunluğu Ukrayna'ya gitmek isteyecek, TBMM Ukrayna Dostluk Grubu en kalabalık grup olacak… Uzak Doğu seferleri de hatırı sayılır sayıya ulaşacak. Avrupa Şampiyonları, hele denk gelirse Dünya Kupası maçlarında Meclis boşalacak… Vekil çocuklar hızla coğrafya eğitimi alacaklar, El-Bab nerede, Musul neresi, Kerkük Urfa'nın ilçesi mi, BOP bir müzik grubunun adı mı, Dugin rockçı mı diye soracaklar…
Üç ayda bir veli toplantıları düzenlenecek. Veliler tecrübeli vekillerden çocuklarının hâl ve gidişâtını soracaklar…
Veliler karışacaklar işe. Meclis İdare Amirliği velilerin "Yaşlı bir milletvekili oğlumun kulağını çekmiş, kızıma, cevap verme bana zilli demiş" şeklindeki şikâyetleriyle uğraşacak. Kendi aralarında kavgalar çıkacak kız yüzünden. İdare âmirliği önce ikaz edecek vekil çocukları, "Bir daha yaparsanız, anne babanızı çağıracağım ona göre" diye savacak başından… Meclis Başkanı genel kurul salonundan tek ayak üzerinde on dakika durma cezâları verecek…
Bazı vekil çocuklar bir süre sonra "Anne, babama söyle benim kaydımı başka Meclis'e alsın, ısınamadım buraya hem bu Grup Başkan Vekili taktı bana" diye sızlanacaklar…
İşte böyle, belki daha neşeli bir Meclis olur bu yasa değişikliği ile, ne dersiniz?
Haydi çocuklar Meclis'e…
Not: Sakın bu çocukların ataları 21 yaşında İstanbul'u fethetti demeyin, ağır konuşurum.