Önce sizlere olan bir özür borcumu yerine getirmek istiyorum. Değerli okurlarıma haber etmeden kısa bir süre yazılarıma ara vermek zorunda kaldım. Atalarımın içinde olduğu ciddi sağlık sorunları sebebiyle evlatlık vazifelerimi yerine getirmek üzere ani olarak Ankara’dan ayrıldım. Bu süre içinde gerek telefon gerekse elektronik iletileriyle arayıp soran tüm dostlara çok teşekkür ederim. Yüce Yaratandan şifa bekleyen tüm kulları için dualarınızı ne olur esirgemeyin.
Hayat böyle bir şey işte!..
Rutin akış devam ediyor. Türkiye’nin hızla sürüklendiği bölünme sürecinde Ankara aynı Ankara. Tiyatrodan kayıkçı kavgaları...
Kuzey Suriye’de yeni bir Kürt devleti
kuruldu..
Aynı beylik sözler..
Yok uyarılmışlar.. Yok şöyle edermişiz.. Yok böyle dermişiz...
Hayaldi gerçek oldu!..
Kuzey Irak’ta “Kürt Devleti kurdurulmayacak”tı!..
Kırmızı çizgiler pembe dantelli oldu!..
İlk tanıyan devlet biz olduk...
Bir zamanlar asıyorduk, kesiyorduk, hoplayıp zıplıyorduk!..
Çok acıdır!.. Tükürdüğümüzü yalattılar..
Üstüne Suriye’deki icraatı da tamamladılar..
Hayaldi gerçek oldu!..
Bölücü azgınlığına “dur” denilemiyor.. Vatandaşı aldatmaya yönelik yalan, dolan, hile, her türlü tezgah, fırıldak gırla gidiyor.
Çekilme süreci zırvalamasında oynanan tiyatroyu en iyi teşhis eden isimlerden biri olan terör uzmanı Doç. Dr. Emruhan Yalçın ile konuştum. Cevabı bilindik, “Ne olacak hocam bu işin sonu” sorusunu tekrar sordum.Yalçın hoca üşenmedi yine yanıt verdi:
“4 ayaklı bir Kürt devletinden bahsediliyor idi, bu 4 ayağın şu duruma göre 2 ayağı gerçekleşmiş durumda. Üçüncü ayak olan Türkiye’ye sıranın gelmiş olduğu görülüyor. Dördüncü ayak da; Amerika’nın veya İsrail’in İran’a saldırısı durumunda ortaya çıkacak yeni pozisyonda Kuzey Irak’a çekilen PKK’nın o bölgede kullanılarak dördüncü ayağın da oluşturulması aşaması. Bu 4 ayaklı, 4 bölgeli PKK için Barzani de bir kongre toplanması çağrısında bulunmuştur. Bu 4 ayağın faaliyetlerinin geliştirilmesi açısından yeni bir açılım olarak görmekteyim bunu. Gelişmeler, çok yakında PKK’nın ‘süreci’ bozmaya yönelik bir atılım içerisine gireceğini gösteriyor. Abdullah Öcalan’ın basın toplantısı isteği nerede görülmüştür?.. Balyoz ve Ergenekon’dan yüksek rütbeli generaller ve üst kademedeki insanlara böyle bir hak verilmezken Abdullah Öcalan’a nasıl böyle bir hak verilebilir? Bütün bunlar, kabul edilemez şeyler istemek sureti ile ‘süreci’ baltalamaya yönelik çalışmalarıdır. ‘Süreci’ baltalamaya yönelik çalışmalar ve isteklerindeki tutarsızlıklar veya kabul edilemez isteklerin arkasında, bizim çekiliyor zannettiğimiz PKK, son dönemde 2 bin ile 2 bin 500 civarında bir yeni kadroyu oluşturularak dağa çıkardı. Çekiliyor diye bildiğimiz bazı PKK’lı teröristlerin şehirlere yerleştirildiği ve ağırlıklı cephaneliklerini kendilerinin gelebileceklerini düşündükleri mevzilere, toprak altlarına gömmek suretiyle onları yeniden bulmaya yönelik çalışmaları olduğunu görüyoruz. Bütün bunlar PKK’nın güçlenmesi, PKK’nın Türkiye’yi, Türk halkını ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini oyalamaya yönelik hareketler olduğunu görüyoruz. Neden oyalıyor, gerek Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, gerekse PKK Suriye’deki gelişmelerin çok çabuk cereyan edeceğini ve sonuçlanacağını zannediyordu. Ama bu öyle olmadı ve Esad Suriye’de direndi. Esad’ın direnmesi PKK’nın Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmaya çalıştığı bölgenin gecikmesine sebep oldu. Bu da PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti hükümetini oyalamasında elindeki bir koz olarak karşısına çıktı. Ve bunu Türkiye’ye, Türk halkına karşı kullanıyor. Buradaki görülen şudur ki, PKK çok yakında ’süreci’ baltalamaya yönelik bir faaliyet içerisine girecektir ve kuvvetlenerek gireceğini düşünüyorum. Bu dönem güvenlik güçlerinin PKK’nın saldırıları ile ilk elde mücadele edemeyeceği bir pozisyon çıkacak ve ilk elde çok miktarda şehit verebileceğimiz çatışmaların çıkabileceğinden korkuyorum.”
Emruhan Yalçın’dan şu soruyu da cevaplamasını istedim;
“Barzani bir taraftan kongre çağrısı yapıyor, diğer tarafta Öcalan’ın çıkışları. Bu oluşum ikisi ile beraber mi yürür, yoksa biri diğerini götürür mü?”
“Bence ikisi beraber yürür. Barzani, görülen noktada Kürt hareketinin lideri olacaktır. Daha sonra Öcalan’ın durumu bunu etkileyecektir. Öcalan’ın siyasi hayata atılması bunu etkileyecektir. Ama şu durumda görülen odur ki Barzani, 4 parçalı Kürt hareketinin lideri konumundadır. Ve bu liderliğini kanıtlamak için de 4 parçalı Kürt kongresini toplamaya çalışmaktadır. Bundan evvelki faaliyetleri de bu yöndedir. Hem Türkiye’ye gülen yüzünü göstermeye çalışıyor, hem de saman altından 4 parçalı Kürt hareketini oluşturmaya çalışıyor.”
