Haşimato Troidinin tedavisi mümkün mü?

Haşimato Troidinin tedavisi mümkün mü?

Hashimato tiroidi, otoimmün ya da kronik lenfosistik tiriodit olarak da adlandırılır ve bağışıklık sisteminin bozukluğundan kaynaklanan bir endokrin sistem hastalığı...

Vücudun normal şartlar altında vücuda yabancı maddelere karşı ürettiği antikorlar, bağışıklık sistemi ile beraber tiroid hücrelerine saldırarak tiroid bezinin iltihaplanmasına yani zarar görmesine yol açar. Böylece tiroid bezi işlevini yerine getiremez ve zamanla salgıladığı hormon düzeyi düşer. Ailesel geçişlidir ve çoğunlukla 30-50 yaş arasındaki kadınlarda görülür. Hashimoto tiroidi “hipotiroidi” olarak tanımlanan tiroit bezinin az çalışması durumuna yol açan sebeplerden birisidir. Vücudun metabolizma hızını ayarlayan ve bu yolla bütün dokuları etkileyen tiroid hormonu bu hastalarda zamanla azalır ve yaş ilerledikçe hipotiroidi riski artar.

Hashimoto tiroidinin, tiroid bezinde yaratabileceği bir başka sorun da nodül oluşumudur. Genelde tiroid bezinde özellikle başlangıçta büyüme sık olur ve süreç içerisinde buna nodül oluşumu da eşlik edebilir. Nodüllü veya nodülsüz tiroid bezindeki büyüme “Guatr” olarak adlandırılır. Hashimato tiroidi erken tespit edilerek tiroit hormon düzeyi belli aralıklarla takip edilmeli ve gerekirse ilaçlar ile yerine konmalıdır. Yakın takip ve tedaviyle hastalarda Hashimoto tiroidine bağlı olumsuzluklar yaşanmaz.

HASTALIĞIN NEDENLERİ NELER?

Hashimato tiroidi vücudun kendi koruma sisteminin tiroid hücrelerine saldırdığı bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Hashimoto hastalığının ortaya çıkmasını önlemek mümkün değildir. Çünkü altında vücudun savunma sisteminde gelişen bazı bozukluklar rol oynamakta ve bu risk genellikle doğuştan gelmektedir. Günümüzde vücudun bağışıklık sisteminin neden antikorlar üreterek tiroid hücrelerine saldırdığı bilinmemektedir. Ailesel geçişin önemli bir rol oynadığı tahmin edilmektedir.

Yaş

Her yaşta ortaya çıkabilir ancak genellikle orta yaşlarda görülür.

Genetik

Bazı risk faktörleri hastalığın görülme sıklığını artırır:

Cinsiyet

Kadınlarda görülme oranı erkeklere göre fazladır.

Ailenizde tiroid ya da başka bağışlık sistemi hastalığı olması riski artırır. Bağışıklık sistemi hastalıkları: Romatoid artirit, vitiligo, erken menopoz, alopesi areata, Tip 1 diyabet, otoimmün karaciğer hastalıkları, ankilozan spondilit ile ülseratif kolit gibi otoimmün hastalıklar, Haşimato tiroidine eşlik edebiliyor.

Belirtiler

Haşimato Hastalığı (Hashimato) Belirtileri Nelerdir?

En sık görülen Hashimato belirtileri şunlardır ancak yine de şikayetler kişiden kişiye farklılık gösterir.

Guar (Tiroid bezinin büyüdüğü iyi huylu hastalık)

Halsizlik, çabuk yorulma, hareketlerde yavaşlık,

Ses kısıklığı,

Kabızlık,

Anormal kilo artışı, iştah fazlalığı,

Unutkanlık, konsantrasyon azalması,

Kadınlarda adetlerin azalması veya yokluğu.

Depresif bir hal ve mutsuzluk,

Üşüme

Ellerde ve ayaklarda ödem,

Terlemenin azalması,

HASTALIĞIN TANISI NASIL KONUR

Hashimato tiroidi tanı süreci genellikle rutin kontrollerdeki TSH ve tiroid hormonu düzeylerinin tetkiki ya da hastaların halsizlik, saç dökülmesi gibi nedenlerle doktora gitmesiyle başlar. Hekiminiz tıbbi öykünüzü alıp, fizik muayene yaptıktan sonra Hashimato hastalığından şüphelenirse, bir takım tetkikler isteyecektir. Öncelikle kandaki TSH, T3 ve T4 hormonlarına bakılır. Tiroidin yapısı ve büyüklüğü için ultrason testi yapılır. Asıl ayırıcı tanı kanda anti-TPO ve anti-tiroglobulin antikor düzeylerinin yüksekliğidir.

Bu tetkiklerle hem tanı konur, hem de hastalığın evresi tespit edilir. Başlangıçta antikorlar yüksek iken hormon düzeyleri normaldir. İlerleyen zamanla hormon düzeyleri de değişebilir. Hashimato tiroidi sonrasında her zaman hipotiroidi geliştiği zannedilir, oysa bazen, kısa dönemlerle de olsa, hipertiroidi yani tiroit bezinin fazla çalışmasıyla da karşılaşılabilir. Ultrason ise bezin büyüklüğü ve nodül oluşumu hakkında bilgi verir.

TEDAVİSİ VAR MI

Tiroid hormon seviyeniz normal ise, Hashimoto tiroidi için tedaviye gerek yoktur. Ancak doktorunuz altı aylık ve yıllık dönemlerle kan testi ister. Ancak, Hashimoto tiroiditi genellikle hipotiroidizm ile sonuçlanır.

Hipotiriodizm tedavisinde ise tiroid bezinin harabiyetini engelleyecek bir tedavi yoktur. Bunun yerine ilaç ile ek hormon verilerek tedavi uygulanır. Bu sayede hastanın şikayetleri ortadan kalkar ve tiroid bezinde büyüme, yani guatr varsa bu durum da hafifler.

Guatr iyileşmezse ve ağrı veya yutma, nefes alma veya konuşma gibi diğer sorunlara neden oluyorsa, tiroid bezini çıkarmak için ameliyat gerekebilir. Nodül varlığında ise oluşumun özelliklerine göre biyopsi önerilebiliyor ya da yine altı aylık veya yıllık ultrasonlarla kontrol ediliyor.

Eğer hipotiroidi gelişmişse, tiroit hormon replasman tedavisine başlanıyor. Bazı durumlarda hastalık “haşitoksikozis” olarak adlandırılan, hipertiroidik bir fazda yakalanıyor. Bu tabloda, hastanın klinik bulguları ve sintigrafik çalışmalarına dayanılarak durumun geçici bir hipertiroidi olduğu anlaşılabiliyor. Hastaya herhangi bir tedavi verilmeden laboratuvar takipleri yapılıyor.

GEÇ DÖNEMDE FARK EDİLMESİ NEYE YOL AÇAR

Haşimato tiroiditi ile tiroit kanserinin gelişimi arasında mutlak bir ilişki bulunmuyor. Tiroit kanserlerinin gelişimi için, tiroit dokusunda nodüllerin meydana gelmesi ve bunlardan bazılarının kansere dönüşmesi gerekiyor. Haşimato tiroiditi zemininde nodül gelişimi hızlanabiliyor. Bu nedenle de kansere yol açtığı yönünde bir düşünce bulunuyor.

DHA