Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Hasan Cemal’in yaptığını akiller yapamıyor

Bir süre önce hükümet “Akil İnsanlar” ı özel misyonla donatıp Anadolu’ya salmıştır. Onların görevi, yeni sıfatıyla “Aktivist” ya da “yasal olmayan örgüt” yani PKK terör örgütüyle hükümet arasında yürütülen “çözüm süreci” konusunda halkı ikna etmekti.
Üst Akil İnsan olup “Akil insan” listesinde yer almayanlar ise hem akil insanlara, hem de kamuoyuna ve iktidara akillik dersleri niteliğinde çalışmalara imza atıyorlar. Bunların başında da Hasan Cemal gelmektedir.
Hasan Cemal’in PKK’ya -çözüme- yaptığı katkıyı Akiller yapamıyor!
Hasan Cemal elinde baston, gözünde gözlük, ayağında bot, kendisini adeta dağa vurmuş. Yaşına başına baktığınızda da yaptığı işi küçümsemek doğru olmaz. Gittiği, ya da götürüldüğü yeri gayet iyi seçtiği de anlaşılıyor.
Hasan Cemal, ‘eski tüfek’ sıfatını hak etmese de yeni liberal ve barışçıl (!) bir sıfat edindiği açıktır. Onun Marksist/Leninist döneminde bilinç altını işgal etmiş olan “gerilla”, “proleter iktidarı” ve “tek yol devrim” özlemleri PKK’lı teröristler nezdinde karşılık bulmaktadır. Bu nedenle de bütün birikimini, insani, evrensel ve ahlaki değerleri PKK’nın ve teröristlerin imajını onarmakta kullanıyor. Hasan Cemal, PKK’lı teröristlerle yaptığı röportajlarla öncelikle kamuoyuna ‘PKK Türkiye içerisinden çekiliyor ve işte kanıtı’ demiş oluyor. Röportajda Cemal’in PKK’ya ve teröristlere karşı çok dikkatli bir üslup kullandığı görülüyor. “Gerilla Güçlerinin Çekilme Günlüğü” başlığı, yapılmak istenilenin ne olduğunu açıklamış oluyor. Cemal, adeta dizi röportajlarında Türkiye sınırları içerisindeki teröristlerin, sınır dışına çekilmesini izliyor, kayıt altına alıyor hatta denetliyor gibi bir görüntü sunuyor. Böylece barış (!) sürecine ve başarısına akillerden çok daha fazla katkı (!) sunmuş oluyor.
Hasan Cemal’in röportajlarına bakılacak olursa karşınızda yol kesen, kitle katliamları yapan, bebekleri kundakta kurşunlayan, kadınları araçta kurşuna dizen teröristler yok, sevimli, barış insanı ve idealist “gerillalar” var.
Bu anlamda teröristi “gerilla” ya da “özgürlük savaşçısı” olarak görmek ya da göstermek akil ötesi bir misyon üstlenmek anlamına gelmektedir. Sonuçta iç ve dış baskılar ve çabalar PKK’yı terör örgütü statüsünden çıkaracak meşru bir “kurtuluş ve kuruluş örgütü” statüsüne dönüştürecektir.
Hasan Cemal’in röportajlarında ve yazdıklarında kullandığı retorik bunu işaret etmektedir. Hasan Cemal’in Berwar adlı teröriste sorduğu “Neden dağ” sorusuna şu cevap veriliyor: “Kürt halkının özgürlüğü için... Kadınların özgürlüğü için...” Aslan adlı terörist ise “Önder Apo’nun ve Kürdistan’ın özgürlüğü için”, bir başkası da “Dilimize, kimliğimize baskılar yüzünden PKK’ya katıldım” diyor ve hedef olarak “Önder Apo’nun özgürlüğü” nü gösteriyor. Cemal, “kadın gerilla” dediği teröristle yaptığı konuşmayı şöyle anlatıyor: “Savuşka’ya soruyorum, barıştan umutlu mu diye. ” Pek umutlu sayılmam. Ben önderlikten umutluyum, ona inanıyorum “ oluyor yanıtı.
Soruyorum Savuşka’ya, nereye kadar güveniyor ‘önderliği’ne?” Yanıt: “Zafere kadar...” “Zafer nedir?..” “Kürtlerin eşitliğidir, Kürtlerin özgürlüğüdür. Bunları içine alan demokratik modernitedir.”
Devam ediyor Savuşka: “Bakın, geri çekilme dağdan iniş değildir. Barış süreci için bir ara veriliyor savaşa...” “Peki, kesin barış nasıl olacak?” “İstenenler olursa... Önderliğimizin çizmiş olduğu çerçevedeki koşullar gerçekleştiğinde, eşitlik, özgürlük olduğunda gerçek barış olur.”
Teröristlerin bu sözleri, beklentileri ve tavırları dikkate alındığında hükümet yetkililerinin “sınır dışına çıkmak” ve “silah bırakmak” dışında “bir pazarlık yok” sözleri boşlukta kalıyor. Bu sözler, pazarlık yok diyenlerin suratına inen tokat oluyor. Adamlar, “çekilme, dağdan iniş değildir”, “istenenler olursa” yani Türkiye bölünürse “barış olur”, diyor... Daha ne desinler?

Yazarın Diğer Yazıları