Oumuamua, 2017’de güneşin etrafında parladığında, bilim insanları çok hızlı ilerlediği için ona pek iyi bakamadılar. Ancak bu dezavantajlara rağmen, gözlemciler birkaç anormallik kaydetti. Loeb, 2018’de verilerin doğada var olma ihtimalinin düşük olduğu bir nesneyi gösterdiğini iddia eden bir makale yayınladı:
Güneş’e göre yıldızlararası uzayda saniyede 26 kilometre hareket eden geniş, süper ince bir disk. Loeb’e göre Güneş sistemi muhtemelen uzaylı hafif bir yelken tarafından ziyaret ediliyordu. Muhtemelen zeki bir uzaylı uygarlığı tarafından teknolojik bir çöp gibi atılmış yelken. O zamandan bu yana, daha geniş bilim topluluğu nesnenin muhtemelen doğal olduğu görüşüne yerleşmiş olsa bile, bu fikri tutarlı bir şekilde savundu.
Loeb’in en önemli gördüğü şey, ‘Oumuamua’nın Güneş’ten uzaklaştıkça hızlanıyormuş gibi göründüğü idi. Bunu yer çekimi nedeniyle hareket eden bir uzay kayası yapamaz, ancak bir kuyruklu yıldız yapabilir. Güneş bir kuyruklu yıldızın yan tarafını ısıtırken, yüzeyinden gaz fışkırır. Bu “gaz çıkışı” bir kuyruklu yıldızı tıpkı roket motorunun altından kaçan yakıt gibi, uzayda daha yüksek hızlara ve yeni yönlere itebilir.
Ancak ‘Oumuamua’ üzerinde denenen çok hassas teleskoplar, normal bir kuyruklu yıldızın ardından beklenebilecek nesneden uzaklaşan bir gaz izi görmedi. Bu, muhtemel disk şekli ile birleştiğinde, Loeb’e göre, nesnenin Güneş tarafından itilen hafif yelken olduğunu gösteriyor.
Cihazın kasıtlı olarak güneş sistemine gönderilmemiş olabileceğini yazdı. Bunun yerine, uzayda gereksiz yere sürüklenen çok sayıda makine üreten bir medeniyetin çöpü olabilir, bu, Dünya’daki teknolojik çöp veya elektronik atıklara eşdeğer bir şey.
O zamandan bu yana, bazı bilim insanları ‘Oumuamua’nın anomalileri için alternatif açıklamalar sundular. Belki de tüylü, ultra hafif bir malzemeden yapılmış ve güneş ışığı tarafından hafif bir yelken gibi itilebilecek kadar hafiftir. Belki de bu, neredeyse saf hidrojenden oluşan bir kuyruklu yıldızdır, teleskoplar tarafından görülemeyecek molekülleri açığa çıkarıyordur. Loeb, bu açıklamaları sert bir şekilde eleştirdi. Ama şimdi, en azından ‘Oumuamua’yı derin bir gizem olarak gördüklerini takdir ettiğini söylüyor.