Harekât için politik zemin uygun
Suriye''den gelen terör saldırılarına son vermek için sınır ötesi operasyonlar yapılarak belirli bölgeler kontrol altına alınmıştır. Ancak sınır boyunca güvenli bölge oluşturulması, ABD''nin araya girerek anlaşma teklif etmesi neticesinde tamamlanamamıştır. 13 maddelik bir mutabakat metni oluşturulmuştur.
Harekât zorunlu hale geldi
Ancak ABD, mutabakattaki, sınır boyunca 30 km. derinlikteki alanda PKK/PYD terör faaliyetleri olmayacağına ilişkin Türkiye''ye verdiği güvenceye uymamıştır. Ayrıca PKK/YPG Menbiç''ten çekilmemiş, TSK ve SMO''nun (ÖSO) kontrolündeki güvenli bölgelerde sivil halka yönelik eylemlerine ve askerî güçlerimize tacize devam etmiştir.
Terörün kaynağı haline gelen Tel-Rıfat bölgesi, YPG işgalindeki Menbiç alanı, Barış Pınarı Harekât Alanı batısındaki Kobani ve doğusundaki Irak sınırına kadar Kamışlı bölgesi, 30 km. derinlikte tamamlanması gereken güvenli bölgenin parçalarıdır.
TSK''nın kontrolü dışında kalan Kobani ve Kamışlı sınır hattında, Türk-Rus ve Türk-ABD güçlerinin müşterek devriye faaliyeti etkisini kaybetmiştir. Ukrayna operasyonu nedeniyle Rusya bölgedeki güçlerini azaltmış, özellikle Kobani bölgesinden çekilmesiyle güç boşluğu oluşmuştur.
Türkiye''nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı gereği, 30 km. derinlikte sınır boyunca oluşturulması gereken güvenli bölgenin eksik kalan kısımlarının tamamlanması ve terör odaklarının etkisizleştirilmesi zaruri hale gelmiştir.
Harekât bölgeleri
Harekâtın Tel-Rıfat, Menbiç, Kobani ve Kamışlı bölgelerinde gerçekleştirilebileceği düşünülmektedir. TSK''nın bu bölgelere aynı anda operasyon yapma kabiliyeti ve gücü vardır. Ancak uluslararası tepkilere ve Türkiye''nin güvenlik endişelerinin karşılanmasına yönelik atılacak adımlara göre hareket etmek için operasyonların kademeli olarak yapılması da mümkündür.
Kademeli operasyonda önceliğin Tel-Rıfat ve Menbiç bölgelerinde olacağı, takiben Kobani ve Kamışlı bölgelerine düzenlenebileceği söylenebilir.
Mevcut ve muhtemel tepkiler
Suriye''den gelen terör saldırılarının asıl sorumlusu ABD''dir. Kendi politik amaçlarını gerçekleştirebilmek için PKK''nın uzantısı PYD''ye sınırsız destek vermekte ve bunu da göz göre göre bir diğer terör örgütü olan DEAŞ''la mücadele ettiği için yaptığını söylemektedir.
DEAŞ''la asıl mücadele eden Türkiye''dir. Artık bu tehdit minumum noktadadır. ABD, sırf PYD''ye desteğin gerekçesi olsun diye mücadeleyi sonlandırılmamaktadır. Bir terör örgütünü diğerine karşı kullanmanın da hiçbir izahı yoktur.
ABD, PYD''nin kendisine yardım eden müttefik olduğunu söylemekte, kimse kanmasa da, buna inanılmasını istemektedir. Kandil ve Sincar''dan batıya geçen PKK, Suriye''de her ne hikmetse PYD olmakta, bu durum söylendiğinde de havalara bakmaktadır.
ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye''nin bölgedeki meşru güvenlik endişelerini anladıklarını, ancak yeni bir operasyonun bölgedeki "sözde istikrarı" baltalayacağını ve IŞİD''e karşı yürütülen "sözde mücadele" ve ABD askerini riske sokacağını söylemiştir.
Terör örgütü araçlarına ve sığınaklarına, korunmak için ABD bayrağı çekmektedir. Türkiye''nin operasyonunda da buna başvurması mümkündür. Operasyonda ABD''nin bölgeden çekilmesi ve PYD''yi yalnız bırakması uygun olacaktır.
İsveç''in operasyona itirazı da, bir noktada suçluluğunun ikrarı olmuştur.
Rusya Dışişleri Bakanı ise, kendilerinin Suriye''nin davetiyle orada olduklarını, diğer ülkelerden davetli olmadığını, ancak Türkiye''nin kendi güvenliği için bölgede olan bitene, Suriye''nin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı göstererek, kayıtsız kalamayacağını belirtmiş, bir noktada operasyona yeşil ışık yakmıştır.
***
Türkiye, güvenli bölgeyi tamamlamak üzere yapacağı operasyonların son hazırlıklarını yaptığını ve kararlı olduğunu beyan ederek, özellikle ABD''nin Türkiye''ye karşı tutumuna bir çekidüzen vermesini beklemektedir.
Türkiye, İsveç ve Finlandiya''nın, Suriye kuzeyi dahil, teröre verdiği desteğini somut olarak sonlandırması için, NATO üyeliği konusunda ne kadar ciddi olduğunu göstermektedir.
Gelinen dış politik ortamdan, harekât için uygun zemin oluştuğu anlaşılmaktadır. Bunun Suriye''yle koordineli yapılmasının ise, çok anlamlı ve geleceğe yönelik hem politik, hem de sığınmacıların gönderilmesi açısından yararlı olacağına inanılmaktadır.