Sarıkaya, teknolojinin hayatı kolaylaştırmasının yanında hareketsizliği de beraberinde getirdiğini ve bunun da obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıklara yol açtığını belirtti.
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2017 sonuçlarına göre toplumun yüzde 42.4’ünün düşük, yüzde 33.1’inin orta, yüzde 24.4’ünün yüksek düzeyde fiziksel aktivite yaptığını söyleyen Sarıkaya, bunun yeterli olmadığını vurguladı.
Sarıkaya, günlük oturarak ya da uzanarak harcanan zamanın 15 yaş üzeri erkek için 384.5 dakika, kadın için 374.1 dakika ve toplam 379.3 dakika olduğunu ifade etti. Sarıkaya, dayanıklılık aktivitelerinin vücudun oksijeni kullanma kapasitesini arttırdığını ve büyük kas gruplarının çalıştığını anlattı. Sarıkaya, yürüyüş yapmanın hem fiziksel hem de ruhsal sağlık için ideal bir dayanıklılık aktivitesi olduğunu kaydetti.
Sarıkaya, yaşa göre fiziksel aktivite sürelerinin farklılık gösterdiğini belirterek, “Çoğu insan fiziksel aktiviteyi sporla eşdeğer tutuyor. Oysaki fiziksel aktivite, günlük hayatta kas ve eklemleri kullanarak enerji harcayarak yapılan, nefes ve kalp ritmini yükselten ve yorgunlukla sonlanan hareketlerdir. Bu kapsamda spor yapmanın yanında egzersiz, oyun ve günlük işler de fiziksel aktivite sayılır. Fiziksel aktivitenin sağlığa yararlı olması için günlük işlerin dışında yetişkinlerde haftada 5 gün en az 30 dakika, 5-17 yaş arası çocuklarda ise günde en az 60 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite yapılması gerekir. Orta düzeyde fiziksel aktivite, nefes veya kalp atışında hafif artışlara sebep olan orta derecede fiziksel güç isteyen hareketlerdir. Bunu şöyle açıklayabiliriz: Aktivite yaparken kişi konuşabilir ama şarkı söyleyemez. Hızlı yürüyüş bu hareketlere güzel bir örnektir. Fiziksel aktiviteyi yaşam tarzı haline getirmek için yürüyüş çok önemlidir. Çünkü yürüyüşü günlük rutininize kolayca dahil edebilirsiniz. Yürüyüş için ekstra bir alet veya hazırlık gerekmez. Gün içinde toplu taşıma kullanıyorsanız varacağınız yerden bir, iki durak önce inip yürüyebilir veya arabanızı gittiğiniz yerin tam önüne değil birkaç sokak ilerisine bırakarak gittiğiniz yere yürüyebilirsiniz. Yakınınızdaki belediyeye ait yürüyüş parkurlarından veya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün spor tesislerinden yararlanabilirsiniz” dedi.
