Hangisine inanalım

2010 - 12 Eylül referandumu öncesi Şanlıurfa Mitingi:

"Aldanan olmadık, aldatan da olmadık."

2013 - Park açılışı:

"Ne aldatan olduk ne de aldanan olduk."

2014 - Memur-Sen Toplantısı:

"Aldanmışız, gerçekten safmışız."

2015 - Harp Akademileri Komutanlığı:

"Bu operasyonlarla (Ümraniye, Balyoz vd.) şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı."

2016 - atv canlı yayını:

"Okul, eğitim, öğretim... Biz de bu propagandaya geldik. Bunu itiraf etmem lazım."

2016 (Dün) - Beştepe Muhtarlar Toplantısı :

"Ne aldanan oldum, ne aldatan."

Deyin bakalım;

Hangisine inanalım?

***

Ey ruh, geldiysen iddianame yaz

--------

"FETÖ" olduğu iddia edilen yapıya üyelikten yargılanan savcının "FETÖ" suçlamasıyla başlattığı soruşturma kapsamında tutuklanan Cumhuriyet gazetesi yazar, çizer ve yöneticileri hakkında hazırlanan iddianameyi okuyup da "dejavu" yaşamayan kaç gazeteci var?

Ya da var mı?

Biri sanki "Ey Oda TV iddianamesini yazan ruh, neredeysen gel" demiş ve o ruh zuhur etmiş bu iddianamenin de hemen her satır arasında da!

***

"Terör örgütü üyesi değilsiniz ama terör örgütüyle ilginiz/ilişkiniz var..."

"ByLock kullanmamışsınız ama ByLock kullananlarla ilginiz/ilişkiniz var..."

Bu mantıkla yüzbinlerce insanı daha dahil edebilirsiniz rahatlıkla "FETÖ" çuvalına;

"FETÖ" bankasına para yatırmamışsınız ama yatıranlarla ilginiz/ilişkiniz var...

"FETÖ" okuluna çocuğunuzu yollamamışsınız ama yollayanlarla ilginiz/ilişkiniz var...

"FETÖ" sendikasına üye olmamışsınız ama olanlarla ilginiz/ilişkiniz var...

"FETÖ" toplantısına katılmamışsınız ama katılanlarla ilginiz/ilişkiniz var...

Sonu yok ki...

Bu ilişkilendirmeler böyle uzar ve kafaya taktığınız kim varsa suçlayabilirsiniz bu yolla.

***

"FETÖ"yle mücadeleyi, "FETÖ"nün gazeteciliği yargılamak üzere tezgâhladığı Oda TV kumpasına rahmet okutarak yürütecekseniz vay ülkenin haline... Vay mesleğin haline... Vay meslektaşların haline...

***

Kimin ne olduğu ortaya çıksın

--------

Zaman zaman aktarıyorum; 15 Temmuz ihanetinden sonra KHK'larla meslekten ihraç olanlar arasında "mağdur" olduğunu öne sürenlerin sonu gelmiyor.

Onlardan biri Gülşen Bulut.

Mektubunu özetleyerek paylaşıyorum:

"Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği'nden, 2002 yılında, birincilikle mezun oldum.

14 yıl özel okul ve dershanelerde öğretmenlik yaptım; bu FETÖ'nün uzağından yakınından geçmedim. (Bu kurumlar incelenebilir.)

4 yıl çalışamadım; yine de onlara gidip de "iş verin" demedim.

Düğün takılarımı bozdurarak İzmir Bornova Sağlık Kolejine (hâlâ faaliyette) ortak oldum. 2014'te ortaklar anlaşamayınca ayrıldık. Paramı Finansbank'a yatırdılar. Banka hesabımdan kesinti yapınca kızdım ve şubesi evime yakın olan Bank Asya'ya altın hesabı açtırdım.

Gece gündüz, sağlığımı da bozacak derecede çalıştım ve 35 yaşında KPSS'yi hakkımla kazandım. Atanamadım.

İzmir Koleji'nden teklif geldi. Kabul ettim. Buradaki arkadaşlarım Bank Asya'nın durumunu anlatınca hemen paramı çekmek istedim; 3 ay sonrasına gün verdiler. Çekince bu defa Ziraat Bankası'na yatırdım.

2016'da Mardin Kızıltepe'ye atandım. 2 oğlum ve annemle 4 ay mesleğimi severek yaptım. Bana layık görülen mesleğimden atılmak mıydı?

Beni FETÖ denen örgüt mü okuttu?

Tüm üniversite hayatım bellidir. Diyanet Vakfı'nın yurdunda kaldım. Toplantılarına katılmadım. Şifreli program kullanmadım. Kurban bağışlamadım... Annem beni okutmak için 18 sene gece demeden gündüz demeden bayram seyran bilmeden market işletti.

İnsana bir banka hesabı yüzünden (ki bu da tahmin) bu yapılır mı?

Ne olur etmeyin eylemeyin durdurun bu haksızlığı. Her türlü araştırmaya açığım. Adaletin yerini bulması için yardımınıza ihtiyacım var..."

Adaleti tesis ettirme makamındakilerin dikkatine...

Bu mektuplar bizlerin iyi niyetini suistimal için ise, bizim üzerimizden algı yönetimi için ise de, mektupları yazanlar iddialarında haklı ise de, her iki durumda da kimin ne olduğu tez zamanda ortaya çıkarılmalı. Hiçbir toplum bu kadar "ah"ı, bu kadar "vebal"i taşıyamaz...

***

*****************

GÜNÜN SORUSU

-----

Ülkücülerin Fatiha bilmediğini söylemişti ya; onun için mi gitmiş?

Yazarın Diğer Yazıları