Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şerafettin Tilki
Şerafettin Tilki

Ali Koç yasağının hangi kuruluşlara geldiğini açıkladı. Sarı saçlı kara bela Şerafettin Tilki emir alan gazetecileri yazdı

Fransızlar der ki;
"Dalkavukların ömrü kral ölünceye kadardır!"
Bizim futbol dünyasında da çok dalkavuk! Kral ölünce ölmeyen cinsinden bunlar. Hemen "Kral öldü yaşasın yeni kral" deyip, gelene dalkavukluk yapmaya başlıyorlar.

Ülkenin gerçeği şu; Siyaset, futbol, ticaret hep iç içe. Girift ilişkiler halinde. Birbirine geçmişler. Et ve tırnak gibi olmuşlar.
Ama lafa gelince tam tersi.
Siyasiler; "Futbola siyaset karıştırmayın" derler.
Futbolu yönetenler de hemen peşinden "Kulüpleri siyasete alet etmeyin" diyerek ortaya çıkarlar.
Madem her iki taraf böyle açıklamalar yapıyor, bize de şunları sormak düşüyor:

- Özerk yapıda olan Türkiye Futbol Federasyonu ve diğerlerine, başkan ve yönetimleri neden
siyasiler atıyor?

- Haluk Ulusoy, Mahmut Özgener, Mehmet Ali Aydınlar, Yıldırım Demirören, Nihat Özdemir ve Mehmet Büyükekşi ve ekipleri o koltuklara siyasiler tarafından oturtulmadılar mı? Aksini kim iddia edebilir?

- Ayrılıkları da aynı yöntem ile olmuyor mu?

- Kulüp başkanları kongre öncesinde, siyasi erkten onay almadan aday dahi olabiliyorlar mı?

- Taraftara, medyaya rağmen koltuklarına yapışanlar, siyasi faktör etkisiyle ile anında kalkıp gitmiyorlar mı?

BAŞTA KREDİ VE VERGİ

- Borcu astronomik rakamlara ulaşan kulüpler, siyasi yönlendirme olmadan ayakta durabilirler mi?

- Nitekim Bankalar Birliği anlaşması olmasını kim sağladı, eğer yapılmasa idi neler olurdu?

- Yönetimlere girip buradan vekil, ya da belediye başkanlığına yatay geçişler ortada değil mi?

- Dünyanın başka hiç bir ülkesinde olmayan, belediye ve resmî kurum profesyonel kulüpleri neden var?

- Bu kulüpler, özellikle yerel yönetimler için rant ve prestij kapısı değil mi?

- En tepeden en alta kadar futbol piramidi içinde olan hocaların geneli, siyasi destek ile göreve gelmiyor mu?
Bir çok transfer, bu şekilde yapılmıyor mu?

- Kulüplerin tesis başta olmak üzere farklı alanlardaki işleri, siyasiler tarafından desteklenmeden hayata geçebilir mi?

- Yeni yapılan statlar, siyaset gücü ile yapılmadı mı?

- Başkan, yönetici ve çevreleri özel işlerini siyasetin gücü ile büyütüp uçmuyor mu?

Genel özeti bu iken, şimdi kim çıkıp hayır öyle değil diyebilir ki.

Ama diyorlar!

Diyen de inanmıyor, dinleyen de.

Maalesef sorgulamıyorlar.

Hal böyleyken stat tribünlerinde atılan ‘istifa’ tezahüratları sorun oluyor.

İstifaya davet edilen ile eden tarafın ilgili, ilgisiz yönetenleri, bunların uyduları haykırıyor: "Futbol sahaları, siyaset yeri değildir" diye.

Ne güzel değil mi, değerli dostlar.

Millet alışverişte görsün!

Ne satıp, aldığın önemli değil.

Bu kadar iç içe giren ilişkilerde sadece tribünlerin sorgulanması tuhaf.

Oysa ülkede herkesin bildiği, ya da bildiğini sandığı iki konu var.
Bakın üç yok! Futbol ve siyaset.

Gidin en ücradaki köy kahvesine. İki kişi bir araya gelsin. Sadece bu iki konuyu malzeme yaptıklarını görürsünüz. Hem de konunun uzmanı, profesörlerle!..
Her neresi olursa olsun bu değişmez.
Yok öyle; işinize gelince, ‘karışmasın’ gibi nutuklar.
Bununla anca günü kurtarırsınız.

Bizim bu topraklarda, futbol İle siyaset ayrılmaz.
Zaten ayrılıklar bizi bozar.
Birleşelim ama sap ile samanı ayırıp..

SPOR MEDYASINA YASAK YASAĞI

Ara başlıkta yanlış yok!
Okuduğunuz gibi.
Durup dururken Fenerbahçe’ye, Kayseri maçı öncesi taraftar yasağı geldi.
Kayseri ki maça üste para verip gidilen yer!
Yakın geçmiş zamanda, sembolik ücret ile bilet satılır, yanında bonus olarak çekirdek dağıtılırdı. Öyle ki, bir ara sucuk-ekmeğe kadar gitti.
Süreçte yaşananlar ortada.
Neymiş efendim; bir avuç Fenerlilerin güvenliği sıkıntılı imiş. Ülke geneline yayılacak kaos çıkabilirmiş! Güvenlik sorunu gibi gerekçeler sunulunca, Başkan Ali Koç isyan bayrağı açtı.
Koç’a taraflı tarafsız herkes destek çıktı.
Toplumun aynası olması gereken spor medyasında ne oldu biliyor musunuz.
Anlatayım.
TRT
ASPOR
Sabah
Fotomaç..
Yazar, muhabir ve yorumculara konu hakkında yasak geldi.
Haber yapmayın, yazı yazmayın, yorumlamayın.
Sosyal medya hesaplarınızdan dahi paylaşım yapmayın.
Gerekçe.
Siyasiler tepki verebilir.
Neden versin ki, siyaset ayrı futbol ayrı. Öyle deniyor ya hep.

Olsun, olsun. Siyasi karar diye bir kanı var!
Sözde toplumun aynası olacak medya.
Elbette tarih efsane spor müdürlerini yazacak.
Sadece doğru haber, tarafsız yorum verenleri; Namık Sevik, Necmi Tanyolaç, Nezih Alkış, Talay Erker, İlker Ateş gibi..

Ve sizleri. Yani üç maymunu oynayıp rant kovalayan BİP''çileri de.

Yazarın Diğer Yazıları