Hangi devlet vatandaşını aç ve açıkta bırakır?
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 seçimleri öncesinde simit çay hesabını çok kullanırdı.
3 milyon 700 bin kişiyi ilgilendiren en düşük emekli maaşı 12 500 TL oldu. Bir emekli ve eşi bir ay boyunca her öğünde iki simit bir çay içseler, ayda 10 000 lira harcamaları gerekir.
Kazara bir balık lokantasına gitseler, 12 500 lira ile ayda ancak iki defa yemek yiyebilirler.
Gelir dağılımında bozulma, yoksulluk sınırında yaşayanları bir tarafa bırakalım, ayda 12 500 lira alacak olan 3 milyon 700 bin kişiye aç değil diyebilir miyiz?
Kaldı ki, “BM 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu'nun Sıfır Açlık” hedefine yönelik verilere göre; Türkiye'de 51 milyon 600 bin kişi açlık sınırı altında yaşıyor.
Açlık yanında, artık halk açıkta da kaldı.
1.TÜİK, konut satış sayılarını açıkladı. 2023 öncesinde yılda ortalama 1,5 milyon olan konut satışı yapılırken, bu satış 2023’te 1,2 milyona geriledi. Bu sene ise 1 milyona düşmesi bekleniyor.
Türkiye’nin nüfusu artıyor ve fakat konut alanlar azalıyor.(Aşağıdaki tablo.)
Konut satışlarının azalmasının üç nedeni var.
Bir… 2022’de, yıllık TÜFE oranı yüzde 65 oldu ve fakat konut fiyatları TÜFE’nin üç katı, yüzde 167,8 arttı. Konut fiyatları balon yaptı.
İki… 2022 yılında konut fiyatlarında spekülatif artış nedenleri arasında, kaynağı belirsiz giren 26,4 milyar dolar ve seçim öncesi iktidar değişir endişesi ile kara para aklama telaşı etkili oldu.
Şimdiki İçişleri Bakanı kara para ile mücadelede başarılı oldu. Bundan rahatsız olanlar eğer kara para düzenini geri getirmezlerse, konut fiyatları reel olarak yeniden artmaz.
Mamafih açıklanan MB Konut Fiyatları Endeksine göre; 2023 Mayıs ayı ile 2024 Mayıs ayı arasında geçen bir yılda, TÜFE oranı yüzde 75,45 oldu. Konut fiyat endeksi ise daha yüzde 45 arttı. Ancak hâlâ balon sönmüş değil.
Üç… Halkın satın alma gücü düştü ve kamu bankalarının konut alımı faizleri arttı. MB verilerine göre konut kredisi faizleri yüzde 45’tir. Enflasyonun altında ve fakat halkın ucuz da olsa bu kredileri geri ödeme gücü yoktur.
Mamafih, 2013 yılında satılan her 100 konutun 39,8’i ipotekli satış yoluyla yapılırdı. 2024 ilk altı ayında bu sayı her 100 konuttan 9,3’ konuta geriledi. (Yukarıdaki tablo.)
Dört… Hükûmet bizi bilerek veya yanlış politikalarla Batı’dan uzaklaştırdı. Orta Doğulu ülke olduk. Üç beş sene öncesine kadar yabancıya konut satışlarında, Avrupa ve Batılı ülkeler ağırlıklı iken, şimdi Rusya, Ukrayna ve Orta Doğu ülkeleri ağırlıklı oldu. Yabancıya satılan konutlar da yarı yarıya düştü.
Yabancının konut talebinin düşmesine, içeride güven sorunu ve özellikle 10 milyonun üstünde mülteci sorunu etkili oldu
2. Hükûmetin bir konut politikası yoktur.
Baştan beri AKP Hükûmetleri, konut sektörünü rant alanı olarak kullandı. Aynı zamanda, TOKİ kanalı ile bazı müteahhitlere ve kamuoyunda tartışılan bazılarına gelir ve servet transferi yaptı.
TOKİ ve AKP’de iken İstanbul Belediyesi’nde KİPTAŞ, yandaşlara konut yaparak, kamu imkânlarını siyasi popülizmde kullandı.
KİPTAŞ’ın nerede ve kimlere konut yaptığını herkes biliyor. Söz gelimi, Dudullu TEM üstündeki Yeşil Vadi Konakları, resmen yandaşlara tahsis edildi. Çekmeköy’den gelen yol genişletilmesin diye de yola yakın cami yapıldı. Gerçekte ise cami için daha elverişli ve daha geniş alanlar vardı.
Görevi sosyal konut yapmak olan TOKİ’ye imar yapma yetkisi de verildi. Müteahhitler belediyelerden imar izni almak için bir yıl uğraşıyor. TOKİ altyapısına bakmadan, çevre problemine bakmadan, bir gecede proje onaylıyor. Devlet kendi eliyle piyasada haksız rekabet yaratıyor, TOKİ tekeli oluşturuyor.
Oysaki ister gelişmiş, ister gelişmekte olan ülkelerde olsun, devletin görevi halka ucuz konut yapmak, geliri olmayanlara kirasız konut tahsis etmektir. Bu görevi yapmayan devletler kurumsal devlet değil, parti ve kabile devletleridir.