Ankara’da uğradığı suikast sonucu öldürülen Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş'e ilişkin dava 1 Temmuz'da görülmeye başlayacak.
Cinayette adı geçen 22 sanık, "tasarlayarak öldürme","suça azmettirme", "öldürmeye teşebbüs" ve "suça yardım etme" suçlarından yargılanacak.
Tüm Türkiye’nin merakla beklediği davaya ilişkin Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı ve Kaçakçılık ile Organize Suçlar Dairesi eski Başkanı Hanefi Avcı, duruşma öncesi 12Punto’ya açıklamalarda bulundu.
Gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu’nun programında konuşan Avcı, Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nı göreve çağırdı.
"MHP HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILMASI LAZIM"
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın devreye girmesi gerektiğinin altını çizen Hanefi Avcı “MHP hakkında bir soruşturma açması lazım, bu öyle basit geçilecek bir olay değil. Bu, önünde sonunda oraya gitmesi gereken bir olay. Yargıtay Savcısının bu noktada bakması gerekir. Böyle bir boyutu var olayın, incelemesi lazım” ifadelerini kullandı.
“HERKES GÖRÜYOR AMA GÖRMÜYORMUŞ GİBİ DAVRANIYOR”
Mollaveisoğlu’nun “Yargıtay Savcısı tam olarak ne boyutuyla incelemeli?” sorusuna yanıt veren Avcı şunları söyledi:
“Siyasi Partiler hakkında dava açmak, onları incelemek onun yetkisinde. Oraya böyle bir bildirimin gitmesi lazım, oranın böyle bir konuyu incelemesi lazım diye düşünüyorum. İleride gider mi, araştırılır mı, orası ayrı mesele. Devlet, bir şey varsa, var olduğunu biliyorsa, onun varlığı üzerine gitmek mecburiyetindedir. Şimdi bizde öyle bir durum oluyor ki, var olduğunu biliyorsunuz ama bilmiyormuş gibi davranıyorsunuz. Bu aslında devletin kendisini inkârına götürür. Bir zaman neydi, Gülen teşkilatı vardı, herkes biliyordu ama bilmiyormuş gibi davranıyordu. Şu anda da aynı durumdayız, böyle bir organizasyon var. Herkes görüyor ama görmüyormuş gibi davranıyor. Devlet görmemiş gibi davranmamalı. Devlet bakmalı, incelemeli, kimin ne kadar kusuru var, belki yanılıyoruzdur, belki olayı biz farklı algılamışızdır. Belki de bizim bildiğimiz eksiktir daha fazlası vardır. Başka olaylar da var çünkü… Bunu devlet görüp soruşturmalı. Sonunda da ‘gerçek budur’ diye açıklamalıdır. Bunu demezseniz, önce devlet kendisini inkârından başlar, kendini zayıflatır. Yaşadık geçmişte bunun örneğini…”