Halk, nasıl bir liderlik bekliyor?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gülhane Parkı''nda düzenlenen İstanbul''un işgalden Kurtuluşu''nun 99''uncu yıldönümü etkinliklerinde kısa ama iyi hazırlanmış bir konuşma yaptı. İmamoğlu, öncelikle durum tespiti yaptı:
"Bugünlerde bazı şeyler ne yazık ki kuruluş günlerinden farklı. Bugünlerde, devletimizin ve Cumhuriyet''imizin asli kurumlarının ve kurucu değerlerinin ne yazık ki dejenere edildiği bir süreçten geçiyoruz. Ülkemizde her geçen gün millî iradeye dayalı yönetim fikrinden uzaklaşıldığını görüyoruz. Toplumsal kesimler arasında, özellikle toplumun her insanının bir arada eşit yaşama prensibiyle yola çıktığımız ülkemizde, ne yazık ki güvensizlik ve kutuplaşma yaratılmak isteniyor. Adalete olan güvenin çok önemli oranda sarsıldığını ne yazık ki hep bir arada, hep birlikte yaşıyoruz. Ekonomi yönetimi, ne yazık ki sadece bir kesim için fırsat, 85 milyonun ezici çoğunluğu için ise kriz üretiyor. Eşitliğin yerini, kayırmacılık, adaletin yerini keyfilik aldı. Türkiye''yi demokrat dünyadan uzaklaştırma çabalarında, ne yazık ki sınır geçildi."
***
İmamoğlu, konuşmasını milletin önünde giderek ülkenin gidişatına bizzat el koyacakmış gibi bitirdi:
"Bütün bunlara rağmen, bu ülkenin geleceğini hiç kimse karartamayacak; karartamaz. Bu ülkede kim, hangi hesaplar içinde olursa olsun, Cumhuriyet''in bu ülke için değerini bilen 86 milyon insanımız var. Ve onların dediği olacak; bir kişinin dediği olmayacak."
En ufak bir endişeniz olmasın; Türkiye Cumhuriyeti''nin kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin değerini bilmeyenler, anlamını kavrayamayanlar milletin iradesini hiçe sayan anlayışlar, geldikleri gibi giderler."
***
Yazıya böyle bir girişle, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda herhangi bir tercih belirtmeye çalışmıyorum... Kimseden kişisel bir beklentim de yok. Zaten söyleme değil eyleme ve kadroya bakmak gerekir. Kadronuz ve temasta olduğunuz kişiler, söyleminize uygun insanlardan oluşmalı ki herkes size güvensin!
Ayrıntıya girerim ama konu bu değil... Ben sadece bu konuşmayı kim hazırlamışsa, halkın psikolojisini çok iyi kavradığına ve İmamoğlu''nun şahsında bir umut yaratmaya çalıştığına işaret etmeye çalışıyorum.
Bugüne kadar CHP, kurucu değerler etrafında yeniden bütünleşmek gerektiği yolunda derli toplu ve kuvvetli bir mesaj verememiştir. İmamoğlu''nun konuşmasından, bu boşluğu gördüğü anlaşılıyor.
CHP sözcüleri, seçime bu kadar az bir süre kalmasına rağmen, sadece HDP ile birlikte harekete etmekle suçlandıkları zaman, "Biz Atatürk''ün kurduğu partiyiz" veya "Biz Kuvayı Milliye''ciyiz" deyip bu cümlelerin altını doldurmadan, güncel ayrıntılarda boğuluyor.
Televizyonda, "İktidara gelirseniz ne yapacaksınız? Programınız nedir veya hazır mı?" diye soruluyor, cevap olarak esnafın faiz borçlarının silinmesinden bahsediliyor! Elbette bu konu da çok önemlidir ama devlet elden giderse, Türklere, esnaflık yapacak bir ortam kalır mı? Nüfus da değiştiriliyor zaten...
***
O halde her fırsatta hukuk devletinin yeniden kurulacağını, devlete güvenin sağlanacağını, ne pahasına olursa olsun Türk Milleti''nin egemenlik haklarından ve kuruluş değerlerinden zerrece taviz verilmeyeceğini, her gün ama her gün haykırmak ve bu yönde güçlü bir irade sergilemek gerekmez mi? "Hukuk devleti" deyince, bunun içine bütün özgürlükler girmez mi?
Türk Milleti, çıkış yolu gösterecek, güvenilir bir liderlik, bir umut arıyor...
Ekonomik istikrar ve refah için her şeyden önce hukuk devletini ve adaleti hâkim kılmak gerektiğini, bunun da Atatürk''ün yolunda gitmekle mümkün olabileceğini, çoğunluk, anlamış durumdadır. Bu yolda yüründüğüne dair bir güven ve umut oluşturmadan seçim kazanılabilir mi?