İYİ Parti Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ile eski Devlet Bakanı ve Yeniçağ gazetesi yazarı Sadi Somuncuoğlu, Belçika'nın Schaerbeek ilçesinde düzenlenen ‘Kuvayı milliye ruhu’ adlı konferansa katıldı.
Burada bir konuşma gerçekleştiren Halaçoğlu, MHP'de yaşanan kongre sürecinde Kuvayi Milliye ruhunu harekete geçirmek istediklerini fakat bunun engellendiğini söyledi.
İYİ Parti'nin halk nazarında büyük ilgi gördüğüne dikkat çeken Yusuf Halaçoğlu, "anket sonuçları bizleri heyecanlandırıyor" dedi.
Halaçoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"HEDEFİMİZ MHP İÇİNDE İKTİDARA YÜRÜMEKTİ"
"Bugünleri iyi anlamak için Osmanlı dönemini ve Atatürk’ü Samsun’a çıkaran nedenleri iyi anlamamız gerekir. Bugün o ruha şiddetle ihtiyacımız var. Görülüyor ki gelinen noktada son şans 2019 olarak gözükmektedir. Bu şansı iyi değerlendirmeliyiz. Ve ülkenin geldiği şartları vatandaşlarımıza iyi anlatmalıyız. Biz MHP içinde Kuvayi Milliye ruhunu başa geçirmek için harekete geçtik ama önümüze bin bir engel çıkardılar. Hedefimiz MHP içinde iktidara yürümekti. Ama şartlar ve vatandaşlarımız bizi yeni bir parti kurmaya sürükledi. Biz de bu temelde hareket ederek Meral Akşener hanım efendinin başkanlığında partimizi kurduk. Partimiz halkımızdan büyük teveccüh kazandı. Tüm engellemelere rağmen tabanda çalışmalarımızı büyük bir hızla devam ettiriyoruz.
"TEKRAR PARLAMENTER SİSTEMİ GETİRECEĞİZ"
Bizim de bugün kızıl elmamız var. O kızıl elma; Kuvayi Milliye gibi tekrar devletin temellerine oturtulmasıdır. Parlamenter sisteme dönülmesinin sağlanmasıyla bu hedefe ulaşılmış olacaktır. Biz bunları anlatamadık, yüzümüze telefonlar kapatıldı. Bizi hain ilan ettiler. Biz diyoruz ki; Kuvayi Milliye ruhu makam ve mevki gözetmeden ne gerekiyorsa onun yapılmasıdır. Her türlü imkansızlıklara ve baskılara rağmen yapılması gerekeni yapabiliyorsanız, sizde Kuvayi Milliye ruhu var demektir. Çocuklarımızın insanımızın geleceğini korumak bizim görevimizdir. Dolayısıyla biz bu mücadeleyi veriyoruz. Önümüzde örneğimiz var. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının örneği.
"ANKET SONUÇLARI BİZİ HEYECANLANDIRIYOR"
Bize, bizlere nasıl bağımsız bir Türkiye bırakmışlarsa bizde aynı şekilde bağımsız huzur ve refah içinde Türkiye’ye gelecek nesillere bırakmak mecburiyetindeyiz. Bizim tarihi gerçekleri anlatma gibi bir görevimiz var. Bunu yapamıyorsak, biz de suçluyuz. Ülkeyi parlamenter, sosyal, hukuk devleti sistemine döndürmek zorundayız. Şekli değil akli bir inançla bunu başarabiliriz. Önümüzde 2019 var, bu bizim için son fırsattır. Yaptığımız anketler bize olumlu sonuçlar veriyor. Bu heyecanımızı daha da arttırıyor. Bizi seçimlerde yüz, iki yüz hatta üç yüz milletvekili çıkarmayı önemsemiyoruz. Zira artık meclisin işlevi kalmadı. Bu dönem, o ne derse o olur dönemidir. Parlamenter sisteme dönmek, devletin temellerine oturmasını sağlamak gibi ulvi ve tarihi ve görevlerimiz var. Vatandaşlarımız son referandumda bunun farkına vardılar. Herkes hayır çıktığına hem fikir.
"ÜMİT ÖZDAĞ İLE DİRENDİK"
Sayın Özdağ ile birlikte direndik ama ne yazık ki CHP söylemlerinin ardından bizimle birliktelik yapmadılar. Şimdi aynı hatayı bir daha yapmamamız gerekir. 2019 seçimleri Türk milletinin tarihi dönüm noktalarından biri olacak. Bu fırsatı kaçırmamamız gerekmektedir."
SOMUNCUOĞLU'NDAN ÇARPICI AÇIKLAMA
Yenihaber.be'den Dilara Örtücü'nün haberine göre konferansın ikinci bölümünde eski devlet bakanlarından MHP milletvekili Sadi Somuncuoğlu, Osmanlı Dönemi’nin son yılları ile bugünkü yılları karşılaştırarak içte ve dışta Türk düşmanlarının birliktelik yaparak ‘Haçlı Ruhu’ bağlamında Türkleri Asya steplerine sürmek için mücadele verdiklerini söyleyerek örneklemelerde bulundu ve tarihi uyarılar yaptı.
Sadi Somuncuoğlu, "Ben siyaseti bıraktım, Türkiye’nin geleceği için bilimsel çalışmalarda bulunuyoruz. Maalesef siyaset içinde büyük yanlışlıklara imza atılıyor. Kuvayı Milliye ruhuna tekrar ihtiyacımız var. Akıl almaz siyasi hatalar yapılıyor. Bugün anlamsız bir şekilde Lozan güncellenmesinden bahsediliyor. Sanki roller değişti. Yunanistan'ın dillendirmesi gereken bir söz Türkiye’nin dillendirmesi manidardır. Asıl dillendireceğimiz husus Ege Adalarının Kıbrıs’ın Lozan gerçeklerine uyarlanmasıdır. Batı Trakya Türklerinin haklarını Lozan çerçevesinde savunmaktır. Maalesef siyasetin geldiği nokta ürkütücü boyuttadır. Bunun için çok uyanık olmamız son Türk Devletini ayakta tutmamız , gelecek kuşaklara bırakmamız gerekir. Bugün gelinen noktada ‘ Türk’ söyleminden çekinilmemektedir. Bizim tarih boyunca utanacağımız hiçbir ırkçı emperyal düşüncelerimiz olmamıştır. Öyle olsaydı bugün Balkanların büyük bir bölümü Müslüman ve Türkçe konuşuyor olurlardı. Tarih boyunca Türkler komşuluk ilişkilerine ikili ilişkilerine büyük önem verdiler. Osmanlı’nın büyük fetihlerde bulunmasının sırrı , öncü bilge,aksakal erenlerin çalışma ve çabalarıyla olmuştur. Osmanlı döneminde inanç temelinde hiçbir baskı ve zorlama yapılmamıştır. Hatta dil baskısı bile yapılmamıştır. ama bugün devletin ortak değerleri dağıtılmak ve bu ortak değerlere yeni kurucu ortaklar eklenmek istenmektedir. Selçuklulardan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet’e Türklerde devlet anlayışı hep aynıdır. Kurucu değerleri sattığımızda bizi bu topraklarda yaşatmazlar.
