Ülkücü fikir ve siyaset adamı Araştırmacı Yazar Hakkı Öznur’un hazırladığı “9 Ciltlik Ülkücü Hareket” kitabının tanıtım toplantısına mazeretleri dolaysıyla katılamayan, Türk Ocaklarının 16 yıl Genel Başkanlığını yapan Türk Milliyetçiliği Hareketinin önder isimlerinden, ömrünü Türk Milliyetçiliği Ülküsüne adamış Hukukçu Nuri Gürgür ile ondan sonra Türk Ocakları Genel Başkanlığına gelen çok kıymetli ilim adamlarımızdan, milliyetçi aydınlarımızdan, Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz’ün ve 1968 yılının Ekim ayında kurulan ODTÜ Ülkü Ocağının kurucularından ODTÜ Ülkü Ocakları Başkanlığı yapan yine 12 Eylül 1980 öncesi MHP ARGE - Eğitim – Ekonomi ve Bilim çalışmalarına teorik katkılarda bulunan şimdi CHP İstanbul Milletvekili olan İlhan Kesici’nin, tanıtım toplantısına gönderdiği telgraflar:
Milliyetçi camianın önemli isimlerinden Nuri Gürgür’ün gönderdiği telgraf:
Çok kıymetli Misafirler, Değerli gönüldaşlarım:
Hakkı Öznur kardeşimi neredeyse kırk yıldır yakından tanıyorum. Temel kişisel özellikleri ilkeleri mizacı hayat tarzı hiç değişmedi. Çok genç yaşında rahmetli, Muhsin Başkanın yanında yer aldı. Onu hiç yalnız bırakmadı, asla terk etmedi şehadetine kadar hep onunla, yol yürüdü ve birlikte hareket etti. Muhsin Başkan da onu çok sever ve ona çok güvenirdi. Kişiliğini, duruşunu, ahlakını ve ilkeli tavrını takdir ederdi. Hakkı kardeşimizin çıkarttığı kitaplarla gurur duyardı.
Hakkı Öznur kardeşimiz Muhsin Bey ve dava arkadaşlarının şehit düştüğü olay meydana geldiğinde, hemen o ağır kış şartlarında, zor hava koşullarında, Keş dağlarına çıkıp, dava arkadaşlarıyla, Alperen gençlerle Muhsin Bey’i ve onunla birlikte olan dava arkadaşlarını aramışlardı.
Hakkı Öznur’un O'na olan sevgisi sadakati saygısı vefası her geçen gün artarak devam ediyor.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu 70’li yılların ortalarında tanıdım. Henüz Ülkü Ocakları Genel Başkanı olmamıştı, ama gençlik hareketinin etkili liderlerinden biriydi. Muhatabına ilk andan itibaren güven veren, kendinden emin, vakur bir duruşu vardı. O nesilden ülkücü gençlerin çoğu gibi erken olgunlaşanlardandı. Çünkü onlar hayatın tadını çıkarmak, yaşıtları gibi yaşamak, kendilerine özel zaman ayırmak yerine çok erken yaşlarda ağır sorumluluklar yüklenmeyi tercih etmişlerdi.
Türkiye’ye ve Türk milletine sevdalıydılar; Yazıcıoğlu ve arkadaşları, Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştaydılar ve oyunda, oynaşta hiç olmadılar. Çünkü vatan, millet ve bayrak sevdasıyla dopdolu olan, “tevhit inancıyla” bezeli yüreklerinde başka bir muhabbete yer yoktu. Milletimizin mutluluğu, Türkiye’nin bekası, ülkemizin bütünlüğü, esaret altındaki soydaşlarımızın özgürlüğü hayatlarının gayesiydi.
Muhsin başkan mücadele hayatıyla, ilkeli duruşuyla, ahlâkıyla millî şuur sahibi genç nesillerin her zaman dikkate almaları gereken özel bir şahsiyettir. Gençlerin ülkemize ve milletimize hizmet etmeleri için sloganlara hapsolmadan, lümpenleşmekten uzak kalarak “bir elinde bilgisayar, bir elinde Kur’an” olmasını istiyordu. Başka bir ifadeyle modernlikle geleneğin, akılla yüreğin, bilimle imanın buluştuğu bir gençlik profili tahayyül ediyordu.
Muhsin Yazıcıoğlu yüz binlerce insanın yüreklerini kavuran hüzün, acı ve gözyaşlarıyla, dualarla, tekbirlerle ebedi aleme uğurlandı. O her nefsin tadacağı işaret buyrulan ölümle, karlı dağların tepelerinde bir helikopterin içinde buluşmuştu.
Başka bir yerde mesela sıcak yatağında yatarken yahut masasında çalışırken değil de, evinden barkından yüzlerce km. ötelerde, seferi durumda, garip bir dağ başında, hizmetlerini sürdürmeye çalışırken bu vuslatın oluşması, onu şehitlik mertebesine ulaştırdı. İnandığı gibi yaşadı, kızı Firuze’nin anlatımıyla “Şeb-i Aruz” dilediği şekilde vaki oldu.
Toprağa verilirken ortaya çıkan Türkiye tablosu bu çilekeş gönül insanını, ülkücü Alperen’i hayallerinin bir bakıma gerçekleşmesi anlamına geliyordu. Yurt genelinde düşünce ve inanç yapıları farklı milyonlarca insan ölümüne samimi şekilde üzüldü. Değişik kesimlerden Yüzbinler cenaze arabasının arkasında hüzün ve gözyaşı içinde yürüdü. İktidarıyla muhalefetiyle siyasî liderler musallada saf tuttular. İmamın mutad “hakkınızı helal ediyor musunuz?” sorusuna yüreklerinden yükselen sevgi, saygı ve özlem dolu sımsıcak duygularla verdikleri cevap dalga dalga göklere yükseldi.
Tam ve kamil anlamda çağdaş bir Alperen olan Muhsin Yazıcıoğlu’nun nasibinde her yıl Akif’in ve İstiklâl Marşı’nın yazılmasının anma törenlerine büyük bir coşkuyla koşup geldiğin Tacettin Dergahı’nda medfun olmak, evliyanın maneviyatıyla komşuluk yapmak varmış.
Bu vesileyle, 12 Eylül öncesi ve sonrası şehit düşen tüm ülkücü şehitlerimizi ve Keş dağlarında şehit düşen dava adamı, ülkü adamı, gönül insanı, Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimi rahmetle, minnetle, özlemle, anıyorum. Tüm Ülkücü şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Hakkı Öznur adeta araştırmacı- gazeteci olarak doğmuştur; bıkıp usanmadan arı gibi çalışır, konuları her yönüyle araştırıp aydınlatır. Bugüne kadar hep kalemiyle geçinmeyi tercih etmiştir. Milliyetçilik, ülkücülük, etnik bölücülük ve solcu ideolojilerle ilgili her biri ciddi emek ürünü kaynak eser niteliğinde çok sayıda kitap ve makale yazdı. Kıblesi düzgün ve inandığı değerlere, benimsediği fikirlere ihlasla hizmete açılan bir aydın olduğundan, daima hakkı savundu, doğruları yazdı ve anlattı. Dava adamıdır. Şahsi çıkar peşinde olmadığından güç odakları karşısında eğilmedi, şahsiyetinden ödün vermedi.
Dolaysıyla nitelikleri ve kabiliyetiyle orantılı kamusal makamların hep uzağında kaldı. O'nun ülkücü hareketin tarihi konusunda ne kadar ciddi emek verdiğini son elli yılı siyasal sosyal kültürel ve fikri ve kişisel yönleriyle en ince ayrıntılarına kadar ortaya koymak amacıyla heyecanını hiç kaybetmeden gece ve gündüz nasıl çaba harcadığını yakında takdirle izledim.
Bundan 25 yıl önce yayınlanan 6 ciltlik Ülkücü Hareket kitabının ve yine 2004 yılında yayınlanan “Derin Sol” adlı 2 ciltlik kitabının tanıtım toplantısına katılmış, rahmetli, Muhsin Başkan birçok isimle beraber birer konuşma yapmıştık.
Hakkı Öznur kardeşimize, 2003 yılında yayınladığı “Musul Kerkük Meselesini ve Irak’ın Kuzeyindeki bölücü hareketleri” İşbirlikçi Barzani ailesini , Pro İsrail Barzanileri, Maocu Talabani Hareketini ve 114 yıldır bölgede devam eden “büyük oyunu”, emperyalizmin kirli ve karanlık oyunlarını belgelerle, olaylarla, ortaya koyan büyük araştırma çalışması olan “Cahşların Savaşı” kitabından dolayı bu kıymetli esere , Türk Ocakları Hamdullah Suphi Tanrıöver Kültür Ödülü verilmiştir.
Bugün dokuz cilt halinde 10 bin sayfaya yakın bu abide eser ile Hakkı Öznur tarihi bir hizmeti başarıyla tamamlıyor. Türk milleti Türk milliyetçiliği ve milliyetçiliğin ahlaki niteliği anlamına gelen ülkücü hareket var oldukça yani ilelebet bu kitap başlıca kaynak eserlerden biri olarak okunup yararlanılacaktır.
Bu milletin naçiz bir evladı olarak Hakkı Öznur'u bu çapta değerli bir araştırmayı tamamlayıp bu eseri milletimize sunduğu için kalbi duygularla kutluyor şükranlarımı sunuyorum. Bu büyük tarihi buluşmaya, kitabın tanıtım toplantısına sağlık problemlerim dolayısıyla katılamıyorum. Ancak dualarım ve gönlüm orada sizlerle beraber.
9 Ciltlik Ülkücü Hareket kitabını yayımlayan polietika yayınlarını ve genel yayın yönetmeni Dr.İsmail Yıldız’ı tebrik ediyor; tanıtım toplantısına katılan tüm kıymetli misafirleri saygıyla selamlıyorum.
Nuri Gürgür
Türk Ocaklar Eski Genel Başkanı
***
Kıymetli Misafirler, Değerli Gönüldaşlarım
Ülkücü Hareketin tarihi hakkında çok değerli araştırmacı ve mücadele adamı Hakkı Öznur Bey'in hazırladığı bu muazzam eserin tanıtım toplantısında aranızda olamadığım için üzgünüm. Türkiye'nin yakın tarihine damga vuran Ülkücü-Milliyetçi hareketin tarihine dair belge ve fotoğrafların da yer aldığı bu abidevi eserin ilk hali 25 yıl önce yayınlanmıştı. Aradan geçen sürede yeni bilgi ve belgelerle geliştirilen bu büyük eseri hazırlayan Hakkı Öznur'u gönülden kutlarım. Bu vesileyle Başbuğ Alparslan Türkeş ve Dündar Taşer'den Muhsin Yazıcıoğlu'na bu büyük ülküye hizmet edip beka âlemine göçenleri ve Ülkücü şehitlerimizin rahmet, saygı ve şükranla anıyorum. Toplantıya katılanları saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
Prof. Dr. Mehmet Öz / Türk Ocakları Genel Başkanı
***
Muhterem Misafirler
Sizin Güzel Toplantınıza Bu Münasebetle Ben de Büyük Şair, Ozan ve Fikir Adamlarımızdan Bahtiyar Vahapzade’nin İfadesiyle "Bir Millet, İki Dövlet Diyarı Can Azerbaycan’ın Başkenti Bakü'den Selam, Sevgi ve Saygılarımı Gönderiyorum.
Sevgili Kardeşim Hakkı Öznur Bey’in Neredeyse Tüm Ömrünü Verdiği Ülkücü Hareketin Kitabını Yazması Başlı Başına Muazzam Bir Çalışmasıdır.
İlki Tam 25 Yıl Önce Yayınlanmış Olan 6 Ciltlik Ülkücü Hareket Çalışmasının, Bu Sefer 9 Cilt, 9.714 Sayfalık Muazzam Bir Arşiv Çalışması.
Buna Artık Kitap Çalışması Denilemez.
Buna Ancak Ülkücü Hareket Antolojisi veya Ansiklopedisi Denilebilir.
Sevgili Kardeşim Hakkı Bey’i ve Bu Büyük Eseri Birlikte Meydana Getirdiği Birbirinden Kıymetli Çalışma Arkadaşlarını Canı Gönülden ve Tekrar Tekrar Kutluyorum.
Bu Güzel ve Çok Anlamlı Toplantıyı Şereflendiren Tüm Davetli Arkadaşlarımıza da Gönülden Selam, Sevgi ve Saygılarımı Gönderiyorum.
İlhan Kesici / CHP İstanbul Milletvekil