1.ALLİED
İstihbarat subayı Max Vatan 1942 yılında Kuzey Afrika’da düşman hattında savaşmaktayken, Fransız direniş savaşçısı Marianne Beausejour ile tanışır. İkili hemen birbirlerine aşık olurlar. Londra'da tekrar bir araya geldiklerinde ise aşkları savaşın büyük baskısına direnip direnememenin sınavını vermek zorunda kalacaktır.
BİR ZAMANLAR... HOLLYWOOD'DA
Bir Zamanlar... Hollywood'da, hit bir dizide oynamış bir erkek TV aktörünün film sektörüne girmeye çalışması anlatılıyor. Rick Dalton, bir televizyon filmi aktörüdür. Dalton'ın başarılı bir western dizisi bulunmaktadır. Ancak Rick, kendini televizyondan uzaklaştırıp film sektörüne adım atmak istemektedir. Onun dublörü olan Cliff Booth ise bu konuda ona katılmaktadır. Ancak ikilinin yaşlarının ilerlemesiyle birlikte Hollywood'taki şansları da azalmaktadır. Hollywood'un yeni gözdelerinden olan Sharon Tate ise Rick'in komşusudur. Ancak Hollywood'un ışıltılarla dolu ve pervasız akışı, Tate'in ve dört arkadaşının Charles Manson tarikatı tarafından katledilmesiyle kesilecektir...
BY THE SEA
1970’li yılların Fransa’sında bir sahil kasabasındayız. Evlilikleri krizde olan Roland ve karısı Vanessa, biraz değişiklik bulma umuduyla yaz dönemini yerleştikleri bir otelde geçirmek isterler. Bir yazar olan Roland, üretme sıkıntısı çekmektedir ve bu hava değişikliğine ihtiyacı vardır. Günler çifti birbirinden daha çok uzaklaştırsa da otelin yan odasına yerleşen taze evli bir çift Lea ve François, Vanessa ve Roland'ın evliliklerine olan bakışını da değiştirecektir... Filmin yönetmen koltuğunda Pitt'in boşandığı eşi Angelina Jolie oturuyor.
TRUVA
Yıl Milattan Önce 1250. Bronz Çağının sonlarına doğru. İki gelişmekte olan millet, Truva Prensi Paris’in ardından çatışmaya girer. Paris, Isparta Kraliçesi, Helen’i, kocası Menelaus’u terk etmesi ve kendisi ile birlikte Truva’ya gelmesi için ikna eder. Menelaus, karısının Truvalılar tarafından ele geçirildiğini öğrenince kardeşi Agamemnon’dan yardım ister. Agamemnon, bu durumu güç elde etmek adına bir fırsat olara görür. Bunun üzerine 50.000 Yunanlı taşıyan 1000 gemiyle Truva’ya savaş açarlar. Yunanlı kahraman Aşil’in de desteği ile Yunanlılar, asla yenilmeyen Truvalılar ile savaşa başlarlar. Ancak Hektor, karşısında durmak zorunda kalırlar.
TİBET'TE YEDİ YIL
Avusturyalı bir dağcı olan Heinrich Harrer’ın Himalayalar’a tırmanma hedefi vardır. Dönemin faşist Alman yönetimi de dağcıyı bunun için desteklemekte ve dağcının giderlerini karşılamaktadır. Harrer 1939’da Almanlarla savaş halindeki İngilizler tarafından rehin alınır. Bir şekilde kaçmayı başarır ve Lhassa kentine ulaşır. Burada karşılaştığı Dalai Lama ve ondan öğrendikleri, dağcının tüm hayatını değiştirmek üzeredir. Harrer, budizmin felsefesi ile tanışmıştır.
ROBERT FORD'UN JESSE JAMES SUİKASTI
1881 yılıdır. Jesse James bir soygunun peşindedir ve aynı zamanda da onu ele geçirmenin sonucunda bu işte para kazanacak olanlara karşı savaş açmıştır. Ancak kimse güvenmesi gerektiği konusu aslında bir muammadır. Robert Hansen’in romanından uyarlanan film çok meşhur bir kanun kaçağının özel hayatına mercek tutmaktadır. Daha ziyade Western görünümlü dramatik bir film.
FURY
Fury, 1945 yılının Nisan ayında, İkinci Dünya Savaşı'nın son günlerinde geçiyor ve Komutan Wardaddy, topçu Boyd Swan, yükleyici Grady Travis, şoför Trini Garcia ve yardımcı şoför Norman'dan oluşan müfrezenin, 300 düşman askeriyle karşılaştığı ve tüm imkansızlıklarla savaşmak zorunda kaldığı 24 saati konu alıyor. Beş askerden oluşan küçük ekip, zırhlı tanklarıyla, Almanya'da savaşın ortasında kalır ve bu ekip bölgede kalan son Amerikan ordusu askerlerinden oluşur. Birlik az sayıda askerden oluşmasının yanı sıra cephane anlamında da bir hayli zor durumdadır. Gruba komuta eden Çavuş Wardaddy'nin Avrupa'nın tamamını yıkıma uğratan bu savaştaki son görevi, askerlerini Nazi birliklerinin kuşatması altında olan bu bölgeden sağ salim çıkarabilmektir. 20. yüzyılın en kanlı senelerinden biri olan 1945 yılında geçen ve müfrezenin geçirdiği bir günü ele alan savaş dramının yönetmeni ve senaristi David Ayer.
İHTİRAS RÜZGARLARI
Savaş gazisi bir hümanist olan Albay William Ludlow, hepsi erkek olan üç çocuğunu Montana'nın kırsal bölgelerinden birinde yer alan çiftliğinde, anneleri olmadan büyütmüştür. Etraflarındaki insanlar sayesinde oldukça serüvensever bir ruha sahip olan çocuklar, bu özellikleri için babalarına çok şey borçludurlar. Aralarından birinin nişanlısı olan Susannah, şehirden kırsala geldiğinde bu ailenin hayatına yepyeni bir hava gelir. Ancak Birinci Dünya Savaşı'nın ayak sesleri uzaklardan duyulmaya başlanmıştır bile.
SOYSUZLAR ÇETESİ
Savaştan hasar gören sivillerden sadece biri olan Shosanna, ailesinin canice öldürülmesine tanık olmuştur. Bir şekilde bu can pazarından kurtulmayı başaran kadın Paris'e gidip burada yeni bir kimlikle, sıfırdan hayata başlar. Öte yandan Avrupa'nın farklı bir ülkesinde kendi askerlerini Nazilere karşı örgütleyen yahudi Teğmen Raine amacına ulaşmak için çeşitli planlar kurmaktadır. Shosanna, Teğmen Raine ve Alman aktrisin yolları, Shosanna'nın işlettiği bir sinema salonunda kesişecektir.
12 YILLIK ESARET
1841'de New York'ta yaşayan Solomon Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon, özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için Washington'a gider. İnandığı medeni dünya alt üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney'de bir çiflikte köle olarak çalışması için satarlar. Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan br grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır. Sevdiklerini ve hayatını geri almak için ne yapması gerektiğini kesinlikle bulmuştur...