Hacıosmanoğlu UEFA'dan ne talep ettiğini canlı yayında açıkladı

Hacıosmanoğlu UEFA'dan ne talep ettiğini canlı yayında açıkladı

Her fırsatta Türk hakemlerine güvendiğini söyleyen İbrahim Hacıosmanoğlu hakemlerin eğitimi için UEFA ile yaptığı görüşmeyi anlattı.

UEFA Konferans Ligi play-off turu rövanş maçında Başakşehir ve St. Patrick's karşı karşıya geldi. Maçı tribünden takip eden TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu mücadelenin ardından açıklamalarda bulundu.

İşte Hacıosmanoğlu'nun sözleri:

"Öncelikle Başakşehir'i tebrik ediyorum. Biz bunlara milli maç olarak bakıyoruz, kulüp bazında bakmıyoruz. Alınan her galibiyetin Türk futbolunun marka değerine de katkısı oluyor. Play-off turu maçları önemliydi. Galatasaray maçına çok üzüldüm. Türk takımlarının Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılması lazım. Young Boys, Galatasaray'ın rakibi değil. Bütün Türkiye gibi biz de üzüldük. Dediğim gibi bu maçlara milli maç olarak bakıyoruz. Çok başarılı olalım, 5 takımla değil, 6-7 takımla gidelim Avrupa'ya, Şampiyonlar Ligi'ne direkt 2 takımla gidelim. Bu futbolun marka değerini hep birlikte yükseltmemiz lazım. Liglerde mücadeleyi sahada daha güçlü bir şekilde vermemiz lazım. Hep söylüyorum adil ve adaletli, bizim ilkemiz de o zaten, herkese eşit mesafede, iki takımın yarıştığı, diğer takımların devre dışında kaldığı değil. Güzide Anadolu kulüplerimiz var, onların da yarışın içinde olması lazım. Bu güçlü ligden şampiyon olan takımın Avrupa'da çok daha başarılı olacağına inanıyorum"

"FUTBOL KÜLTÜRÜNÜ DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR"

"Futbolun eğlence olduğunu, dostluğa, kardeşliğe hizmet etmesi gerektiğini söylüyorum. Biz bu ilke doğrultusunda hareket ediyoruz. Ligde şampiyon olan takım başarılı oluyor, şampiyon olmayan başarısız olmuyor. Bunun örnekleri var Avrupa'da. İkinci olan, üçüncü olan takım da alkışlanıyor. İngiltere'de bakıyorsunuz takım küme düşüyor, düştüğü halde bile seyircisi alkışlıyor. Futbol kültürünü değiştirmemiz gerekiyor. Bütün takımlara sesleniyorum. Geçen hafta Süper Kupa maçına gittim. Biz yeni seçildiğimiz için federasyon ve kulüp başkanları merak ediyor. Sohbet ediyoruz, sohbet futbola ve marka değerine geliyor. İnsanlar, "Biz hafta sonu saha içinde rakibimiz ama maç bittikten sonra ortağız" diyorlar. Bir şirket olarak düşünün marka değerini, bunu birlikte korumamız gerekiyor. Ama maalesef geçmişten gelen bir gelenek var. Saha içinde verilmesi gereken mücadeleyi saha dışında vererek marka değerimizi düşüyoruz. Ama biz geldiğimiz günden beri söylediğimiz bir şey var, futbolun kardeşliğe, barışa katkısı olması gerekiyor. Kutuplaşmayı ayrıştırmamız gerekiyor. Bu sadece federasyonun, kurullarının, yönetiminin yapacağı iş değil. Ben hep söyledim, futbolun patronu biz değiliz, kulübü başkanları. Bizler hizmet etmek için geldik. Bizler onların hizmetkarıyız, saha içinde sportif başarıyı yakalamak isteyenlerin hizmetkarıyız diyoruz. Asıl bu takımların sahipleri patronları, başkanları diyoruz ama futbolun asıl sahipleri taraftarlar. Taraftar olmasa bir anlamı olmaz. Taraftarı sahaya çekmek için mücadelenin sahada olmasını sağlamamız lazım. Biz elimizden geleni yapacağız. Tekrar rica ediyorum, mücadeleyi sahada yapalım. Saha dışında dostluğu pekiştirelim."

"4 SENE ÜST ÜSTE ŞAMPİYON OLSA O KADAR PARA KAZANAMAZSIN"

"Geçen senelerde yanlış bilmiyorsam şampiyon olan takım 7-8 milyon euro civarında bir para kazanıyordu. Galatasarayımız 30 milyon euro, 4 sene üst üste şampiyon olsa o kadar para kazanamazsın. Ben de Trabzonspor başkanıyken 500 milyon dolardı yayıncı kuruluşun geliri. Geçen yetkililerle bir toplantı yaptık. Daha birinci hafta oynanmıştı, "Başkanım 5 senenin rekorunu kırdık. Yüzde 27 üye sayımız arttı" dedi. Futbolda bu güven ortamını sağlarsak, saha içinde rakip, saha dışında ortak olduğumuz ilkesiyle hareket edersek... Bunu çıkarmak bizim elimizde. Tekrar çağrı yapıyorum. Saha içinde hafta sonunda rakip olalım ama maçlar bittikten sonra, bunu bir şirket olarak düşünelim, bunun marka değerini hep birlikte yukarıya çıkaralım. Kulüplerimiz de ona göre para kazansın, bütçelerini arttırsınlar, daha rahat hareket etsinler. Barışa, kardeşliğe hizmet edelim."

"UEFA'YA HAKEM VE VAR EĞİTMENİ SÖYLEDİM"

"Bizim görevimiz 3 sene. Biz kendisine inanıyoruz. Sözleşmeyi de o yüzden yaptık. Futbolun en çok kaos yaratan ortamı sahadaki hakem arkadaşlarımız. Ben hep söylüyorum, 600 sene dünyayı yönetmiş milletin evlatlarıyız, kendi evlatlarımıza güveneceğiz. Onlara daha iyi eğitim sağlayacağız. Ben UEFA yetkilileriyle de konuştum. Büyük ihtimalle Şampiyonlar Ligi kura çekiminde Monaco'da olacağım. Orada da UEFA MHK Başkanı ile bir toplantımız var. Burada genç, pırıl pırıl hakemlerimiz var. Burada 5-6 gün duran hocalarımız var ama 30 gün burada sabit durup bu gençleri yetiştirmesi için hakem ve VAR eğitmeni söyledim. Onların isimlerini hazırlıyorlar. Bizim de amacımız sahada adaleti sağlamak. Bunun için pırıl pırıl gençlerimiz var, onları yetiştirip, futbolun önce sahada adaleti sağlayıp, saha dışında da bu dostluğu, bu kardeşliği pekiştirirsek, inanıyorum ki futbolun marka değeri layık olduğu yere çıkacak. Kulüplerimiz de onun karşılığında kasalarında bugün aldıklarının 10 katını alırlar diye düşünüyorum."

5 HAKEMİN LİSTE DIŞI KALMASI

"Onlar MHK'nin kendi takdiridir. Biz aldığı her kararın arkasındayız. Türk futboluna daha iyi hizmet edebilmek için mücadele ediyoruz."