Şeref Mercan’ın 2005 yılında yazdığı “İlluminati, Piramitte Sona Doğru” isimli araştırma-romanına göre, dünyanın en zengin ailelerinden birisi olan ve adı birçok komplo teorilerinde geçen Rothschild ailesinin tanınan ismi Guy Rothschild, 14 Eylül 1994 tarihinde verdiği bir “Yeni Dünya Düzeni” isimli konferansta Atatürk için şu ifadeleri kullanmıştı: “Atatürk yüzünden, planlarımızı yarım yüzyıl ertelemek zorunda kaldık.”
ATATÜRK VE ÇAĞIN ÖTESİNDEKİ HAMLESİ
Guy Rothschild’ın bu ifadeleri kullanmasının nedeni ise çağın çok ilerisinde attığı adımlar olmuştu. Bu konuya örnek olarak dünyanın son 30-40 yıldır tanıdığı Biyoyakıt’ın, Atatürk emri ile 1930’lu yıllarda Türkiye’de üretimi ve kullanmıdır.
Atatürk’ün 1925 yılında verdiği emirle kurdurttuğu Atatürk Orman Çiftliğine, 1930 yıllarda enerji bitkisi dikilmesini emrettiğini açıklayan Cem Seymen, Biyoyakıt’ı dünyanın daha 10 yıl önce konuşmaya başladığını aktardı.
Atatürk’ün çok büyük ve vizyon sahibi bir lider olduğunu belirten Seymen, Ortadoğu bataklığına batmayalım diye Atatürk’ün o yıllarda bu hamleyi yapmasını şu şekilde ifade ediyor: “Atatürk Orman Çiftliği mucizesi çıkıyor. Ve o bataklığın içinden Ortadoğu'nun bugün yaşanan petrol batağına girmeyelim diye enerji bitkisi ekilmesini emrediyor.
Yani bioyakıt.
Düşünebiliyor musunuz 1930'larda. Sırf dışardan el alemin petrolünü, o kan çanağı içinde kalmış Müslüman çocukların öldürüldüğü Batı emperyalizminin uşak haline getirdiği Ortadoğu coğrafyasındaki kirli petrolü almayalım diye.
Tekrarlıyorum. O kirli petrole muhtaç kalmayalım diye.”
O yıllarda yapılan bu vizyoner hareketin sonunda da amacının üretilen bioyakıtı çiftçilere ücretsiz bir şekilde dağıtıp, çiftçinin üretim yapması olduğunu vurgulayan Cem Seymen, “O yakıt bitkilerinden elde ettiği mazotu da hep anlattım bunu bir kaç kere daha gençler belki ilk defa izliyordur programı bilsinler diye tekrarlıyorum.
Çiftçiye, köylüye bedelsiz şekilde dağıtılmış. Bir bitki ekeceksin, ondan enerji elde edeceksin. Mazota çevireceksin. Dikkatinizi çekerim 1930'da. Vizyona bak. Dehaya bak. Yaptığı bağımsız adımına bak.
Elalemin petrolüne muhtaç kalmayalım diye. Kendi topraklarımızdan ürettiği özgürlüğe bak.” şeklinde aktardı.
ÇAĞIN YAKITINI 76 YIL ÖNCE KULLANDI
Devlet Planlama Teşkilatı uzmanlarından Emrah Hatunoğlu' nun hazırladığı "Biyoyakıt Teknolojilerinin Tarım Sektörüne Etkileri" adlı tez, "çağın yakıtı" olarak tanınan biyoenerji türevlerinin, Türkiye'deki geçmişine ilişkin ilginç bir detayı gün yüzüne çıkardı.
Gelişmiş ülkelerde dahi geçmişi 30-40 yılı bulan bu yakıtı Türkiye’nin 1930’lu yıllarda Atatürk sayesinde kullanması arşiv belgelerince de kanıtlandı.
NEDİR BİOYAKIT?
Atatürk’ün başka topraklardaki petrole muhtaç kalmayalım, kendi yakıtımızı kendimiz üretelim diye çapın ilerisindeki bu hamlesinin yani biodizel’in özellikleri ise şunlardır:
• Çevreye zarar vermeden toprakta çözülebilir ve zehirli değildir
• Standart dizel yakıta göre %80 daha az CO2 emisyon %0 kükürt dioksit üretir
• Standart dizele göre daha güvenlidir, parlama noktası standart dizelde 55 derece, biodizelde 125 derecedir
• Bio dizel daha iyi yağlama sağlar; motorun ömrünü uzatır
• Yenilenebilir enerji kaynağıdır
• Egzozdan çirkin dizel kokusu yerine patlamış mısır kokusu çıkabilir! (üretildiği bitkiye göre değişir)
• Soğuk havalarda daha kolay donar
• Azot oksit gazı emisyonu standart dizele göre %15 daha yüksektir
• Depolandıktan sonra kalitesini koruması için bir yıl içinde tüketilmelidir
“TARİHİ OKUDUKÇA ONU DAHA ÇOK SEVECEKSİNİZ”
Yıllar sonra ortaya çıkan arşivler sayesinde Atatürk’ün bu hamlesinin ortaya çıkmasını, yaptığı bir programda sunan Cem Seymen daha sonra sosyal medya üzerinden şu paylaşımı yapmıştı: “Atatürk o kadar büyük bir lider ki...
Kirli petrol endüstrisine bulaşmayalım diye Atatürk Orman Çiftliği'nde enerji bitkisi ektirmiş. Elde edilen mazotu bedelsiz köylüye dağıttırmış.
Dünya biyoyakıtı daha 10 yıl öncesine kadar konuşmuyordu bile.
Petrol için Ortadoğu'da çocukların tepesine bomba yağan dünyada işte bizim böyle vizyoner deha bir liderimiz var.
Hatırasının önünde binlerce kez saygıyla eğiliyorum. Gençler Ata'nıza sevgiyle sahip çıkın. Tarihi okudukça onu daha çok seveceksiniz.
Huzur içinde uyu büyük Atatürk.
Gençler seni her şeye rağmen omuzunda taşımaya hazır.
Ben gençlerimize inanıyorum”