Güney Kore - Japonya Anlaşması sona eriyor. Çin pusuda, petrol savaşları kapıda

Güney Kore - Japonya Anlaşması sona eriyor. Çin pusuda, petrol savaşları kapıda

Güney Kore ve Japonya arasında imzalanan Ortak Geliştirme Bölgesi (JDZ) Anlaşması'nın bitiş tarihi yaklaşırken, Asya-Pasafik için de tehlike çanları çalmaya başladı.

3 Haziran'da Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol, Pohang'daki Yeongil Körfezi kıyılarında önemli miktarda doğal gaz ve petrol yataklarının bulunduğunu öne süren yakın tarihli bir jeofizik araştırmasını kamuoyuyla paylaştı.

Güney Kore Cumhurbaşkanlığı Ofisi tarafından yapılan açıklamada ABD'nin ActGeo firmasının geçen yılın sonunda bildirdiği petrol ve doğalgaz rezervlerinin en az 3,5 milyar, en fazla 14 milyar varil olacağının tahmin edildiğini belirtildi. Gaz rezervlerinin minimum 320 milyon ton ile maksimum 1,29 milyar ton arasında olduğu, petrol rezervlerinin ise minimum 780 milyon varil ile maksimum 4,22 milyar varil arasında olduğu tahmin ediliyor.

Petrol ithalatına büyük bağımlılığı ve enerjide kendi kendine yeterlilik oranının %19'u göz önüne alındığında, Güney Kore'nin enerji güvenliğini ve kendi kendine yeterlilik oranını güçlendirmesi gerçekten önemli. Ancak bu ani açıklama siyasi açıdan bazı tepkileri de beraberinde getirdi. Muhalefet partileri, Yoon yönetiminin %21'lik rekor düşük onay oranı ve genç bir denizcinin ölümüyle ilgili soruşturmayla ilgili siyasi tartışmaların ortasında yeni bir dönüş yapmaya çalıştığına inanıyor. Diğerleri ise %20 civarındaki düşük sondaj başarı oranı ve geçmişteki başarısızlık örnekleri göz önüne alındığında, bu konuya dikkatle yaklaşılması gerektiğini söylüyor.

35c82127-1888-438a-9220-77e81b29e096-cb4d181c.jpg

Yeongil Körfezi'nde petrolün keşfi ilk olarak 15 Ocak 1976'da Başkan Park Chung-hee tarafından duyuruldu. Bu ülkenin petrol üreten ülkeler arasına gireceğine dair umutları yeşertti. Ancak bir yıl içerisinde ekonomik olarak sürdürülemez olduğu anlaşıldı ve geliştirme çalışmaları durduruldu. Eş zamanlı olarak, yalnızca sondajın beklenen maliyetinin 363 milyar doları aşması, hükümetin yalnızca bu fırsata güvenmeyerek, enerji portföyünü güçlendirmek için bir B Planı hazırlaması gerektiğini gösteriyor.

1974 yılında Güney Kore ve Japonya, bölgedeki bazı kısımlardaki sondaj çalışmalarını ortaklaşa geliştirmek ve bunları Ortak Geliştirme Bölgesi (JDZ) olarak belirlemek için bir anlaşma imzaladı. 1978'den bu yana yürürlükte olan anlaşma, gelecek yılın Haziran ayında ya uzatılak ya da feshedilecek.

Japonya ile Güney Kore arasında imzalanan JDZ anlaşmasının sona ermesinin yaklaşması, çok önemli bir hususu ortaya koyuyor. Güney Kore, hem yurt içi araştırmaları hem de bu uluslararası enerji anlaşmasını stratejik olarak ele alarak daha sağlam, güvenli ve kendi kendine yeterli bir enerji geleceği sağlayabilir ve tek, belirsiz bir fırsata güvenmeyle ilişkili riskleri azaltabilir. Diğer yandan anlaşmanın imzalanmasından bu yana uluslararası hukukun manzarası önemli ölçüde Japonya lehine değişmiş durumda.

20120710001264-0.jpg

Başlangıçta, “genişletilmiş kıta sahanlığı teorisi” veya “doğal uzatma ilkesi” geniş çapta kabul edildi ve Güney Kore'nin Japonya'nın Okinawa Çukuruna yakın olmasına rağmen, Blok-7 denilen bölge üzerinde yargı yetkisi talep etmesine olanak tanıdı. Ancak 1980'lerde, Libya-Malta kararında da vurgulandığı gibi, bir ülkenin kıyı şeridinden 200 deniz mili dahilindeki kıta sahanlığına kapsamlı haklar tanıyan “mesafe kriteri ilkeleri” yükselişe geçti. Bahis konusu değişiklik Japonya'nın kıyılarına yakın olan bölgedeki iddiasını güçlendirdi. Ayrıca, 1982'de kabul edilen Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, ilgili ülkenin münhasır haklarını tanıyan, bir ülkenin karasal temelinden 200 deniz mili uzağa uzanan Münhasır Ekonomik Bölge'yi (MEB) kurulmasına olanak sağlıyor.

Tam da burada “ekonomik sürdürülebilirlik eksikliği” argümanından yararlanan Japonya, Güney Kore ile ortak kalkınma çabalarında daha pasif bir hale bürünmüş durumda. Japonya, son dönemde anlaşmanın yaklaşan bitiş tarihini göz önünde bulundurarak, anlaşmayı sona erdirme ya da anlaşmayı kendi ulusal avantajına göre yeniden müzakere etme yönünde güçlü bir eğilim gösteriyor.

Şubat ayında Japonya Dışişleri Bakanı Yoko Kamikawa, bir Parlamento oturumunda Japonya'nın, yeniden müzakere olasılığı da dahil olmak üzere çeşitli koşulları kapsamlı bir şekilde değerlendirerek uygun şekilde yanıt vermeyi planladığını açıkladı. Konuşmasında sınırların, BM Deniz Hukuku hükümlerine ve uluslararası emsallere göre belirlenmesinin adil bir çözüm olacağını öne sürdü.

offshore-oil-platform-1024x680.jpg

Geliştirme hakları Japonya'nın önerdiği orta çizgiye göre ayarlanırsa, Japonya'ya daha yakın olan Blok-7 bölgesinin yetki alanının çoğu, muhtemelen Japon kontrolü altına girecek. JDZ'nin süresinin dolmasını önlemek için bitiş tarihinden önce şartlarının yeniden müzakere edilmesi, yalnızca son keşif için bir yedek plan olarak değil, aynı zamanda siyasi ve diplomatik açıdan da hayati önem taşıyor.

Siyasi açıdan, yakın zamanda parlamento seçimlerini kazanan pek çok muhalefet partisi, petrol rezervleriyle ilgili son duyurulara şüpheyle yaklaşarak, aceleci sonuçlara varmak ve erken kutlamalara karşı tedbirli bir tutum takınıyor. JDZ Anlaşması’nı yalnızca son keşiflere dayanmak yerine genişletmek gibi uygulanabilir bir alternatif sunmak, Yoon yönetiminin enerji güvenliğini güçlendirme ve Güney Kore'nin ulusal çıkarlarını koruma konusundaki kararlılığını göstermesine ve duyurunun yalnızca siyasi bir gösteri olmadığını kanıtlamasına olanak tanıyacak. Aynı zamanda, Kore-Japonya ilişkilerinde ve toprak anlaşmazlıklarında ulusal çıkarların öncelenmesi konusundaki güçlü duruşları göz önüne alındığında, Kore'deki muhalefet partilerinin Japonya'nın tek taraflı olarak bölgede hak iddia etmesine izin vermesi pek olası değil.

Yönetim ve muhalefet partileri arasındaki müzakerelerin ayrıntıları konusunda kakofoni olsa da tarafların Güney Kore'nin aktif müzakeresine ve ulusal güvenliği ve çıkarları için anlaşmayı genişletme taahhüdüne karşı çıkmayacağı düşünülüyor.

nknews-feature-21.png

Uzmanlar stratejik olarak Yoon ve Kishida yönetimlerinin iktidarda olduğu dönem, JDZ Anlaşması’nın müzakere edilmesi ve uzatılması için en uygun zaman olduğunun altını çiziyorlar. Her iki ülke de Kuzeydoğu Asya'nın istikrarı ve barışı için tarihi anlaşmazlıkları onarmak ve stratejik ortaklar olarak bağlarını güçlendirmek için çalışıyor. JDZ Anlaşması’nın genişletilmesi, çeşitli alanlardaki işbirliklerini daha da kurumsallaştıracak gibi duruyor.

Güney Kore-Japonya ilişkilerinde devam eden iyileşme süreci esnasında JDZ'nin süresi dolarsa, Japonya'nın Blok-7 bölgesine tek taraflı erişim talep etme girişimi, ikili ilişkilere önemli ölçüde zarar verebilir. Ayrıca bu durum, Çin'in etkisine karşı koymak için Güney Kore ve Japonya ile üçlü işbirliğini güçlendirmeyi amaçlayan ABD'ye beklenmedik bir yük yükleyebilir. Bu tür eylemler, özellikle Serbest ve Açık Hint-Pasifik Stratejisi ve deniz güvenliğinin genişletilmesi bağlamında Japonya'nın uzun vadeli çıkarlarıyla uyumlu olmayabilir.

1704094951770.jpg

Uzmanların dillendirdiği bir diğer diplomatik unsur ise Çin'in Güney Kore ve Japonya toprakları yakınında artan nüfuzunun dengelenmesine yönelik ortak çıkar olarak gösteriliyor. Japonya-Güney Kore Ortak Kalkınma Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Çin, Doğu Çin Denizi'ndeki Blok-7 bölgesinin önemli bir kısmının kıta sahanlığından uzandığını iddia etti. Çin, Doğu Çin Denizi'ndeki kaynakları aktif olarak geliştiriyor, Pinghu Petrol Sahası’nı işletiyor ve Blok-7'nin güneybatı kısmındaki Longjing Gaz Sahası’nı daha da geliştirmeye çalışıyor. Çin'in genişlemesini kısıtlamak, Güney Çin Denizi'ndeki eylemlerine benzer şekilde Çin'in istismar edebileceği bir güç boşluğu yaratabilir. Bu, tek taraflı kalkınmaya ve bölgede Çin nüfuzunun artmasına yol açabilir. Dahası, Japonya ile Güney Kore arasında artan gerilim, Blok-7'nin yetki alanı konusundaki anlaşmazlığı tırmandırabilir ve potansiyel olarak burayı Çin, Japonya ve Güney Kore arasında kaynak geliştirme konusunda rekabetçi bir savaş alanına dönüştürebilir. Bu, Blok 7'nin yeni bir çatışma noktası olarak ortaya çıkabileceği yönündeki endişeleri artırıyor ve JDZ'yi sürdürmenin hem Japonya hem de Güney Kore için kurallara dayalı bir düzeni sürdürmek ve uzun vadeli stratejik çıkarlarını karşılamak için ortak bir ulusal çıkar olduğunu gösteriyor.

abe-xi-moon.jpg

Mevcut jeopolitik manzara, Güney Kore ve Japonya'nın Ortak Kalkınma Bölgesi (JDZ) Anlaşması’nı genişletmesi için eşsiz ve zamanında bir fırsat sunuyor. Yeongil Körfezi'nde yapılan son jeofizik araştırma, Güney Kore'nin enerji güvenliğini ve kendi kendine yeterliliğini güçlendirebilecek önemli enerji kaynakları potansiyelini vurgularken, düşük sondaj başarı oranı ve ekonomik yenilmezliğin tarihsel örnekleri göz önüne alındığında, riskleri de beraberinde getiriyor. JDZ Anlaşması’nın yeniden müzakere edilmesi ve genişletilmesi, yalnızca yakın zamanda keşfedilen rezervlere yönelik pratik bir yedekleme planı değil, aynı zamanda siyasi şüpheleri gideren ve Güney Kore için diplomatik nüfuzu güçlendiren stratejik bir hamle olarak kabul ediliyor. JDZ'nin genişletilmesine yönelik birleşik, iki partili bir yaklaşım, Çin'in bölgede artan etkisini dengelemek ve bölgesel istikrarı sağlamak konusunda Güney Kore ve Japonya'nın işbirliğini güçlendireceğe benziyor. Bu, her iki ülkenin uzun vadeli çıkarlarıyla uyumlu olduğu gibi bölgenin istikrar ve barışı için de oldukça hayati bir önem arz ediyor.

exploration-and-drilling.jpg