Güney Afrika'da Rhema İncil Kilisesi'nin kurucusu ve ülkedeki en etkili dini liderlerden biri olarak bilinen Ray McCauley, 75 yaşında hayatını kaybetti. McCauley’in ölümü, ülkede hem geniş kitlelerce sevilen hem de tartışmalı bir figür olan liderin ardından pek çok kesimden taziye mesajlarının gelmesine neden oldu.
McCauley'in oğlu, "Pastör Ray, ailesi ve sevdiklerinin çevresinde huzur içinde vefat etti" şeklinde bir açıklama yaptı. Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa da başsağlığı dileklerini iletti ve McCauley'nin ölümünü “derin bir kayıp” olarak nitelendirdi. Ramaphosa, McCauley'nin vefatının, ruhani olarak derin köklere sahip olan ülkenin "remarkable" bir liderini kaybetmesine yol açtığını söyledi.
RHEMA İNCİL KİLİSESİ VE MCCAULEY’NİN ETKİSİ
Ray McCauley tarafından 1979'da kurulan Rhema İncil Kilisesi, bugün 45.000'in üzerinde üyeye sahip ve Güney Afrika'nın en etkili dini kurumlarından biri olarak kabul ediliyor. Bu kilise, özellikle apartheid döneminde çok ırklı yapısıyla dikkat çekmiş ve toplumsal barışa önemli katkılarda bulunmuştu. Devlet Başkanı Ramaphosa da kilisenin, apartheid döneminde en büyük çok ırklı kiliselerden biri olduğunu vurgulayarak, McCauley'nin ırkçılığa karşı verdiği mücadeleyi hatırlattı.
Güney Afrika Ulusal Hristiyan Forumu (SANCF), McCauley'yi "olağanüstü bir ekümenik lider" olarak tanımlayarak onun ülkenin önemli dini liderlerinden biri olarak hatırlanacağını belirtti. Güney Afrika'nın eski Kamu Koruyucusu Thuli Madonsela ise McCauley hakkında duygusal bir mesaj paylaşarak, "Devlet işlerinde dürüstlük konusunda kararlı duruşunu her zaman hatırlayacağım" dedi. Madonsela ayrıca McCauley'nin, birçok kişiden önce kapsayıcı ibadet anlayışını savunduğunu ifade etti.
TOPLUMSAL ROLÜ
Ray McCauley, apartheid'in son dönemlerinde önemli bir rol oynadı ve ırkçı rejime karşı açıkça tavır aldı. Güney Afrika'nın ırk ayrımcılığına karşı yürütülen mücadele sürecinde, McCauley'nin liderliğindeki Rhema Kilisesi, toplumsal barışın sağlanmasında kilit bir aktör oldu. McCauley, Hakikat ve Uzlaşma görüşmeleri sırasında, beyaz Güney Afrikalıların apartheid yıllarındaki olaylara gözlerini kapattığını kabul ederek, ülkenin geçmişiyle yüzleşmesine katkı sağladı.
McCauley'nin siyasetle olan ilişkisi de dikkat çekiciydi. 2009'da, dönemin seçilmemiş başkanı Jacob Zuma’nın kilise cemaati önünde konuşmasına izin vermesi, McCauley'ye siyasi tarafsızlık eleştirileri getirdi. Aynı zamanda Ulusal İnanç Liderleri Konseyi (NILC) üyesi olarak, sosyal hizmetlerin dağıtımı konusundaki danışmanlık görevini üstlendi ve Zuma ile Afrika Ulusal Kongresi (ANC) üyelerini savunduğu bazı tartışmalı durumlar oldu. Bununla birlikte, Rhema Kilisesi ve McCauley, Güney Afrika'daki pek çok ünlü figürün, siyasetçilerin ve sporcuların ibadet ettiği bir merkez haline geldi.
TARTIŞMALAR VE ELEŞTİRİLER
Ray McCauley’nin dini liderliği kadar, özel hayatı ve yaşam tarzı da pek çok kez eleştiri konusu oldu. McCauley'nin zengin bir yaşam sürdüğü ve “refah müjdesi” vaaz ettiği iddiaları, bazı çevrelerde tepki çekti. 2008'de, McCauley'nin gelirlerinin büyük bir kısmını bağışlar ve ondalıklardan elde ettiği ve yüksek miktarda gelir kazandığı Güney Afrika basınında yer almıştı.
Ayrıca, McCauley'nin 2000 yılında ilk eşi Lyndie'den boşanması, İncil'deki öğretilere uygun olmadığı gerekçesiyle tartışma yaratmış ve cemaat içinde bölünmelere neden olmuştu. McCauley, 2001 yılında ikinci eşi Zelda Ireland ile evlenmişti.
SPORCU KİMLİĞİ VE SON DÖNEMLERİ
Dini liderliğine başlamadan önce Ray McCauley’nin farklı bir geçmişi vardı. Eski bir vücut geliştirmeci olan McCauley, 1974 yılında Bay Universe yarışmasında ilk üçe girmiş ve bu alandaki kariyeri ile dikkat çekmişti. Ancak zamanla ruhani liderliğe adım atan McCauley, Rhema İncil Kilisesi ile dini bir önderlik kariyeri sürdürmeye başladı.
2022 yılında aktif kilise görevlerinden çekilmesine rağmen, birkaç hafta önce Rhema Kilisesi'nde son bir vaaz vermişti. McCauley, ikinci eşi Zelda, ilk eşinden olan oğlu Joshua ve üç torunuyla birlikte geride bir aile bıraktı.
Ray McCauley, Güney Afrika’da dini liderlik, sosyal sorumluluk ve siyasi etkisiyle uzun yıllar boyunca hatırlanacak bir figür olarak tarihteki yerini aldı.